Bir duygudan kurtulmak için onun tersine koşmak gerekiyor. Bu temel bir prensip, farkında olmadan bunu hepimiz yaparız.

Özellikle genç insanların sevdiği, kitaplarının çoktan hatmedildiği, dizi sayesinde daha çok insan fark edince kitabın aslında hafif kaymaların yapıldığı Game Of Thrones, yeni neslin zihnini an’dan korumak için tasarlanmış detaylı bir proje.

İnsanın yeryüzünde -kendiliğinden kanunlardan önce zihnine/topluma ayar çekmek için ürettiği mitoloji gibi, insanlar yeniden bir dünya yaratmışlar.

Bugüne dönecek olursak, yaz sıcağında kışın yaşandığı bir savaşı dört gözle bekliyor dizinin müdavimleri.

Çünkü her şey zihinde başlar ve orada yeşerir, korunur.

Ejderhaların annesi masal kahramanı olacak kadar güzel, hayalleri süsleyen kadın dün kendisine gemileriyle yanında savaşmak için krallıklarından kaçan iki kardeşe konuşurken, seyirciye de en anlamlı mesajı verdi.

Babalarımız kötü insanlardı dedi, onlar dünyayı olduğundan daha kötü bırakıp gittiler. Biz en azından olduğu gibi bırakacağız.

Erkek kardeş, babası tarafından daha önce terk edildiği için ilk kırgınlığını yaşamıştı. Sonra kimliği, erkekliği elinden alındı. Çocukluk anıları sayesinde yeniden bedenine geri döndü şimdi babasının karşısında hem kadın hem erkek olmak zorunda kalan kız kardeşine biat etmiş onun yanında savaşıyor görünüyor. Kız kardeş Yara! savaşın sonunda sadece amcalarından intikam alırken yardım ve krallığını geri istedi Ejderhaların annesinden. Rica etti aslında. O da kabul etmiş görünüyor. Çünkü Khaleesi gibi narin üst ırktan bir kadını erkek kardeşi sırf kral olmak için bir yabana vermişti.



Erkeklerin savaşı gibi görünse de kadınların da hayatın içindeki rolünü kalın çerçevelerle çizen sahneler vardı bu bölümde.

En güzeli Sansa Stark ve Jon Snow’un sahnesiydi.

Sansa Stark’a seni koruyacağıma söz veriyorum dediğinde Jon Snow, kimse kimseyi koruyamaz dedi. Bunu ondan daha iyi bilen kimsede yok. Çünkü kadının başına ne geldiyse onu seni koruyacağım diye, teslim olduğu, güvendiği insanlar yüzünden geldi.

Kocası diye stratejik bir tuzağın içine atıldığı adamla üvey kardeşi savaş hazırlıklarına girdiğinde, bir köşede yaşadıklarının öfkesi ve evine yaklaşmasının ona hatırlattığı kibirle, sen savaşmayı biliyor olabilirsin ama ben de o adamla yaşadım dedi. Onun tuzaklarını biliyorum. Senden yapmasını istediği şeyin tersini yapmazsan kaybedersin.

Savaş bu bölümün tansiyonu yüksek en göz alıcı sahnesiydi.

İnsanların hayvani yanının beslenmesi gerek.

Savaşta son kalan dev gözünden vurulup öldü.

Ve şövalyeler gelip savaşın son rötuşlarını yaptı.

Jon Snow yanına kız kardeşi Sansa Stark ve bir zamanların korsanı sonranın şövalyesi Davos Seaworth’ü alıp onların yanına gittiğinde krallıktan geriye sadece küçük bir kız kalmıştı yanına oturmuş iki yaşlının yanında onları huzuruna kabul eden kız onların yaşlıların dikte ettiği kelimelerle sohbet etmişti huzurundaki insanlarla. Durumun ciddiyetini ne yaşlı insanlar kavrayacak durumdaydı zaten öleceklerdi. O yüzden hesaplaşma derdindeydiler. Küçük kızın ailesi ölmüştü. Korsan baktı durum uzayıp gidiyor. Savaş kapıda. Daha önce amirali olduğu kralın kızını da hayata bağlayan o olmuştu. Masal anlatır gibi küçük kıza dedi ki “Bu ölülerle canlıların savaşı” o zaman kızın dikkatini çekmeyi başardı.

Ejderhaların annesi azat ettiği kölelerin sahipleriyle yeniden savaşa girdiğinde onlarla arasındaki dengeyi Tyrion Lannister sağladı. Çünkü dizinin kurgusu aslında bir insan yapısını anlatıyor – en azından ben öyle düşünüyorum.

Ejderha yanı hayalci yanımız. Başka türlü gemileri ejderhamızın üstüne çıkıp yakamayız. İnsanlarla arasındaki diyalogu bağı kuran akıl yanı Tyrion Lannister oluyor.

Bu çok doğru bir seçim Bedenine rağmen aklını ve kalbini dengede tutan, ailesini bile kendinin dışında tutmayı becerebilen bir karakter o.

Orada yaşanan savaşta ütopik hayallerin temizliği gibi bir şeydi sanki

Yani köleler ve onların efendileri ve gönüllü köleler insanın henüz çözemediği bir durum belki de şimdilik çözülmemesi gerek.

En başa dönecek olursak dünyamızda bir savaş hazırlığı var.

Bu yenilmiş neslin yenme hayalleri kuran sonra ki neslinin savaşı.

Bir de yeni bir nesil var ki bilgiyi geleceğe taşıyacak olan nesil.

İşte onları yeryüzünün bu kirinden korumak için ya da başka bir nedenden -zihinlerini tersine koşturma çabası- bu muhteşem organizasyonun amacı.

Güzel Günlerde Görüşelim.