Gelin ezberimizi değiştirelim ve bir askere askeriyeyle ilgili sancılı konularda ne yapacağını soralım.

Necdet Özel yeni Genelkurmay Başkanımız oldu. Peki, gelin kendisine basit birkaç soru sorarak yeni görevi hayırlı olsun diyelim. Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner ile Necdet Özel arasında nasıl bir yönetim farkı olacak? Ya da İlker Başbuğ ile ya da Yaşar Büyükanıt ile Necdet Özel’in ordumuza komuta etmesinde ne tür farklılıklar göreceğiz?
Yeni Genelkurmay Başkanı’nın hukuka saygı göstereceğini demeçlerinden biliyoruz. Peki, sadece bu yeter mi? Benim asıl merak ettiğim, askeriyeyi ilgilendiren konularda Necdet Özel ne yapacak? Bir planı, projesi var mı? Bunu kamuoyuyla paylaşmayı düşünüyor mu?
Biz bugüne kadar Genelkurmay başkanları ile siyaset konuşmaktan asıl meseleyi konuşmaya bir türlü gelemedik. Askeriyenin kendi içinde ciddi problemleri var. En alttan en tepeye kadar bu problemleri sıralayabiliriz. Mesela merdivenin en altında bekleyen uzman çavuşlara yıllardır bir dokunsanız bin ah işitiyorsunuz. Terörle mücadelenin en ön safında çarpışan binlerce uzman çavuşun sesini bir tek Umur Talu ve ben duyurmaya çabalıyoruz, o kadar. Şehit düştüklerinde ölümleri üzerinden hamaset edebiyatı yapanlar, yaşarken hakları üzerine tek bir kelime etmiyor. Ordunun bir anlamda üvey evlatları sayılan uzman çavuşların özlük haklarından erken emekliliklerine kadar pek çok sorununa yeni Genelkurmay Başkanı çözüm bulacak mı, yoksa diğerleri gibi görmezden mi gelecek?
Merdivenleri bir adım çıkıyorsunuz, karşınıza yıllardır biriktirdikleri dertleri ile astsubaylar çıkıyor. Onların sıkıntısı artık bir Türk ordusu geleneğine dönüşmüş durumda. İlker Başbuğ zamanında özlük haklarının düzeleceği ve ordu içindeki eşitsizliğin giderileceği evelendi gevelendi, bir-iki 30 Ağustos resepsiyonuna davet edildiler ve unutulup gittiler. Yeni Genelkurmay Başkanımızın astsubaylara yönelik bir programı var mı?
Ya da gelin konuyu değiştirelim. Mesela Ege Denizi’nde bitmek bilmeyen bir it dalaşı meselemiz var. Yunanistan ile Türk ordusu savaşın ucunda bu it dalaşında yıllardır dolanıp duruyorlar. Yeni Genelkurmay Başkanı bu it dalaşına son vermeyi düşünüyor mu?
Gelin Güneydoğu’ya gidelim. Terörle mücadelede mesela Osman Pamukoğlu yıllardır bu karakol sisteminden şikâyet ediyor. Böylesine bir terörle mücadelenin askeri açıdan imkânsız olduğunu ve daha çok şehitler vereceğimizi söylüyor. Doğru ya da yanlış, peki ama askeri açıdan terörle mücadele misyonuna bir yenilik getirecek mi çiçeği burnunda Genelkurmay Başkanımız? Ne bileyim, en azından sınır karakollarının TOKİ’ye yaptırılması konusunu hızlandırmak için bir planı, projesi var mı?
Bildiğiniz gibi milyarlarca dolarlık silah alım-satımı bizim ordumuzda siviller tarafından ne denetleniyor ne de kamuoyunun bilgisi oluyor, peki bu konu n’olacak? Önümüzdeki günlerde Türk ordusunda bir şeffaflaşma yaşanacak mı?
En sıcak meseleye gelelim. Askeriye ile ilgili devam eden soruşturmalar, davalar, tutuklu ve tutuklanacak askerler konusunda yeni bir bakış açısı var mı? Söyleyin bize Sayın Necdet Özel, bu konuda tavrınız, tutumunuz ne olacak?
Dedim ya, bu soruları sormaya bugüne kadar zaman bulamadık. Varsa yoksa Genelkurmay başkanlarının siyasete burnunu sokmasına takılıp kaldık. Madem yeni bir Türkiye kuruluyor, gelin ezberimizi değiştirelim ve bir askere askeriyeyle ilgili bu sancılı konularda ne yapacağını soralım.
Evet, sizi dinliyoruz, anlatın Sayın Genelkurmay Başkanı!



Dayak yedim, Türk oldum
Bu ülkede yaşamak zor ama kadınlar için bu zorluk iki katı daha fazla... Üstelik eğitim, şöhret, sınıf, fark etmiyor. Hepsi için çok zor. Mesela... 

* Türkiye’nin süperstarı bile olsanız âşık mı oldunuz, “Bu yaştaki kadın âşık mı olur” yaftasını alnınızın ortasına yersiniz. 

* Dünya şampiyonu vücut geliştirme sporcusu musunuz? Fark etmez, koca dayağı koca dayağıdır. 

* Türkiye’nin en ünlü futbolcusu ile mi evlendiniz? Önce bekâret testine, sonra sabahtan akşama kadar dayağa hazır olun. 

* E durum böyle olunca elâlemin Almanı bile Türk sevgilisinden dayak yedikten sonra “İşte şimdi Türk oldum” demesin de ne desin...

Türk Milli Takımı şike yaptı mı?
“Kimse bu dava ile ilgili bir şey bilmek istemiyor. Herkes oyunun temiz olduğuna inanmak istiyor. Bu yüzden Almanya Futbol Federasyonu, konu hakkında konuşmak istemiyor.” Dün Galatasaray kulübünde şike ile ilgili aramalar yapılırken bu satırları okuyordum. Gazeteci Declan Hill’in, ŞİKE (Futbol ve organize suçlar) adlı kitabında dünya çapındaki şike soruşturmaları anlatılıyor. Yukarıda okuduğunuz satırlar, 90’ların ortasında Almanya ve İngiltere’yi sarsan bir şike soruşturması ile ilgili. İddialara göre Asya’daki bahisçiler, Avrupa takımlarındaki futbolculara büyük paralar ödeyip maçlarda büyük para kazanmışlar. Evet, şikenin bir de ‘bahis’ ayağı var. Üstelik internet sayesinde kimin, kime, nereden bahis oynadığını bilmek de kolay değil. Bizde şu ana kadar çıkan telefon konuşmalarında hep bir şampiyonluktur gidiyor, henüz sıra bahis şirketlerinden kimlerin nemalandığına gelmedi. Bir de tabii başlıktaki can sıkıcı soru var. Sizce bu sorunun cevabını verecek bir araştırma yapılabilir mi? Zor dostum zor! O zaman oyuna devam...