Euroleague 8. Maçları geride kaldı ve sanki bundan sonrası için çekişme alanlarının haritası da yavaş yavaş belli oluyor. İki zirve ekibi maçında Milano, Barcelona’yı devirip liderlikte tek kalırken Fenerbahçe’ni nihayet yüzü güldü ama Efes’te de soru işaretleri arttı. Bu sezon play-off mücadelesinin geçen yıla göre çok daha sert geçeceği de aşikar.

Fenerbahçe Beko’nun Yolu Açık Olsun

Geçen hafta “Her şey iyi güzel de taraftar artık galibiyet istiyor” mealinde bir yazı yazmıştım. Ve o galibiyetin de gelmemesi için hiçbir neden yok demiştim. Euroleague’in marka maçlarından biri olan bir maçta Fenerbahçe Beko, CSKA’yı deplasmanda devirerek aranılanı gerçekleştirdi. Maçın geneline baktığımızda aslında Barcelona, Real, Olympiakos ve hatta Panathinaikos maçlarından çok farklı bir durum yoktu. Yine yüksek enerji, yine iştahlı savunma, yine bol rotasyon ve yine kader anları. Bu kez sadece o son topa kalmadı ya da maç sonunda önde bitirildi. Fenerbahçe’nin öğrenmesi gereken demek ki kaybetmemek değil kazanmakmış. Bu süreçte Djordjevic, hücum ve kadro rotasyon planları yönünden eleştirildi ama buna ben katılmadım. Keza, bu seviyede hele ki geride kalan 4 maça bakıldığında ligin en üst seviye takımlarıyla 3’ü deplasmanda maç yapıp tamamında son topa kadar kazanmayı zorluyorsanız siz de onlar kadar şampiyonluk adayısınızdır. Guduriç ve bu maçta sakatlığı nedeniyle oynamayan Pierre ile bu maça ilk 5 başlayan Shayok’un dış katkıları tam düzene girdiğinde rakibe içeriyi kapatmayı harika başaran Fenerbahçe’nin De Colo – Vesely yönetiminde net bir şampiyonluk adayına dönüştüğünü göreceğiz. De Colo demişken, Sasha Djordjevic’in ona biçtiği rol ve maç içinde kullanma şekline belli ki Fransız yıldız da ikna olmuş ki CSKA maçının son bölümünde bunu onun yüksek verimli oyunuyla gördük. Bu hafta ligin lideri Milano’yla evlerinde oynayacakları maç, benim yaklaşımlarımı teyit edecektir diye tahmin ediyorum.


Fenerbahçe Beko için güzel günler yakın

Efes’in Sorunlarının Çözümü Ergin Ataman’ın Ellerinde

Efes’in evinde Zenit’e yenildiği maçta esasen sorun Zenit’e yenilmiş olması değil. Ligin 8. Haftasında Zenit gibi dişli bir takım karşısında herkes sorun yaşayabilir. Sorun takımdaki mental ve organizasyonel dağınıklık. Geçen hafta, Zalgiris önünde alınan farklı galibiyetin, aldatmaması gerektiğini, bu nedenle söylemiştim. Elbette kadroda yenilenme, hücum – savunma planlarında çeşitlilik, Petrusev ve Bryant’ın adaptasyonu gibi teknik analizler söylenebilir ama sorun bana kalırsa bunların üstünde. Keza sorun teknik bir takım şeyler olsa örneğin bu maç belki yine kaybedilirdi ama 2. Periyotta çözülünmez, mücadele en azından son 5 dakikaya taşınırdı. Larkin’in tüm maç etkili olamayıp son bölümde parlaması, Micic’in bu maçta yokları oynaması gibi durumları, açıkçası ben profesyonellik yönünden kabul edemem. Dolayısıyla artık konuyu iyi gün – kötü gün performansı değil temel bir sorun olarak ele almanın zamanı geldi ve bunun çözümü de şu anda sadece takımın değil kulübün en yetkili ismi olan Ergin Ataman’da.


Top artık Ergin Ataman’dan başkasında değil

Yeni Hafta Neler Getirecek?

Aslında maçlara geçmeden yukarıda odaklandığım iki konu açısında önemli işaretler getirecek. Birincisi Fenerbahçe Beko, şu ana kadar vaat ettiği şeyleri, evinde Milano önünde sürdürerek sonuca bağlamayı başaracak mı? Diğeri de Efes’te sorunların çözümüne dönük değişimler görecek miyiz? Belki bunu görmek için Alba Berlin maçı bir gösterge değil diye düşünebilir ama ben tam da bunun maçı olduğunu düşünüyorum. Keza Alba gibi eski tip ama maksimum mücadeleyle, özellikle evinde kazanmaya dönük oynayan bir takıma karşı Efes’in bir ciddiyet testi olacaktır.

Bu hafta; çıkışını sürdüren Maccabi için üst üste 3 maç kaybeden CSKA’ya karşı bir Moskova meydan okuması; sıçrama yapmak isteyen Bayern’in zor Monaco deplasmanı; aslında ittir kaktır giden Real Madrid’in evindeki Zalgiris piyangosu ve bu yıl iddialı olduğunu gösteren iki takım, Kızılyıldız ile ASVEL’in Belgrad’daki kapışması var. Haftanın sonucunu en çok merak ettiğim maçı ise Zenit ile Olympiakos arasında olacak. Yeni haftada görüşmek dileğiyle.