Seçime günler kala en önemli gündem konumuz seçim güvenliği, yani verdiğimiz oyların eksiksiz bir şekilde manipüle edilmeden sandık verilerine yansıması ve sonuçların halk iradesini doğru bir şekilde yansıtması.

Geçen yıl yapılan referandum sırasında Yüksek Seçim Kurulu’nun yaptığı kural değişikliği ve sonrasında oyların sonuçlara doğru yansıtılmadığı yönündeki şüpheler, birkaç hafta sonraki yapacağımız seçimleri de gölgeledi. Şu anki sistemde oylar sandık kurulu tarafından sayılarak tutanaklara geçiriliyor. Tutanaklar ve oylar, il ve ilçe seçim kuruluna çuvallarla götürülüyor ve buradaki görevliler tarafından SEÇSİS adındaki sisteme el ile giriliyor. Mükerrer oy kullanma, oyların geçerliliğinin denetlenmesi, seçim kurulunun oy sayımını tutanağa bağlarken ve son olarak tutanaklardaki veriler memurlar tarafından SEÇSİS’e girerken yaptıkları bilinçli ya da bilinçsiz hatalar seçim güvenliğini tehlikeye sokuyor.

Çoğumuzun kripto para birimi Bitcoin’in altyapısındaki veri-tabanı teknolojisi olarak tanıdığımız Blockchain (Türkçe’ye Blok Zinciri olarak tercüme edildi) yakın gelecekte seçim güvenliğini sağlama konusunda büyük bir rol oynayacak. Bitcoin, merkezi bir otorite tarafından değil, ağa bağlı kullanıcılar arasındaki bir fikir birliği fikrine dayalı blockchain teknolojisiyle desteklenen alternatif bir para birimi. Blockchain ise yapılan tüm işlemlerin doğrulanması ve kaydedilmesi için aracılara duyulan ihtiyacı ortadan kaldıran bir dağıtık veri-tabanı sistemi. Banka bilgilerimiz, sağlık bilgilerimiz, vergi bilgilerimiz vb. dijital kayıtlar şu anda merkezi veri-tabanlarında barındırılıyor. Aynı durum seçimlerde kullandığımız oy için de geçerli. Bu merkezi veri-tabanları bir ya da birden fazla fiziksel alanda muhafaza ediliyor ve güvenliği sağlanmaya çalışılıyor. Oysa blockchain dağıtık bir veri-tabanı sistemi ve şifreleme kullanarak, bu verilerin isteyen herkesin bilgisayarında ya da binlerce veri merkezinde aynı anda senkronize olarak saklanabilmesine olanak tanıyor. Böylece veriler değiştirilemez, manipüle edilemez bir şekilde korunabiliyor. Bir veri-tabanında yapılacak usulsüz değişiklik diğer binlerce veri-tabanındaki bilgilerle eşleşmediği için geçerli olamıyor. Yani oylar merkezi bir güç (devlet) tarafından değil, gayri-merkezi olarak herkes (toplum) tarafından oluşturulan güvenli bir veri-tabanında şeffaf bir şekilde korunuyor.

Şimdi bizim seçim prosedürümüze blockchain nasıl uygulanabilir ona bakalım. Seçmen her zaman olduğu gibi oyunu kullanır ve sandıklar sandık kurulu tarafından açılarak oylar sayılır. İçinde seçime katılan parti temsilcilerinin olduğu sandık kurulu üyeleri saydıkları oyları bir tutanağa değil, her sandık görevlisinin akıllı telefonunda olan bir veri-tabanına kendileri kayıt ederler. Bir sandık başındaki her sandık görevlisi aynı sonuçları veri-tabanına işlediği, yani aralarında sandık sonuçlarına dair bir uzlaşma olduğu anda sonuçlar tasdik edilir ve sandık kapatılır. 150 bin sandık başında bu işlem yapıldığı anda seçim sonuçları arada başka hiçbir aracı olmaksızın doğru olarak tespit edilir. Üstelik bu veriler dışarıdan gelecek her türlü müdahaleye karşı da güvende olurlar.

Blockchain teknolojisi şu anda birçok ülkede yoğun olarak geliştiriliyor. Yaklaşık 10 yıldır sivil toplum örgütleri ve sosyal girişimler blockchain tabanlı dijital seçim sistemleri üzerinde çalışıyorlar. Bu sistemleri sendikaların, STK’ların, kooperatiflerin ve yerel yönetimlerin karar verme ve oylama süreçlerinde kullanıyorlar. Son birkaç yıldır ise devletler resmi seçimlerde bu teknolojiyi kullanmaya başladı. Şaşırtıcı bir şekilde ilk örneklerden biri Afrika ülkesi Sierra Leone’den geldi. Daha önceki seçimlerdeki oy güvenliği ile ilgili sıkıntılar yüzünden genel seçimlerde blockchain teknolojisini seçim sistemlerine entegre ettiler. Seçmenler konvansiyonel yollarla oylarını verdi ancak oylar sayıldıktan sonra İsviçre merkezli bir firma tarafından blockchain teknolojisinden yararlanarak kripto şifrelendi ve dağıtık veri-tabanlarında saklandı. Böylece sayılan oyların sonuçlara doğru yansıtılması garanti altına alınmış oldu.

Elbette bu örnek mükerrer oy kullanma ya da oyların geçersiz sayılması vb. usulsüzlüklere bir çare üretmiyor. Sadece oyların doğru sayılması ve sonuçlara güvenli bir biçimde yansıtılmasına yarıyor. Ancak blockchain tabanlı bir dijital seçim platformuyla seçimdeki tüm süreçleri güvence altına almak da mümkün. 8 Mayıs’ta ABD’nin Batı Virginia eyaletindeki yerel seçimlerde blockchain destekli bir dijital oylama platformu kullanıldı. Eyalet dışında mecburi hizmetlerden dolayı bulunan ordu üyeleri ve yurt dışında bulunan seçmenler akıllı telefonları üzerinden oy kullanarak seçime katıldılar. Bir pilot uygulama olarak görülen bu seçimde, seçmenler akıllı telefonlarına blockchain tabanlı bir uygulama indirdiler ve kimliklerini yüz tanıma ve parmak izi okutma yöntemleriyle bu uygulama üzerinden doğrulattılar. Hükümet yetkilileri bu seçim sürecini inceledi ve hazırlayacakları rapor doğrultusunda önümüzdeki seçimlerde bütün Batı Virginia seçmenlerinin bu sistemi kullanıp kullanmayacakları konusunda karar verecekler.

İsviçre’nin Zug şehrinde de bu yaz gerçekleştirilecek bir oylama ile seçmenlere blockchain tabanlı bir seçim sistemine geçmeyi isteyip istemedikleri sorulacak. Seçmenler halihazırda bir dijital kimlik sistemi olan eID üzerinden yerel konularda fikirlerini belirtmek için online olarak oy kullanabiliyorlar. 25 Haziran’da yapılması planlanan bu oylamada ise bundan sonraki tüm resmi seçimler için blockchain’e dayalı bir platforma güvenip güvenmediklerine karar verecekler. Son olarak 10 yıldır seçimleri dijital ortamlarda yapan Estonya da, blockchain tabanlı bir sisteme geçmek için hazırlandığını duyurdu.

Devlete ve devlet memurlarına güvene dayanan mevcut seçim sistemleri yerine toplumun tümünün mutabakatına dayalı güvenli bir seçim sistemi blockchain ile mümkün görünüyor. Önümüzdeki seçimler için belki çok geç ama son 10 yılda yaklaşık 10 seçim yaptığımız düşünüldüğünde vakit kaybetmeden blockchain’e dayalı bir seçim sistemi oluşturmamız, yakın gelecekteki muhtemel seçimleri güvenli ve adil bir biçimde sonuçlandırmamızı sağlayacaktır. Elbette böyle bir siyasi irade ortaya çıkarsa.