“Hayde Emel bir çay koy içelim. Sonra evi boyamaya başlarsınız.”

Umut son derece hayattan doğan bir tutumdur. Evet yıkıldı Antakya! Evet yıkıldı şehirler.

Acı büyük, çok büyük. Ölenler, toplu mezarlar ve dahi mezarı olamayanlar…. Acı büyük, çok büyük...

Lakin siz yaşıyorsunuz.

Hayde evi boyamaya başlamak gerek, kırık dökükleri toplamak gerek.

Boyayacak ev yok mu? Çadırı temizlemek gerek, o vakit.

Saç sakal tıraşı mesela, eldeki giysileri yıkamak. Olsun önemli değil, kısacık kes saçlarını uzar, uzayacak.

Haydi devletten alınabilecek hakları alın önce. Zira misliyle zaten ödemişsiniz önceden. Fakat unutma bizi devletin hükümetin imkan ve olanakları var etmedi bugüne dek. Değil mi?! Devletin kapısından dahi girmemişsin bugüne değin çoğunuz. Ama devlet vergisini almış, askerliğe çağırmış seni. Devletten alabildiğin hakkı al, ananın ak sütü gibi helal.

Umut son derece politik bir tutumdur. Unutma! Seni bu depremde enkaz altında bırakan politikayı unutma ve karşı politika geliştir. En azından bu Erdoğan rejiminin karşısındaki adaya oy ver.

Umudu organize edelim. Önce sen kalbinde yeşert umudu… Ailende, akrabalarında, mahallende, şehrinde, ülkende. Ne gelirse elden, ne kadar gelirse. Aslında bir oy deyip geçme, o oylar dahi yeri yerinden oynatır. Önce bu zalim, hoyrat Erdoğan rejimini süpürelim başımızdan.

Umutla örgütlenelim. Haydi aileler!

Sen tuğla, ben para, o işçilik, diğeri demir, öteki yemek getirsin. Herkese bir dam inşa edelim hep birlikte. Öldüğü kadar. Gelecekte daha iyisini yapmak üzere.

Umut son derece gelecek tasarımı barındırır içinde.

Bugünü aşmak lazım, ortak hareket etmek bugünleri geçirmenin tek yolu.

Boşuna mı siz bu mahallerde kalesiniz denmiş size. Kale gibi insanlar, dağ gibi insanlarsınız siz. Tandır inşa etmek nereden geldi aklınıza… Tüm mahalleliye tandırda ekmek yapmayı öğreten aile, sizinle yol arkadaşı olmak ne güzel… Daha ne yaratıcı çözümler, dayanışmalar oluştu bu zalim zamanda...

Ne güzelsin hayat…Ne güzelsin sen içten doğan sevinç, ne güzel şey insanın ve toplumun kahkahası. Ne güzel şey insanın köklerini bilip, geleceğini tayin etmesi…. Unutmadan yaşamak…

Ne güzelsin sen umut.

Hayde çay içelim önce, sonra bu Erdoğan rejimini süpürelim, sonrası sonra...