Eğer Türkiye’de yaşayan ya da Türkiye kökenli bir basketbol severseniz ve Euroleague ile ilgileniyorsanız geriden kalan 2 haftada muhtemelen şu 3 konuya odaklanmışsınızdır: Kovid nedeniyle ertelenen maçlar, De Colo – Vesely yokluğundaki Fenerbahçe’nin Olympiakos galibiyeti ve Ergin Ataman’ın Barcelona (Palau) şovu. Ben de şimdi bu 3 konuya gireyim bakalım.

Kovid Ertelemeleri ve Organizasyon Sorunu

İnsanların aşılı olmaları nedeniyle rahat davranmaları sonucu Omicron varyantının çılgınlar gibi artması sonrası, spor organizasyonlarında 2020’de belirlenen kovid protokolleri gereği patır patır maçlar ertelenmeye başladı, hatta Euroleague 19. Hafta maçlarının tamamı ertelendi. Kovid 19 salgını başlayalı artık 2 yıl oldu ve bu konuda devlet ve organizasyon yönetimleri, “Dostlar alışverişte görsün” hesabı önlemlerle halk da yüzünde gezinen maskelerle idare ediyor artık. Aşılar sayesinde ölüm oranları ve ağır hastalık oranları düştü ama “pandemi” devam ettiği için de protokoller kaldırılmadı. Sahada el ele omuz omuza mücadele edip kenara gelince maske takmak gibi uygulamalardan sonra bu tip ertelemelere neden olan protokollerin sıkılığı da yeni paradokslar yaratıyor. Sonuç olarak bu ertelemeler, belki takımlara da bir soluklanma ve antrenman yapma fırsatı verse de ligin temposunu ciddi oranda düşürdüğü için mücadeleci geçen sezona bir darbe vurdu. Çözüm ise, tarafların tamamının bir araya gelerek protokolleri gerçekçi ve uygulanabilir şekilde revize etmek yoksa işin tadı kalmayacak.

Fenerbahçe Beko’nun Direnişi

Sezon başından beri gerek takımın kalitesi gerek Djordjevic’in yeterliliği yönünde olumlu yorumlar yaptığım Fenerbahçe Beko, en önemli iki oyuncusu; De Colo ve Vesely yokken çıktığı ilk Euroleague maçında evinde Olympiakos’u sallaya sallaya yendi. Peki bu nasıl oldu? İlki, artık 20. Haftaya gelindiğinden koç Sasha’nın hakimiyeti arttı ve uyum sorunu aşıldı. Önceki yazımda değindiğim Henry ve Polonara’nın rolleri yükseldi ve karşılığı geldi. Melih Mahmutoğlu’nun benchten gelerek dış şut katkısı vermesi, Pierre ile Guduric’in kendini tam anlamıyla bulmaya başlaması ve elbette zaten iyi olan savunmaya tempolu hücumun eklenmesi, sonucu belirledi. Barcelona, CSKA ve bir miktar Efes dışında kadro genişliği ve gücü yönünden Fenerbahçe’den daha iyi takım yok. Olympiakos maçı da bunun ispatı oldu. Şimdi bu gelinen noktanın yarattığı özgüvenle devam ederek De Colo ve Vesely’nin de katılımıyla play-off’a odaklanma süreci başladı. Ve sakatlık dışında sarı lacivertlileri bundan alı koyacak bir güç yok.

Pierria-Henry
Pierria Henry, kendisini tam anlamıyla lider hissedince işler değişiyor

Bir Başantrenör Profili: Ergin Ataman

Barcelona’nın maçlarını oynadığı Palau Blaugrana’da maç kafa kafaya giderken Shane Larkin’in sakatlanmasından 1 dakika sonra Ergin Ataman, Fenerbahçe’lilerin çok iyi tanıdığı sabıkalı hakem Damir Javor tarafından 2 teknik faulle oyundan atıldı. Sonra uzun bir süre de çıkmayı reddetti ve en son Barcelona taraftarına elleriyle kupa tutar gibi yaparak uzun uzun “Ben kupayı kazandım” dedi, geçen sezonun finaline gönderme yaparak. Sonra Larkin geri döndü, takım biraz sallandı ama sonunda kaybetti. İlk yarıdaki maçta da Ergin Ataman atılmıştı ve Efes kaybetmişti. Hocanın kendisini oyundan arttıracak kadar itiraz edeceği ne vardı, her iki maçta da? O hareketleri yapması gerekli miydi? Atılması, takıma galibiyeti getirdi mi? Hala geçen sezonun kupa muhabbetini döndürmek nedir? Artık ben şunu anladım. Ergin Ataman, başarısı oranında ve hatta ondan da fazla gösteriyi seviyor. Fenerbahçe taraftarı ile yaşadıklarından şu son olaylara, takım içindeki iletişime kadar her şeyi tamamen bilinçli ve gösterinin tadını çıkarmak için yapıyor. Aslında bir şekilde basketbolun Mourinho’su denilebilir. Kariyerinde görev aldığı takımlar ölçeğinde kazanılabilecek tüm kupaları kazandı Ergin Hoca, evet hocam “You won the cup” ama sonunda “You lost the match” (Maçı kaybettin). Daha da önemlisi kendi taraftarı haricindeki tüm taraftarlar için en antipatik takım olan Barcelona’nın sahasında varsa kalan sempatini de kaybettin. Anadolu Efes, geçen sezon Ergin Ataman’ın yönetiminde çok iyi iki guardı ve doğru parçalarıyla şampiyon oldu, ondan önce de yine bu şekilde final oynadı, bu tür hareketler sayesinde değil. Ne diyelim, bunların ne için yapıldığına ve ne işe yaradığına da Efes taraftarı ve kulübü karar versin. Ama bence hiçbir işe yaramıyor ve Efes için bu sezonun en iyi basketbolunun oynadığı maçı kaybetmesine neden olarak da büyük zarar veriyor.

Ergin-Ataman-2Ergin Ataman, Barcelona taraftarına “Kupayı ben kazandım” derken

Haftanın Programı

Euroleague’de teorik olarak 22. Maç gününe giriyoruz. 3-4 maçı eksik takımlar var, lider Barcelona’nın ise sadece 1 maçı eksik! Fenerbahçe, evinde Zalgiris’le Efes de evinde Panathinaikos ile oynayacak. Her iki takım da galibiyete yakın ama Efes’in, Papagiannis’e pota altında çözüm bulması ve Micic’in oynaması kaydıyla. Geçen sezonun MVP’si Micic, hala tam anlamıyla katkı vermiyor. Haftanın dikkat çeken maçı ise tabi oynanırsa CSKA – Milano kapışması olacak. Ligin flaş takımı Unics Kazan da olaylı maçın rövanşında Barcelona’yı konuk ediyor. Herkese sağlıklı ve keyifli haftalar.

Euroleague 21. Hafta Puan Durumu

puan-durumu