Meclis’e giden yol Silivri’den geçiyor! CHP dün Ergenekon davası sanıklarından Prof. Mehmet Haberal’ı üyeliğe kabul ederken, SHP döneminden itibaren partiye büyük emeği geçen, ancak Baykal tarafından ihraç edilen Fikri Sağlar’a dönüş yolunu kapattı.

Uzun tutukluluk sürelerinin “ceza”ya dönüşmesi üzerine CHP’nin Silivri’deki gazeteciler Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’ı milletvekili adayı göstermeye hazırlandığı bildiriliyordu.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğu özellikle Cumhuriyet yazarı Balbay’a desteğini birkaç kez açıklamıştı.

Parti Meclisi’nin CHP’den ihraç edilen Sağlar başta eski partililere “af” niteliğinde karar çıkartmasının beklendiği gün “sürpriz” bir gelişme yaşandı. Tedavi gördüğü hastaneden Silivri’ye nakledilen ve geçtiğimiz günlerde bir kalp krizi geçirdiği duyurulan Prof. Haberal’ın CHP üyeliği gerçekleşti. Böylece aday olması ve seçilmesi halinde CHP grubundaki Silivri milletvekillerinin sayısı artacak.

HSYK, Yarsav, ATO, eski Erzincan Savcısı gibi Ergenekon davasında “taraf”, “sanık” ya da “mağdur” olmuş kişiler için CHP “kurtarıcı” parti işlevi görecek.

Aslında tek tek adaylık yerine Ergenekon davası için toplu bir “af” çıkarılması daha doğru olacak. Aksi halde emekli rektörlerin, askerlerin “suçu ne?” diye sormaktan kendimizi alamayacağız.

Silivri’yi boşaltmak için CHP daha adil ve eşitlikçi bir yol bulabilirdi!

Demirel’in deyimiyle “meşruiyet içinde çare tükenmez!” 12 Haziran’a kadar daha zaman var. Başka formüller de bulunabilir.

CHP’nin seçime doğru “aile sigortası”, “bedelli askerlik”, “sivil toplum” gibi projelerle atağa kalktığı bir sırada, Ergenekon konusunda izlediği kafa karışıklığı, partinin geleneksel sosyal demokrat tabanında da dalgalanma yaratıyor olmalı. Gerçi eski sol taban, Baykal’ın 2007 seçimlerinde “e-muhtıra”ya destek vermesi ve Cumhuriyet mitingleriyle bütünleşmesi sonucu, “ulusalcı”lığa kaymıştı. Kılıçdaroğlu eski kadroyla yollarını ayırırken CHP’nin askerci-devletçi görünümünü de değiştirecekmiş izlenimi veriyordu. Nitelik “laik”lik ağırlıklı söylemden uzaklaşıldı.

Yoksul ailelere doğrudan gelir desteği sağlayacak “aile sigortası” ile ev kadınlarına 600 lira verilmesi seçim programına girdi.

Meclis’e sunulan “bedelli askerlik” önerisi de hayli yankı buldu.

Yaş sınırı 28 olmak üzere 100 bine yakın gencin askerlik sorununu çözen ve geliri olmayanlar dahil 21 günde askerlik yapma olanağı sağlayan öneri “seçim vaadi” olarak görülüp hükümetin tepkisini çekse de, CHP’nin hanesine yazılmıştır.

Askerliği kısaltıp bir “sivil hizmet” haline dönüştürmek için Kürt sorununun çözülmesi de gerekiyor. CHP ve AKP seçimden sonra asıl bu konuda uzlaşmak zorundadır.

CHP seçim kampanyasını Ergenekon’la neden gölgeliyor? Silivri’ye dokunulmazlık ters tepmez mi?