Hatay’da sınırı geçen Suriyeliler, Afganistan’da düşen helikopterde şehit olan 12 Türk askeri ve Nevruz gerilimi.
Ve Adana’dan bir insanlık dramı.
Eşi bir yıldır işsiz olan Emine Akçay, 8 aydır kirasını ödeyemediği evde iki çocuğunun ısınması için cebindeki son parayla (6 lira) oduncuya gidiyor. Oduncu, “Bu paraya odun mu olur?” dese de acıyarak bir çuval odunu parasız veriyor.
Odunlar ıslak, yanmıyor.
Çaresiz anne, üşümesinler diye saç kurutma makinesini fişe takıyor. Oğlunun eline tutuşturup yatak odasına geçiyor. Canına kıyıyor!
Milliyet, habere “Ölüme götüren yoksulluk” diye başlık atmış.
Manşette Erbakan’ların “kayıp trilyon” davasından kaçırmaya çalıştıkları mal varlığı ve kardeşler arasındaki miras savaşı var. Bir de Paris’ten sipariş edilen ayakkabı haberi: Suriye’de kan gövdeyi götürüyor, “First lady” Esma Esad 3 bin liralık Louboutin marka ayakkabı peşinde!
Çivisi çıkmış bir dünyada yaşıyoruz.
Afganistan’da bir Amerikalı asker, 16 sivili öldürdü.
Karzai yönetimi haklı olarak Amerikalı askerin bu katliamı yaptığı yerde yargılanmasını bekliyor. Aksi halde NATO’nun bölgeden çekilmesini istedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile iki yıl önce Kabil’e gitmiştik.
11 Eylül saldırıları ardından Taliban’ı devirerek Afganistan’ı işgal eden ABD ve NATO güçleri geçen on yılda gerçekte bu savaşı kaybetmişler! Halk, Amerikan askerinden nefret ediyor. Kabil’in güvenliğini Türk askerleri sağlıyor.
Dün düşen Skorsky helikopterde de görünür biçimde Türk bayrağı vardı.
Helikopterin arıza nedeniyle acil iniş yaptığı sırada düştüğü açıklandı.
Bir saldırı ya da sabotaj söz konusu değilmiş.
Ancak Afganistan’da gerilim giderek artıyor ve “barış” ancak Taliban’la masaya oturmaktan geçiyor. ABD’li askerin 16 sivili öldürdüğü katliam nedeniyle Taliban’ın görüşmeleri askıya aldığı açıklandı.
Bu manzara yabancılar için “eve dönüş” zamanını göstermiyor mu?
Türkiye 12 askerini Afganistan’da şehit verdi.
Ne uğruna?!
11 Eylül sonrası Türkiye’yi işgal bölgelerine yönlendirmeye çalışan ABD başta NATO çevreleri şimdi aynı “misyon”u Suriye için planlıyorlar. Esad rejiminden kaçanlar Hatay’dan giriş yaptıkça “tampon bölge” sesleri yükseliyor. İnsani gerekçelerle Suriye’ye askeri müdahaleye ortam hazırlanıyor.
Türkiye elbette sivillere yardım etmeli ancak Suriye ile çatışmaktan uzak durmalıdır.
“Arap baharı”, Tunus’ta, Mısır’da, Libya’da diktatörlüklerin sonunu getirdi. Ancak Libya’da çok kan döküldü. Suriye’de ne yazık ki “Saraybosna”yı çağrıştıracak şekilde dinsel/mezhepsel temizlik yapılıyor. Katliamdan kaçanlar Türkiye’ye sığınmaktalar. Keşke “Esad çekilse” ve iç çatışmalarda on binlerce insan ölmeseydi.
21 Mart’ta Nevruz kutlanacak.
Dileriz “Nevruz ateşi” baharla birlikte barışın da habercisi olur.
Yasaksız, çatışmasız bir Nevruz diliyoruz.