Rusya’nın Ukrayna sahasında kendi deyimi ile denazifikasyon (Nazilerden arındırma) operasyonu 6. ayını doldurmak üzereyken Ukrayna’da ki çatışmalı 4 bölgenin Rusya tarafından ilhak edilmesi ile yeni döneme girmiş bulunuyor. Çatışma ve kayıp riski her iki taraf içinde artmış durumda. Bugün Rusya’nın geniş ve etkili füze ve insansız hava araçları ile gerçekleştirdiği saldırılar büyük bir korku filminin fragmanı mı? Nükleer tehditlerin ne kadarı gerçeği yansıtıyor? Soruların cevabını gelin beraber arayalım.
Kısmi Seferberlik İlanı;
Rusya devlet başkanı Vladimir Putin 21 eylül tarihinde Rusya genelini kapsayan bir kısmi seferberlik kararının altına imza attı, bu karar 300 bin kişiyi kapsayan ve ülkenin tüm kesimlerini kapsayan bir karar olarak açıklandı. Geniş anlamlı bir savaşa dönüşmesi düşünülen Ukrayna krizinin içinde kendisinin yeterince dikkate alınmadığını çatışma sürecince Rusya’ya uygulanan yaptırımlar ve Ukrayna’ya yapılan yardımlara karşılık topyekun batı bloğuna bir uyarı için ilan edilen bu seferberlik kararı bir çok savaş ve Rusya bilimci tarafından iki başlıkta değerlendirildi.
· Rusya, ABD ve NATO’ya her şeyi göze aldığını göstermek istiyor.
· Rus devleti kendi halkına her şeye hazırız ve birlik olmalıyız mesajı veriyor.
Nitelik olarak hem Antalya hem İstanbul görüşmelerinde barışa yönelik bir girişim sağlanmış olmaması Rusya’yı bu savaşta kendi elini kuvvetlendirecek sonuçlar almaya itmeye başladı. Hem dış politikada hem de yeni dünya düzeninde bir yer edinmek isteyen Putin; NATO’nun kuşatma altına alınmış Rusya fikrini yıkmak istiyor.
Ukrayna için ise durum Batıdan ve NATO dan çok geniş destekler alsalar da henüz ne AB ye ne de NATO’ya üyelikleri kabul edilmiş yada yeşil ışık yakılmış değil. Ukrayna bölünmüş ve parçalanmış çok klikli devlet yapısı nedeni ile barış konusunda ABD’nin sözünün dışına çıkamıyor. Barış söylemi geliştiren cılız sesler ise içerde ki yapılar tarafından sessize alınıyor. Seferberlik ilanı Ukrayna için önümüzde ki günlerde daha ağır bir anlama gelse de Ukrayna henüz tam anlamı ile Rusya Ordusu ile yüzleşmediğinin de farkında.
İlhaklar ve Savaşın ilerleyişi;
Daha önce Rusya tarafından bağımsız kabul edilen Donetsk ve Luhansk Cumhuriyetlerine artı olarak Herson ve Zaporojniye bölgelerinde gerçekleştirilen referandumlar sonucu bu bölgeleri %90lık seçim sonuçları ile kendine bağlayan Rusya uluslar arası toplumdan çok şiddetli vetolar yedi. Savaşın seyrini değiştirecek olan bu hamleler ile dünya kamu oyuna küresel bir savaşa bile varız diyen Putin distopik bir korku olan nükleer savaş tehditleri ile bu referandumları onayladı. Referandumdan kısa süre önce Harkov güneyinde başlayan Ukrayna taarruzunda 1800 km² alanı kaybeden ve çekilen Rusya çok ciddi savaş yükünün altına girmiş bulunuyor. ABD ile gerilen kopma noktasına gelen ilişkiler bir yana Rusya devlet bürokratları bu savaşın sonucunda NATO’yu masaya çekip eski NATO sınırlarının tartışılması gerektiği konuşuluyor. Rusya ağır bir bedel ödeyecek ise bu ancak büyük bir zaferle olmalıdır inancı ülkede çok geniş bir kitle tarafından sahipleniliyor. İlhaklar sonrasında gelen seferberlik ve daha sert siyaset taktiği bu savaş ile gelişen Avrupa’da ki enerji krizin lehte kullanılabileceği fikrine dönüşmüş durumda. Amaç ABD ile barış müzakeresi yapmak genişleyen NATO’ya sınır çizmek.
Ukrayna bu ilhaklardan sonra saldırılarını Rusya cephesinde artırdı. Geniş ve etkili silah sistemleri alan Ukrayna için önemli olan sahada Rusya’yı bocalatmak ve Batı’nın ekonomik olarak yıprattığı Rusya savaşında kabul edilebilir zaferle çıkmak. Statüleri henüz dünya tarafından tanınmayan bölgeler için Ukrayna bu konuyu büyük devletlere ve halklarına ekonomik yardım için koz olarak kullanıyor. Köşeye sıkışan Zelenski iktidarı savaş ve barış politikalarını NATO ve ABD’den bağımsız yürütecek durumda değil. Bu durum bile Ukrayna’yı hem iç hem de dış politikada kendi kaderini kendisinin çizememesini pekiştiriyor.
Cephede durum;
Ukrayna istihbaratının Kerç köprüsünü hedef alan saldırısı ile birlikte Rusya askeri anlamda bir çok taktik ve strateji değişikliğine gitti. İlk olarak saldırıdan bir gün önce komutanlıkta devir teslim yapıldı. Ukrayna cephesi komutanlığına Surovikina getirildi. Eski bir Spetnaz ( elit asker birliği) komutanı olan Surovikina ilk olarak Afganistan, Suriye gibi dış operasyonlarda görev almış birisi. Kerç saldırısı sonrası Ukrayna’da bir çok askeri ve enerji alt yapısını hedef alan füze ve drone saldırısı emri veren general özellikle Ukrayna’yı elektriksizliğe mahkum etmeyi başardı. Seferberlik sonrası Ukrayna cephesinde ki birliklerini takviye edecek olan general Ukrayna’nın tedarik ve karşı taarruzlarını durdurmayı ve geri çekilen bölgelerde alan hakimiyetini tekrardan kurmayı hedefliyor. Rusya sivil hassasiyet göstererek yaptığı saldırılarda yoğun olarak Seyir füzelerini ve İran’dan edindiği Shehab -2 kamikaze İHA’larını kullanıyor.
Ukrayna için ise Harkov güneyinde başarılı olan taarruzları özelikle Limansk bölgesinde durdurulmuş gibi duruyor. İlhaklar sonrası artacak olan saldırıların ilk emaresi olan füze, drone saldırısına karşı Ukrayna hava savunma sistemlerinin yetersizliği kendisini belli etti. Yer yer belli yoğunluklar ile devam etse bile özellikle elektrik kesintileri bir çok kente hayatı durdurmuş gibi. Belarus’tan gelen tehditlere karşı ordusunun ikmal durumu hiç iç açıcı durmuyor. Kış savaşına dönüşürse bu savaş askeri yeterlilikte ikmal ve ordu bakımı çok önemli bir dönüm noktası ve belirleyici olacaktır.
Müzakere Şansı ve Umutları;
Türkiye savaşın ilk gününden beri Ukrayna ve Rusya arasında arabuluculuk rolü üstlense de hem Antalya’da hem de İstanbul’da ki görüşmelerden olumlu bir netice çıkmadı. Avrupa’da artan doğal gaz krizi ve göç krizi barışa yönelimini bazı ülkelerin artırsa da özellikle Biden ve Putin bu uzlaşıya çok çekimser bakıyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın Kazakistan’da 18 ekimde yapılacak görüşmelerde arabuluculuk teklif etmesi gündemde iken Biden’ın CNN’e verdiği röportajda her hangi bir görüşme istemediğini söylemesi ile bu durum askıya alınmış gibi duruyor. Yazının başında söylediğim gibi Rusya lehine geçen durumlardan fayda sağlayıp kurulacak barış masasına ABD ve NATO’nun da oturmasını istiyor. Batı’nın tüm politik hamlelerini de çelişkileri derinleştirme amacı ile kullanıyor. Rusya ve ABD arasında süren Ukrayna pazarlığı bir çok ülkeyi içine çeken bir kara deliğe dönüşüyor.