Murat Belge’nin “yazılması gecikmiş” son kitabı, Militarist Modernleşme adıyla (İletişim) çıktı.
Kitabın tanıtımı Cezayir Lokantası’nda Belge’nin dostları akademisyen, sanatçı, gazeteci yazarların katılımıyla yapıldı. Ahmet İnsel, temelleri Murat Belge’nin “cezaevinde” olduğu 12 Mart döneminde atılan kitabın kırk yıla uzanan yazım serüvenini anlattı.
Belge, Barrington Moore’un “Diktatörlüğün ve Demokrasinin Toplumsal Kökenleri” adlı kitabından etkilenerek “modernleşme sürecinde ordunun rolü”nü incelemeye başlamış. Kitabın önsözünde de anlatıyor: Barrington Moore, “diktatörlük” ya da “demokrasiyi” toprakta feodal mülkiyetin varlığına bağlar. Orta sınıfın feodalizme karşı mücadeleyi kazandığı toplumlarda demokrasi yerleşiyor. Almanya gibi orta sınıfın oluşmadığı toplumlarda modernleşme atılımı feodal sınıftan geliyor ancak sonuç demokrasi değil, yukarıdan aşağıya bir “otoriter/otokratik kapitalizm” oluyor. Türkiye modelinde ise bir orta sınıf olmadığı gibi bir toprak sahibi sınıf da yoktu dolayısıyla “modernleşme” girişimini ordu sırtlanmış, ortaya militarist bir yapılanma çıkmıştı. Belge, Almanya, Japonya ve Türkiye’yi birlikte değerlendiriyor. Ve şu sonuca varıyor:
“Ordular ya da militarist ideoloji ‘demokratik’ değildir, olduğunun bir örneği dünya tarihinde görülmemiştir. Türkiye de bu kuralın bir istisnası olamamıştır. 21. yüzyılın ilk on yılını devirdiğimiz şu günlerde de Türkiye yabana atılmayacak birçok başarısına rağmen, demokrasi sorununu çözmekte, yani nüfusuna gerçek bir demokrasinin imkânlarını sunmakta başarılı olamamıştır.”
Murat Belge, kitabın yazımının tamamlandığı 2011 yılında “vesayet rejimi”nin değişmesi, rejimin normalleşmesi yönünde umutlar uyandığını belirterek, “Acaba bu kitap geç mi kaldı? Diye sormaktan kendini alamadığını” söylüyor. Buna rağmen bir Alman gazetecinin Bonn’da toplantıda kendisine yönelttiği “Bu askeri demokrasinizle AB’ye nasıl gireceksiniz?” sorusu geçerliliğini koruyor. Genelkurmay hâlâ Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanabilmiş değil, “vicdani ret” sorunu hâlâ çözülememiş durumda.
Kitabın bir de “sonsözü” var; önsözdeki “Geç kalma!..” meselesine bir yılı bulmayan zaman dilimi içinde yanıt veriyor Belge. “Ağustos Şûrası”, “Yaş” gibi militarizmi zayıflatan olaylardan söz ediyor:
“Şimdiye kadar Kemalist milliyetçi ideolojinin elitizm ve pozitivizm yüklü militarizmiyle geldik. Bunun yerini daha ‘aşağıdan yukarıya’ diyebileceğimiz bir ‘İslami militarizm’in alması büsbütün imkânsız mı? Bence pekala mümkün. Dolayısıyla ‘sürecin sonu’ denebilecek bir şey yok aslında yok.”
Belge’ye göre militarizmden demokrasiye geçme süreci İslam ile Kemalizm arasındaki hesaplaşmayı da içermekte.
Murat Belge, kitap okumanın zorlaştığı bir çağda cesaretle, 830 sayfalık “tuğla” gibi bir eser yazmış. Genç kuşaklar özellikle okumalı.