Çiçeği burnunda bir öğretim emekçisi olan Ceren Damar, öğrencisi tarafından vurularak öldürüldü.

İnsanların can ve mal güvenliğini koruması gerekenler, ülkede yaşayanlar ölmeden, malları ellerinde alınmadan bu sorumluluklarını yerine getirmek zorundalar. Sonradan yapılanların, en azından ölenlere hiç, malları ellerinden alınanlara önemli bir yararı olmamakta.

Bilim kurumunda, bilimsel bilgiler yerine silahlar konuşulunca ilkelleşme yaşanıyor demektir.

Bilinen tipler

Bu tipler, bu tür öldürme, toplumun huzurunu kaçırma olayları, tanıdık, bildik olaylar. Bunlarla yeni karşılaşılmamakta. Alınan önlemler, uygulanan yaptırımlar, bu tür eylemleri önleyici olamamakta.

Emek vermeden okul bitirme, yetersiz olmasına karşın belli yerlere gelme, alnı terlemeden halktan toplanan paraları cebine doldurmanın geçerli olduğu yerlerde böyle tutarsız insanlar boy gösterirler. İşlenen suçlar yalnız onların suçları değil, işledikleri suçların ortamının hazırlanmasına katkısı olan herkes bu suçun ya da suçların ortağıdırlar.

Toplumda suç işlemeye eğilimli gençler, kişiler istenirse kolayca saptanabilir. Saptanamayacakların oranı düşüktür. Suç işlemeye eğilimli olanları zararsız, toplumla barışık duruma getirme yerine pis işlerde kullanmaya kalkanlar, bunların işledikleri tüm kötülüğün ortak sorumlusudurlar.

Barış Özer, Ceren Damar’ı öldüren gencin geçmişinde bir yolculuk yaparak, yaşam sürecini ortaya koymuş. Bu süreci gerçekten tanıyıp tanımadığını bilemiyoruz. Ancak anlatılanlar olası bir sürecin ipuçlarını vermekte. (Yazı kısaltılarak alındı)

Ceren Damar'ı Öldüren Adamı Tanıyorum.

İlkokula başladığında,

Öğretmeni okuma yazmayı sökemese bile sınıf atlatmak zorunda kaldı.

Sonrasında her türlü olumsuz hareketine karşı onu hoş gördü, hatalarını görmezden geldi.

Çünkü ailesi zengindi, bir lafı ile ilkokul öğretmenini işinden edebilirlerdi.

Her ne istediyse sahip oldu.

Zorbalıkları hep görmezden gelindi.

Çünkü psikolojisi bozulmasındı.

Ortaokulda hiçbir ödevini yapmadı çünkü ev ödevleri yasaktı.

Ödev veren öğretmen suçluydu.

Tek bir kitap okumadı.

Doğru düzgün yazmayı bile bilmiyordu.

Arkadaşlarını döver, bu davranışı hiç cezalandırılmazdı.

Bu yüzden kaba kuvvetle ön plana çıktı.

Öğretmenleri çok zorluk çekti, çok mücadele etti ancak sistem arkasındaydı. Mecburen mezun oldu.

Lisede geç saatlere kadar TV de mafya dizileri izledi. Haberlerde ülkeyi yönetenlerin küfürlerini, kanalların yalanlarını izledi. Ülkenin bir kısmının hain ve terörist olduğunu öğrendi.

Kendinden başkasını sevmesi mümkün değildi.

Dünya kendi etrafında dönüyordu.

Bu yüzden kopya çekti.

Bu yüzden silahla hocasının yanına daldı.

Bu yüzden öldürdü.

Savunmasında zerrece pişmanlık belirtisi olmaması bu yüzden.

Cezaevine götürülürken gururla bakması bu yüzden.”

Böylesi binlercesi içimizde dolaşmakta. Bunlarla ilgili hiçbir önlem de alınmamakta. Toplumun bu denli insanlardan korunabilmesi için çalışması gereken kişiler, kurumlar, insanların bir arada yaşaması için söz söyleyen, yazan, çizenlerin özgürlüğünü kısıtlama peşinde koşmaktalar.

Tutukevlerinde, iyileştirme yurtlarında olması gerekenler toplumun içinde, toplumun içinde, dahası önemli yerlerinde olması gerekenler tutukevlerindeler. Bu kısır döngü toplumun huzurunu sağlamıyor, bozuyor.

---------------------------------------------------------

(1) http://bunlaribiliyormuydunuz.com/ceren-damar-i-olduren-adami-taniyorum-1