AKP’nin dördüncü büyük kongresi pazar günü Ankara’da toplanıyor. Başbakan Erdoğan, kongre nedeniyle “televizyon mesaisi”ni artırmış durumda. Ekranlara çıkarak 2002’den bu yana iktidarda olan partisinin Türkiye’nin bugünü ve geleceğine dönük vizyonunu anlatıyor.
2011 seçimlerinde oylarını yüzde 50’ye çıkartan AKP, Başbakan’ın deyimiyle “ustalık dönemi”nin önünü açmıştı.
Avrupa’daki borç krizinin aksine sürekli büyüyen Türkiye ekonomisi; ucuz para, bol kredi ve borçlanmaya dayalı bir tüketim anlayışıyla topluma “Lale Devri”ne benzer bir yaşam sunmuştu.
Yatırımlar ve istihdam artmış, işsizlik azalmış, konut ve araba alımı gibi orta sınıfa yönelik standartlar artmış, sağlık, eğitim, yerel yönetim hizmetlerinde de kalite yükselmişti.
Türkiye ihracatını arttırdıkça, ithalata dayalı büyümenin yol açtığı cari açık, Batı Avrupa’daki kadar sorun olmuyor, düşük enflasyon ve bütçe disiplini sayesinde makro dengeler korunuyordu. İç talep canlı tutularak, durgunluktan korunuyordu.
2008 krizi o sayede “teğet” geçmişti.
Yunanistan’ı iflasın eşiğine getiren, İtalya, Portekiz ve İspanya’yı kasıp kavuran kriz dalgası gecikerek de olsa Türkiye’yi de etkilemeye başladı.
2012’nin ikinci altı ayında büyüme yüzde 3’lere düştü.
Avrupa’daki daralma otomotiv başta “ihracatçı” sektörlerde yüzde 25-40’lara varan üretim azalmasına yol açtı.
Mali disiplini sağlamak üzere “zamlar” başladı.
Doğalgaz, petrol ve elektrik fiyatları artıyor.
Bu zamlar çarşı pazarı da etkileyecek ve enflasyonu artıracaktır.
2013’ün zor geçeceği ortada.
“Lale devri” sona erdi; ekonominin kırılganlığı arasında “gaz-fren” tartışması yaşanıyor.
Büyümenin 5 puan birden düşmesi işsizliği olumsuz etkileyecektir.
Ekonomi gibi terör ve dış politika sorunları da AKP’yi zorluyor.
Kürt sorununda izlenen yol ülkeyi 1990’ların “iç savaş” koşullarına sürükledi.
Başbakan Erdoğan, PKK saldırılarını durdurmak üzere “Oslo süreci”ni yeniden başlatmaktan, İmralı’yı da görüşmelere katmaktan söz ediyor. Daha kapsamlı bir çözüm mesajını Kongre’de verebilir.
Suriye politikasındaki açmazlar da Türkiye’nin Güneydoğu’sunu daha sorunlu hale getirdi.
Gaziantep, Hatay gibi kentlerde ticaret durdu.
ABD’nin Ortadoğu stratejisi gibi Türkiye’nin Suriye politikası da “Obama’nın seçimi”ne endeksli hale geldi.
2013’ten itibaren Türkiye’de her yıl bir seçim yapılacak.
Başbakan Erdoğan, AKP Kongresi’nde “son” genel başkanlık dönemine giriyor.
2014’te cumhurbaşkanlığına aday olacak.
AKP Kongresi “Erdoğan sonrası” dönemin yapılanması açısından önemli.
Demirel, 1993’te Çankaya’ya çıkarken “Arkama bakmam” demişti.
Tayyip Bey bunu demek yerine belki de “Çankaya projesi”ni erteleme yoluna gidecek.
AKP’yi Erdoğan’sız düşünmek olası mı?!
Kongreyi bekleyelim.