Çukurcuma’nın antikacılar yokuşundan aşağıya Dalgıç çıkmazını bulma umuduyla koştururken kayboluyorum.
Bahçeli bir evin duvar dibinde kestirme bir yol var. Çocuklar top oynuyor.
Adres “Masumiyet Müzesi” olunca Orhan Pamuk’un romanından iz sürüyorum:
Kemal ile Füsun’un sevişme anlarında yıkık konağın bahçesinde bağıra çağıra, küfürleşerek top oynayan çocuklar.
Roman Nişantaşı’ndaki Merhamet Apartmanı’nda geçiyordu. Müze ise Cihangir’de.
Yağmur yüklü bulutlar nisanın son haftası erken gün batımının habercisi. Acele ediyorum, müze 18.00’de kapanacak. 56 Chevrolet’i arıyor gözlerim. İzmaritler de yol gösterici olabilir.
Orhan Pamuk, Füsun’un 8 yıl boyunca içtiği sigara izmaritlerini üşenmeden sayıp biriktiren Kemal’in aşkı anısına tek bir izmariti bile sokağa atmamış! Ancak müzeye girdiğinizde bir kelebek koleksiyonu özeniyle duvardaki panoya serpiştirilmiş 4213 izmariti şaşarak izliyorsunuz.
Romanda geçen ne varsa; sabırla aranmış, bulunmuş.
Eski İstanbul fotoğrafları.
Türk filmlerinden siyah beyaz sahneler.
Kemal ile Füsun’un aşkını simgeleyen eşyalar.
Şanzelize Butik’te onu ilk gördüğünde Füsun’un giydiği sarı ayakkabı.
Biblolar, tuzluklar. Rakı, balık.
Boğaz’daki gemiler.
Sırtüstü kulaç atan bir yüzücü.
Çatıda eski yatak.
Roman, “Masumiyet Müzesi”ni anlatıyordu.
Önce roman bitmeliydi ki, müze açılsın.
Romanın sonunda kurguya hakikat birbirine karışıyordu.
Kemal, Füsun’la aşkını anlattığı Orhan Pamuk’a “Bitirin artık şu romanı da, meraklılar ellerinde kitap müzeme gelsinler. Onlar Füsun’a olan aşkımı yakından hissetmek için vitrin vitrin müzeyi gezerlerken, ben çatıdaki odamdan pijamalarımla çıkıp aralarına karışacağım.”
Orhan Pamuk, romanı bitireli 3,5 yıl olmuş.
Bu sürede en az bir roman daha yazabilirdi.
Ancak o Kemal’e verdiği sözü tutup, “Masumiyet Müzesi”ni açtı. Bir romandan çıkarak kurulan dünyadaki ilk müzeyi kurdu.
Müzeler gezmek için hissetmek ve yaşamak içindir, düşüncesi Çukurcuma’da hayata geçiyor. Çocukların top oynadığı sokak aralarında mahalleliyle iç içe, mütevazı bir “aşk koleksiyonu.”
Katları dolaşırken Orhan Pamuk geldi.
Merdivenleri çıkan sanki Kemal’di.
Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’a müzeyi gezdirdi. Nobel’li yazar Orhan Pamuk’un İstanbul’a ve Türkiye’ye romanlarıyla kattığı onca değerden sonra “Musumiyet Müzesi”yle yeni bir tanıtım fırsatı sunduğunun en çok Günay farkındaydı. Açılışı 84 yabancı gazeteci ve yayıncı izlemiş. Edebiyat ve sanatın ağır bastığı yeni bir kültür, turizm adresi kazanıyor İstanbul.
“Masumiyet Müzesi” zamanını daha çok ABD’de geçiren Orhan Pamuk’un İstanbul’a dönüşü için de heyecan verici bir açılış oldu.
Müze açıldığına göre sıra yeniden yazmaya geldi.