Norveç halkı, ülkeyi kana bulayan ırkçı-faşizan saldırganlığın yasını tutuyor.  Oslo’daki bombalı saldırıyı gerçekleştiren, ardından İşçi Partisi’nin gençlik kampını basarak masum çocukları katleden kişi, 32 yaşında bir Norveçli çıktı. Anders Behring Breivik adlı zanlının 1500 sayfalık ‘manifestosu’ndan seçmeler -saçmalar yansıdı medyaya. Avrupa’da yükselen ‘yabancı düşmanlığı’ 93 kişiyi öldüren Norveçli saldırganda akla, vicdana, insanlığa dayalı ne varsa yok etmiş; korkuya dayalı tuhaf okumalardan görülmedik bir canilik çıkmış.

Hrant Dink öldürüldüğünde eşi Rakel,‘Bir bebekten katil yaratan zihniyeti sorgulamadan aydınlığa çıkılmaz’ demişti.

Mahkeme dün Hrant’ın katili Ogün Samats’a cezanın üst sınırına yaklaşarak toplam 22 yıl 10 ay hapis cezası verdi. Yaşının küçüklüğü gerekçesiyle ‘çocuk mahkemesi’nde yargılanmıyor olsa Samats, ağırlaştırılmış hapse mahkûm olacaktı.

İlginçtir. Norveç’teki yasalar nedeniyle 93 kişinin katil zanlısı Breivik’e verilecek cezanın da 21 yılı geçmeyeceği bildiriyor.

Böyle zamanlarda ‘adalet’ duygusunun öne çıkması doğal.

Ancak asıl cinayetlere, katliamlara ortam hazırlayan iklimi irdelemek gerekiyor.

Norveç’in yaşadığı İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana görülmemiş bir katliam.

11 Eylül’den bu yana Batı’da müthiş bir kafa karışıklığı var. Huntington’un ‘Medeniyetler Çatışması’ tezi İslam karşıtlığını tetiklemişti. ABD, 2001’de El Kaide tarafından vurulduğunda başkaca hiçbir nedene bakmadan Afganistan ve Irak işgallerine yöneldi. 1990’da Körfez Savaşı’ndan itibaren yükselen ‘tepki’yi görmezlikten geldi. İngiltere’de metro saldırıları olduğunda hiç kimse bu şiddete yol açanların ülkede doğmuş gençler olabileceğini aklına getirmemişti. Olağan şüpheli yine radikal İslamcılardı. Bu dalga ‘İslamofobi’ olarak Avrupa’yı giderek daha fazla kuşatmakta. Fransa’da eski sömürge Afrikalı göçmenler bu ayrımcılığın hedefi oldular. İtalya’dan Hollanda’ya, Avusturya’dan İsviçre’ye bu ayrımcılık körükleniyor. ‘Neo faşist’ akımlar ve partiler güçleniyor.

Norveçli saldırganın ‘manifestosu’nda Yeni Haçlılar’dan, Tapınak Şövalyeleri’ne din savaşlarını çağrıştıran öykünmeler var. Türkiye’yi de es geçmemiş! AB bayrağı üzerinde ‘Truva atı’ olarak resmedilmiş Türkiye’deki İslamlaşmadan söz ediyor, NATO’dan atılmasını istiyor.

Breivik’in kurbanlarından birisi de Gizem Doğan.

Ancak bu dehşeti her türlü ırkçı-milliyetçi, dinci duyguların ötesinde kınamak gerekiyor.

Trabzon’daki Gençlik Olimpiyatları’nda Norveçli sporcuların yasına ortak olan binlerce kişinin saygı duruşu anlamlı bir dayanışmaydı.

Avrupa’da körüklenen yabancı düşmanlığı o toplumları korumuyor, tersine ‘bumerang’ gibi kendi ülkelerini vuruyor.

Norveç bu travmanın üstesinden gelebilecek ölçüde barışçı bir toplum.

Nefrete geçit vermezler.