CHP’nin 34. olağan kurultayı Ankara’da toplanıyor. Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki “yeni CHP” için kurultay, AKP karşısında “iktidar” seçeneği oluşturabilme uğraşının “son dönemeci” olacak. Türkiye 2014’ten itibaren bir “seçim maratonu”na giriyor.
Yerel seçimler, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve 2015’te genel seçimler.
Üç sandığın aynı takvime bağlanması gibi senaryolar da konuşulmakta.
Ecevit’in 1973-77 başarıları dışında CHP neredeyse kırk yıldır “tek başına” iktidar olamadı. 1990’ların SHP ve DSP’li modelleri “sosyal demokrasi”yi muhalefet seçeneği olmaktan da çıkardı.
AKP, 2002’den bu yana üç dönemdir seçim kazanarak oylarını yüzde 50’ye taşırken, CHP yüzde 20’lerde seyrediyor.
Baykal gidene dek bu başarısızlıkta fatura “kurultay kazanan ancak partiyi iktidara getiremeyen” eski Politbüro’ya çıkarılıyordu. Kemal Bey, Politbüro’yu yıktı.
Partiden Baykal-Sav gölgesi kalktı.
Kemal Bey, 2011 seçimleri öncesi ve sonrası yapılan kurultaylardan güçlenerek çıktı.CHP’de artık bir “genel başkanlık mücadelesi” yok.
Kılıçdaroğlu, örgüte ve delegelere hakim, kurultaya tek aday olarak giriyor.
Sorumluluğu da o ölçüde artıyor.
Kadro ve program tercihleri Kemal Bey’in liderliğindeki Parti Meclisi ve Genel Merkez yönetimince yapılacak.
Parti Meclisi 60 üyeye düşürülüyor.
Yönetimin 20’si kadın, 6’sı gençlik, 8’i bilim kotasından seçilecek.
Adaylar çarşaf listeye yazılacak.
Kılıçdaroğlu’nun “anahtar” listesi tayin edici olacak.
Değişim, yenilenme, adı ne olursa olsun CHP bu kurultayın politikaları ışığında seçimlere hazırlanacak.
Bir “yol haritası” ortaya çıkacak.
Sencer Ayata’nın yön verdiği Bilim Kurulu, 12 Eylül darbesinden sonra “soldan sağa” savrulan CHP’deki “ideoloji” arayışlarına güncel bir yorum getiriyor:
“Geleneksel sosyal demokratlar, sosyal liberalizme inananlar, sosyalist gelenekten beslenenler, Cumhuriyetçi ve Atatürkçü mirasımızı vurgulayanlar, özetle farklı sol ve demokrat refleksleri içeren CHP’nin tüm renkleri parti programı içinde yer alacaktır. Partinin barındırdığı ideolojik farklılıklar CHP’nin zenginliğidir. Programımız, CHP’nin zengin ideolojik birikimini sol, demokrat ve cumhuriyetçi bir fikir zemininde buluşturacak ve kaynaştıracaktır.”
Tabandaki bu renkler, CHP’yi iktidara taşımaya yeter mi?
Kemal Kılıçdaroğlu, “Çankaya’ya niye bir kadın çıkmasın?” diye soruyor.
AKP lideri Tayyip Erdoğan karşısında yüzde 50’yi aşacak CHP’li bir kadın aday varsa, parti o ismi tereddütsüz genel başkan seçmez mi? İktidara yönelik onca tepkiye karşın muhalefetin oyları neden artmıyor?!
CHP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimindeki şansı yerel seçimlerden başarılı çıkmasına bağlı.İzmir ve Antalya kaybedilirse Kemal Bey CHP’yi seçimlere götüremez.
Kurultay, Kılıçdaroğlu’na açılan son kredi olacak.