Diplomasi, bir ülkenin komşuları, bölge, dünya ve uluslararası organizasyonlarla olan ilişkisinin teorisi ve pratiğidir.

Muteber diplomasi kurumsal ve tarihseldir. Yüzyıllık hatta daha çok uzun süreli zamanlı tezlere dayanır.

Bazen pratikte farklı değişimler, gelişmeler olur. Savaş, iç savaş, kriz, göç, darbe, başkaca birçok pratik gelişme olur ki, buna realitedeki sapma diyebiliriz. Dönemsel pratik değişimler, temel tez hizasına çekilmeye çalışılır. Bu durum başarılırsa adına diplomatik başarı denir.

Bu nedenle ülkelerin diplomasisi kalıcıdır, uzun solukludur, kurumsaldır.

Hatta ülkenin diplomasisi, iç politikadaki birçok olumsuz gelişmeden mesela diktatörlük, darbe gibi başkaca gelişmelerden bile korunur.

Normalde bu işler öyledir.

Diplomasi bazen iç politika malzemesi olur. Kardak krizinden hatırlarız. Dönemin başbakanı Tansu Çiller bunu bir iç politika malzemesi yapmıştı.

Ergen diplomasi, köksüz, realiteden uzak, hayalperest ve oldukça iç politikaya seslenen şekilsiz ve günlük diplomasidir.

Bu politikayı AKP’ye Ahmet Davutoğlu getirdi. Operasyonel düzeyde MİT başkanı Hakan Fidan yürüttü. Daha sonra özellikle Davutoğlu’nun parti içinde gücünün zayıflaması oranında SADAT organizasyonu devreye girdi. Bunun yanında, İçişleri bakanı Süleyman Soylu’ya bağlı kontrol dışı oluşumlar özellikle sınır kentlerinde, sınır geçişlerinde varlığını sürdürdü.

Ergen diplomasisi tam da buydu. Parçalı, her gücün kendini organize ettiği ve harekete geçirdiği günlük hamasi söyleme dayanan işlerdi.

Aslında bu çalışmaların hepsi AKP ile çelişen şeylerdi. Çünkü AKP’de bir reis vardır ve o ne derse oluyor. Reisin parti içinde, hükümet içinde ve dahi devlet içinde öyle bir iktidar bunalımı yoktu. Buna rağmen diplomasideki bu parçalı, dağınık tez ve operasyonlar anlaşılır değil.

Bu tutarsız diplomasi, iç politikaya bile seslenemiyor. Sadece iktidar taraftarlarına güzelleme yapmaya işe yarıyor.

Sonuç Anadolu evlatlarının askerlerlerinin ülke dışında Irak’ta, Suriye’de, Libya’da öldürülmesidir.

Dün 33 Türkiye Cumhuriyeti askeri öldürüldü. Öncesinde ikişer, üçer, beşer ölüm haberleri.

İç politikada ise hamasi söylemler... Yetkililerin geçmişte yaptığı tüm açıklamaları yan yana koyun, bugün ve dün yapılan açıklamalar ile karşılaştırın hepsi aynı, kes yapıştır açıklamalar.

Vurguluyorum, diplomasi kurumsal ve tarihsel tezler ile yürütülür. Ergen diplomasisi, iç politikaya dönüktür. Ergen diplomasisi diplomatik tutarsızlıktır. Bunun sonuçlarını ise Türkiye Cumhuriyeti askerleri ödüyor. Bunun sonuçlarını Türkiye ödüyor. Türkiye Erdoğan’dan ibaret değildir. Türkiye Erdoğan’dan büyüktür.

Anadolu’daki halklar, ürettiği değerler, mücadele kültürü ve kazanımlar ise AKP iktadarından çok büyüktür.

Şu resme bir bakın, bu resim sizin tüm hamaset söylemlerinizin ardındaki gerçektir.