Dün sabah telefon yine acı acı çaldı.
Bu sefer karşımda Muğla Valisi Fatih Şahin’in kızgın sesi var. Bodrum Güvercinlik’te bir sezonda peydahlanan Pina Yarımadası’ndaki 5 katlı otel tartışmasına devam ediyoruz.
Muğla Valisi, Turizm Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya ve benim üzerine yaptığım yorumlara oldukça alınmış. “24 yıllık meslek hayatımda ilk kez böyle bir üslupla karşılaşıyorum. İtibarımın zedelendiğini düşünüyorum. Bunlar benim için en önemli hususlar, çocuklarıma bırakacağım en önemli miras benim itibarım. Bu imalar benim hakkımda yanlış izlenim bırakabilir. Hakkımı helal etmiyorum” diyerek söze başlıyor. Dinliyorum.
Vali Şahin uzun uzun 5 katlı otelin hikâyesini kendi açısından anlattı. Gönderdiği açıklamanın tamamını Radikal sayfalarında bulacaksınız. Tıpkı Turizm Bakanı Günay gibi Muğla Valisi Şahin’in de bu binadan rahatsız olduğunu ve mücadele ettiğini net olarak anlıyoruz. Hatta bina yükselmeye başladığında konuyu Turizm Bakanı’na anlatmak için İzmir’de randevu alıp görüşmüş. Şahin görüşmeye elinde otel yatırımcısının Turizm Bakanlığı’ndan aldığı 5 katlı bina ruhsatı ile gitmiş. “Bu ruhsatı düzeltmezseniz burada bu bina yükselecek” demiş. Bu uyarıdan sonra izin 5 kattan 3 kata düşürülmüş. Gelin görün ki MNG binayı bu karar çıkmadan 4 gün önce bitirip ruhsatını almış bile. 

Bakar mısınız şu hıza!
Yani Turizm Bakanlığı’nın sonradan izni değiştirmesine rağmen ‘kazanılmış hak’ nedeniyle otele müdahale edilemiyor. Bu binanın yapım sürecini öğrendikçe Türkiye’de bürokraside işlerin nasıl yürüdüğünü çok daha net görebiliyoruz. Bir de zamanlamanın nasıl tıkır tıkır işlediğini. Yıkım kararları, verilen ruhsatlar, iptal edilen ruhsatlar hayatın normal akışına uygun değil. Birileri normalde vatandaşın aylarca beklediği ruhsatları her seferinde tam da zamanında çıkartmayı başarıyor.
Bürokrasi koridorlarındaki kara delikler o kadar büyük ki ister bakan olsun ister vali, fark etmiyor. Yetkiniz ne olursa olsun, ne kadar feryat edilirse edilsin hiçbir şey yapamadan seyretmek zorunda kalıyorlar.
Aslında her şey dönüyor dolaşıyor, Turizm Bakanlığı’nın elindeki imar yetkisine dayanıyor. Ankara’da Turizm Bakanlığı merkezli yürütülen imar politikalarının yasal kılıfına uydurularak ne hale gelebileceğinin mükemmel bir örneği ile karşı karşıyayız. Turizm Bakanlığı’nın imar yetkisi büyük sorunlar yaratıyor. Hatta büyük bir kentsel ranta dönüşmüş durumda. İyi kötü uygulanan imar kanunlarını delmek için mükemmel fırsatlar sunuyor.
Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın yalan söylediğini düşünmüyorum ama dönüp kendi bürokratlarına şunu sormalı: “MNG yetkilileri 12.04.2011 tarihinde Turizm Bakanlığı’na 5 kat ruhsatı için 1.3 milyon dolar altyapı katılım bedeli yatırdı mı? Turizm Bakanlığı’nda bu izni kim, hangi akla uyarak verdi?”
Pina Yarımadası’ndaki 5 katlı otelin iznini veren adres bu kadar net.
Bu sorunun cevabını almadan MNG’ye de kızmaya hakkımız yok. Yasalara bakarsanız Bodrum Pina Yarımadası’ndaki 5 katlı bu bina tamamen ‘yasal’. Ya da şöyle söyleyelim; ‘al takke ver külah yasalara pek de güzel uydurulmuş’.
İtirazı olan var mı?
Varsa yarın sabah telefonumun acı acı çalmasını bekliyorum.

Muğla Valisi Fatih Şahin’den açıklama
Radikal Gazetesi’nin 15.07.2012 tarihli nüshasında Cüneyt Özdemir tarafından yazılan ve ‘Günay’ın Yıktırmak İstediği Turistik Otel’ başlığı ile yayımlanan haber ile ilgili açıklama:
Söz konusu yer turizm alanı olduğundan, imar planı yapma ve onama yetkisi Kültür ve Turizm Bakanlığı’na aittir. Bakanlık, 13.11.2007 tarih ve 1/1000 ölçekli imar planına göre ilgili alana bodrum+zemin (asma katlı)+4kat inşaat yapma hakkı tanımıştır.
Bu plana göre 2008 yılında, bodrum+zemin (asma katlı)+4kat otel inşaatı ruhsatı alınmıştır. Bu ruhsat beş (5) yıl süre ile geçerlidir.
İlgili firma tadilat ruhsatı almadan bir kısım işlemler yaptığından dolayı, İmar Kanunu’nun 32 ve 42. maddeleri uygulanmıştır. Daha sonra tadilat projesinin onaylanması için idaremize müracaat etmiştir.
Tadilat projesinin teknik heyetçe (mimar, inşaat mühendisi, makine mühendisi, elektrik mühendisi, harita mühendisi, jeoloji mühendisi, şehir plancısı ve yardımcı teknik elemanlar) plan hükümlerine uygun olduğu görülmüş, İmar Kanunu’na göre verilen para cezası tahsil edilmiş, yıkım kararı kaldırılmış ve tadilat ruhsatı verilmiştir. Yapılan bu işlemler, bakanlığın imar planına uygun olarak, 2008 yılında verilen ruhsatla ilgili olmayıp sadece tadilatla ilgilidir ve mevzuata uygundur.
İlgili bakanlık sözü edilen alanda 20.02.2012 tarihinde plan değişikliği yaparak kat sayısını 3’e düşürmüş, 27.02.2012 tarihinde Valiliğimize bildirmiştir.
Bu arada, İl Genel Meclisi İmar Komisyonu 16.02.2012 tarihinde yerinde yaptığı incelemede, bodrum+zemin (asma katlı)+4 katın tamamlandığını tespit etmiştir. Yani bakanlığın plan değişikliği yaptığı tarihten önce ilgili firma bodrum+zemin (asma katlı)+4 katı tamamlamıştır.
Binanın, bakanlığın onayladığı yeni plana uygun hale (3 kata) getirilememesinin sebebi; 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 29. maddesi ve Danıştay’ın yerleşik içtihatlarına göre firmanın kazanılmış hak elde ettiğinin değerlendirilmesidir.
Süreç, başlangıçtan itibaren geçirdiği her türlü safahat ve kazanılmış hak olarak değerlendirilen konu da dahil olmak üzere ilgili bakanlığa bildirilmiştir. Konuyla ilgili bakanlığın talimatları beklenmektedir.
Ayrıca yargı kararlarında ve mevzuatta kazanılmış hak ile ilgili bir değişiklik olması durumunda gereği yapılacaktır.
Bunların yanında Valiliğimiz, konu ile ilgili yapılan işlemlerin İmar Kanunu’na, plan hükümlerine ve mevzuata uygunluğunun incelenmesi için 24.05.2012 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan denetim elemanı talep etmiştir.
Konu halen İçişleri Bakanlığı Mülkiye müfettişlerince de incelenmektedir.
Tüm bu incelemeler sonucunda, denetim elamanlarının ve müfettişlerin sunacağı raporların gereği de yerine getirilecektir.
Muğla Valiliği