'Sansür Yasası' olarak bilinen "Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” önerisi yasalaştı. Yasa küresel hukuk algılarına uygun bir yasa olmaktan çok uzaklarda.

AKP ve MHP milletvekilleri teklifin yasalaşmasının ardından Genel Kurul salonunda birlikte fotoğraf çektirdi.

Yasanın, 2023 seçimlerini “kazanmış gösterme” hazırlıklarından biri olduğu anlaşılıyor. Kendilerine “istedikleri yalanı söyleme, yayma”, ülke insanına “gerçekleri söyleme, yazma yasağı” getirecek olan bu düzenleme, burada bitmeyecek. Amaçlarına ulaşmak için yeni yollar bulmaya çalışacakları anlaşılmakta.

Sansür yasası ile yapılan önemli değişiklikler

Araştırmacı, bilim insanı Füsun Sarp Nebil, yasanın getireceği sorunlarla ilgili şu saptamaları yapmış:

“Yasalaşan maddelere göre; internet haber siteleri süreli yayın kapsamına alınacak. Basın kartı başvurusu İletişim Başkanlığına yapılacak, resmi nitelikte kimlik belgesi olarak kabul edilecek.

Basın kartı talep edenlerde, 18 yaşını bitirmesi, en az lise veya dengi bir eğitim kurumundan mezun olması, kısıtlı veya kamu hizmetlerinden yasaklı olmaması şartı aranacak.

Tüm haber siteleri, yayınladıkları içerikleri saklamak zorunda olacak. Bir içerik için verilen kaldırma kararı, tüm site ve platformlarını kapsayacak.

Sosyal ağlara Türkiye ofisi açma ve Türkiye temsilcisi bulundurma zorunluluğu getirilecek. Temsilcinin gerçek kişi olması halinde bu kişinin Türkiye'de ikamet etmesi ve Türk vatandaşı olması gerekecek.

Son 20 yılda AKP’nin ana medyayı nasıl kontrol altına aldığını görmüşken, 5651 sayılı kanunda 15 yıldaki 18 düzenleme ile istediği düzeye getiremediği sosyal medyaya bu sefer tersinden yaklaşmayı deneyeceği açıklıkla anlaşılıyor.

Avrupa Birliği’nin strateji belgesini yukarıda görüyorsunuz. Yolu bilinçlendirmek, özgürlük sağlamak, dürüst olmak, güvenilir olmak, demokratik olmak, hukuka saygılı olmak gibi yollardan geçiyor.

İnterneti geliştirmeyip, atıl bırakarak, koca ülkeyi Kenya, Trinidad & Tobaggo gibi ülkelerde aynı seviyede internete maruz bırakarak engelleyebileceği kadar engelledi ama ekonomi bu durumdayken, geçim sıkıntısı yükselirken, genç işsizliği tavan yapmışken, bütün medyayı kendisine bağlasa ve interneti engellemeye çalışsa ne olur?”1

Yapılan bilimsel bir çalışma, konuyla ilgili şu sonuçları açıklamakta:

“İktidar, bireyleri fiziksel güç kullanılarak iktisadi olarak ödül ya da ceza vererek ve propaganda yöntemiyle fikirlerini etkileyerek etki altına almaya çalışmaktadır (Russell, 1990, s. 36). İktidar ve iktidara tabi olanlar arasında yaşanan açık ilişkiyi Scott (1995) kamusal senaryo terimini kullanarak tanımlamaktadır. İktidar, olayların görünmesini istediği biçime yakın kamusal bir senaryo üretmektedir. Kamusal senaryo Scott’a göre, iktidarın kendisine tabi olarak gördüklerinden istediği ve dayattığı ilişki biçimleridir. İlişkinin söylev ve davranış belirleyicisi tamamen iktidardır (Scott, 1995, s. 24-89). İktidar ve birey ilişkisi kamusal bir alan içerisinde ve iktidarın gücü ile orantılı olarak gerçekleşmektedir. İktidar, güç unsuru olarak kullandığı araçlarla birey üzerinde sosyolojik ve psikolojik etkiler yaratmaktadır. Suskunluk sarmalı kuramı toplumda önemli tartışma ve ayrılıkların ortaya çıkması durumunda bireylerin toplumdan dışlanmamak için kamuoyunda güçlü hissettikleri kanaatlere uygun olarak tutum ve davranış belirlediklerini kabul etmektedir. Pratikte kuramın ileri sürdüğü gibi bireylerin çevrelerine göre kanaat belirleme eğilimleri, iktidarı elinde bulunduranlar tarafından ideolojilerini birey üzerinden topluma kabul ettirme istekleri ve zorlamaları sonucu meydana gelmektedir. İktidar ideolojisine uygun olarak oluşturmayı amaçladığı kamuoyunu teşhir, korku yaratma, güç kullanma ve denetim (Foucault, 1992, s. 9; Scott 1995; Neumann 1988, s. 83) gibi yöntemler kullanarak oluşturmaktadır”.2

Türkiye Cumhuriyeti’nde 'Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”la yapılmak istenen bu çalışmada özetlenmiş bulunmakta.

Suskun, karnından konuşan, duygularını düşüncelerini açıkça dile getirmeyen toplum yönetimlerin işlerine gelir. Ancak suskun toplumlarda sorunlar çözülmez, sorun üretilir. Bu durumu isteyen yöneticiler de bu sorunların altında kalmaktan kurtulamazlar.

------------------------------------------------

1. AK Parti, Neden Dezenformasyon Yasa Tasarısı Getiriyor? https://yetkinreport.com/2022/04/26/ak-parti-neden-dezenformasyon-yasa-tasarisi-getiriyor/?utm_source=sharetw

2. SUSKUNLUK SARMALI KURAMI BAĞLAMINDA İNSAN ... https://dergipark.org.tr › download › article-file