Onca kan döküldükten sonra PKK’nın silah bırakmasına ortam hazırlayacak “Oslo süreci”ne dönüş yönündeki güçlü sinyallere Başbakan Erdoğan’dan destek geldi.
Sürece İmralı da dahil olacak.
Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan, “Son görüşmemizde bana ne bir polis, asker, ne bir gerilla ölsün artık. Tek isteğim kan dursun, bu sorun çözülsün, mesajını verdi” şeklinde konuşmuş.
Başbakan Erdoğan ise “Silah bırakılması halinde operasyonların azaltılacağını, Oslo benzeri görüşmelerin İmralı’yla da yapılabileceğini” belirterek, “en büyük enstrümanımız” dediği MİT’in devreye gireceğini açıkladı.
AKP Kongresi öncesinde hükümet üyeleri ve Başbakan tarafından ifade edilen bu sözler kuşkusuz “ateşkes” konusunda umut uyandırıyor.
Türkiye kötü bir yaz geçirdi.
Son beş ayda asker, polis, PKK’lı 337 can kaybı olmuş.
Oslo sürecini bitiren 14 ay önceki Silvan saldırısından bu yana ölenlerin sayısı 700’ün üzerinde.
Başbakan Erdoğan’ın TV ekranlarında PKK’ya silah bıraktıracak “müzakere” süreçlerini anlattığı sırada Çukurca’dan şehit haberleri geliyordu.
Suriye’deki iç savaşın PKK’da Güneydoğu’da alan açtığı yadsınamaz!
Hükümet, 2009 yazında “Demokratik açılım” sürecini başlattığında PKK’nın silah bırakacağına ve Kürt sorununun siyaset yoluyla çözüleceğine inanmıştı. Başbakan Erdoğan, Habur ve Oslo’da risk alarak PKK’ya “dönüş” yolunu açtı. MİT üzerinden “çözüm”ü PKK ve İmralı ile müzakereye açtı. Ancak, NTV’de anlattığı gibi özellikle Habur’dan girişlerin abartılı gösterilere yol açması ve “provoke” edilmesi üzerine frene bastı. PKK o dönemde karakol baskınlarına son vermişti. Reşadiye ve Silvan saldırıları çatışmaları yeniden başlattı.
İktidar ise KCK operasyonlarıyla, PKK’nın “şehir örgütlenmesi”ni dağıtma hedefine yöneldi.
Dağdaki gerilim, kentlere yayıldı.
Yargı ve emniyetteki şahinler iktidarı “Sri Lanka” modeline yöneltmeyi başardılar!
PKK, Tamil gerillaları gibi askeri yönden bitirilebilirdi!
Kandil, Kazan vadisi bombalandı.
Yüzü aşkın PKK’lı öldürüldü.
Uludere’de 35 sivilin bombalanması bu “plan”ın da sonu oldu.
Sri Lanka’daki gibi gerilla liderlerine yönelik olduğu düşünülen operasyon kaçağa giden köylülerin ölümüyle son buldu.
Yaz boyunca PKK, Şemdinli’yi ele geçirmeye çalıştı. Sonuç alamadı. 30 yıldır deniyor ama karşısında Saddam’ın, Esad’ın ordusu yok!
Ayrılık ve bağımsızlık noktasında silahla daha ileri gidemeyeceği görülüyor.
Bu kanlı süreçten Kürtler de rahatsız.
Leyla Zana Başbakan’la görüştü. Oğlunu yitiren BDP’li Sırrı Sakık, başsağlığı için arayan Erdoğan’a, “Bu kanı durdurun” diye çağrı yaptı. Görev bir kez daha siyasetçilerde. AKP, CHP ve BDP, “yeni Oslo süreci”nin arkasında dururlarsa, sorun Meclis zemininde çözülebilir. Yeni Anayasa da bir şanstır!