AKP’nin bugün toplanacak kongresinde partiyi Cumhuriyet’in 100. kuruluş yıldönümü olan 2023’e dek iktidarda tutacak bir yapılanmanın temelleri atılacak.
Başbakan Erdoğan güç bir işe soyunuyor.
Kendisi açısından salt cumhurbaşkanlığını hedef aldığında “2023 vizyonu” o kadar da uzak bir tarih değil.
2014’te Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilecek ve “Gül aday olmazsa” muhalefet cephesinde Tayyip Erdoğan’ı zorlayacak bir isim henüz gözükmüyor. AKP, 2011 seçimlerinde yüzde 50’ye çıkardığı oylarını düşürmezse Erdoğan ilk turda cumhurbaşkanı seçilir. Ancak işi şansa bırakmamak açısından Tayyip Bey, AKP’nin “muhafazakar” tabanını “Türk-İslam” ekseninde genişletiyor. Böylece MHP’den gelecek oylarla Çankaya’ya yüzde 60-65’lerde bir çoğunlukla çıkmayı düşünüyor.
AKP lideri desteğini artırdıkça ülkeyi “başkanlık sistemi”yle yönetme planını da hayata geçirebilecektir.
Cumhurbaşkanlığı seçimine iki yıl var.
Kongre, partiyi Erdoğan’a göre şekillendirecek sürecin de başlangıcı olacak.
Tayyip Bey önce kendisini bağlayarak, “üç dönemdir” milletvekili seçilen kuruculara gelecek seçimde Parlamento’nun yolunu kapatıyor. Bülent Arınç, Cemil Çiçek, Ali Babacan gibi isimler bu kategoride.
Gelecek seçimde Erdoğan da yok!
Gül de aday olmazsa AKP’nin “kurucu kadrosu” emekliye mi ayrılacak?!
Elbette bu gerçekçi değil.
Sadece Babacan’ın “kabine dışında kalması” bile bıçak sırtındaki Türkiye ekonomisinin uluslararası güvenilirliğine darbe vurabilir. Abdullah Gül ise oyundan düşmüş değil. Tersine Metropoll’ün anketinde cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’a fark atıyor. Wall Street Journal, “Türkler, cumhurbaşkanlarını seviyor. Bu, önümüzdeki 10 yıl ve sonrası kendisini devlet başkanı yapacak bir vizyonu çizmesinin beklendiği parti kongresi öncesinde Başbakan Erdoğan için potansiyel bir sorun” diye yazmış. WSJ, Erdoğan’ın partisinde “yumuşak bir geçiş” hazırlamak istediğini ancak Gül’ün “meydan okuma” olasılığının böyle bir geçişi “tehdit ettiğini” savunarak, “Bu kaygıları daha da ciddileştiren bir unsur ise hükümetin performansı ve Türkiye’nin aldığı yön ile ilgili artan hoşnutsuzluk gibi görünüyor” analizini yapmış.
Ekonomik kaygılar, Kürt sorunu ve PKK nedeniyle artan şiddet ve Suriye politikası AKP’ye yönelik güvensizliği artırıyor.
10 yıldır iktidarda olan AKP’nin karşısında güçlü bir muhalefet seçeneği olsa Erdoğan, ülkeyi Çankaya’dan yönetemez. Geçmişte Özal bunu denemiş, başaramamıştı.
Tayyip Bey’in mevcut Anayasal yetkilerle Köşk’e çıkmak istemediği açık.
Eskileri dinlendirip, partiyi yeni isimlerle takviye edip Gül’den farklı olarak “başkanlık” yapmak istiyor.
Partiyi de muhtemelen Numan Kurtulmuş’a emanet edecek.
Bugün kongredeyiz. İzlenimler yarına.