Bu yazı, German Marshall Fund (GMF) denilen ve Atlantik ilişkilerini inceleyen (pekiştirmeye çalışan) Amerikan düşünce kuruluşunun "2012 Atlantik Eğilimleri" adı altında gerçekleştirdiği araştırmanın verilerine dayanıyor.

GMF araştırması 12'si AB üyesi, ABD, Rusya ve Türkiye'yi içine alan ülkelerde yapılmış. AB ülkeleri Bulgaristan, Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya, İspanya, İsveç ve Birleşik Krallık. (Britanya.) Ortaya çıkan sonuçlar bizim bir gün üye olmayı istediğimiz AB ülkelerinden ne kadar farklı eğilimlere sahip olduğumuzu sergiliyor.

Türkler'in farklılığı

Araştırmanın ana bulgusu şu: "Geçen senelere oranla Türkler'in ABD ve AB'ye bakışı daha olumlu olmuşsa da Türkler'in çoğunluğu hâlâ olumsuz duygular taşıyor... Türkiye halkının çoğunluğu, ulusal çıkarlarının korunmasında AB ve ABD'ye oranla Asya ülkeleriyle birlikte hareket etmenin önemine inanıyor."

Amerikalılar'ın ve Avrupalılar'ın birbiri hakkındaki görüşleri bir hayli olumlu. AB üyesi ülkelerin yurttaşlarının %52'si, ABD'nin küresel olaylarda güçlü bir liderlik göstermesini istiyor. Amerikalılar'ın üçte ikisi (%63) Avrupa'nın aynı rolü oynamasını istiyor. Bu arada Avrupalılar'ın dörtte üçü (%74) ABD hakkında olumlu duygulara sahip. Örneğin genellikle Amerikan karşıtlığıyla bilinen Fransa halkının olumlu görüşleri geçen seneden beri %23 artarak %81'e ulaşmış. Ne var ki Türkler'in Amerika'ya karşı beslediği duygular araştırma yapılan ülke halklarının en düşüğü. (%34.) Bu oran 2009'da %22 idi. Göreli bir yükselme var ama yine de Türkler ABD'ye güvenmiyor. O halde diyeceksiniz ki "Her önemli konuda neden önde gelen kişilerimiz Washington'a gidiyor ve danışıyorlar veya terörizm konusunda istihbarattan insansız silahlı hava araçlarına kadar gerekli teçhizatı ABD'den almak istiyoruz?"

Avrupalılar'ın üçte ikisi (%57) AB hakkında olumlu düşünmeye devam ediyor. Bunun tek istisnası AB üyelerinden Britanya. (% 49.) Avrupalılar'ın %61'i ABD'yi ulusal çıkarları için Asya ülkelerinden daha önemli görüyor.
İsrail konusundaki duygulara gelince: Amerikalılar'ın %59'u İsrail'e sempatiyle bakıyor, %32'si ise İsrail'den hazzetmiyor. AB üyelerinin vatandaşlarının sadece %34'ü İsrail'e sempati duyuyor. (%51'i duymuyor.) Türkler'in ise sadece %9'u İsrail'e sempati duyuyor. Seçilmiş bir hükümet İsrail ile bu koşullarda nasıl arayı düzeltecek? Amerikalılar'ın %44'ü Yunanistan'a, %43'ü Türkiye'ye, %42'si de Rusya'ya sempatiyle bakmıyor.

Ekonomiye gelince

Araştırma yapılan ülkelerin yurttaşlarının çoğunluğu kendi hükümetlerinin ekonomiyi iyi yönetmediği kanısında. (ABD %52; AB %56.) Herkes küresel ekonomik krizden muzdarip.

2011 yılında Türkler'in %55'i küresel ekonomik krizden etkilendiğini söylerken 2012'de bu oran %69'a çıkmış. Yani her ne kadar Türkler hükümetlerinin ekonomik politikalarından memnun görünüyorlarsa da (%55), ekonomik krizin etkilerini fazlasıyla hissettiklerini belirtiyorlar. Bu veriler işbaşındaki Türk hükümetinin ardındaki halk desteğinin önemli oranda ekonomideki başarısından kaynaklandığını ama ipleri elinden kaçırırsa sıkıntı çeken halkın hızla desteğini çekebileceğine işaret ediyor.

Diğer konular

Türk seçmenleri oy verebilseler Obama'yı seçeceklerini belirtiyorlar. Rakibi Romney'e oy vereceklerin oranı sadece %5. Dış politikada Suriye'ye müdahale edilmesini savunan Türkler'in oranı %32. Müdahaleye karşı olanlar %57. İlginçtir, Türk hükümeti NATO'nun Suriye'ye müdahalesini isterken Türkler'in sadece %38'i NATO'nun gerekli veya işe yarar bir teşkilat olduğunu düşünüyor. Bu oran araştırmaya katılan tüm ülke halkları içinde en düşük olanı. Hem NATO üyesi olup hem böyle düşünmek, en azından ilginç.

Diğer ülke halklarıyla karşılaştırıldığında Türkler İran'ın nükleer silah edinmesi konusunda en az kaygı (%48) duyanı. Ayrıca Türkler'in sadece %4'ü İran'a askeri müdahaleye razı; %50'si askeri bir müdahaleye karşı.
Temel bulgular bunlar. Kafalar mı karışık yoksa biz yorumcular mı karmaşık realiteleri anlamakta zorlanıyoruz? Ne dersiniz?