Euroleague’de Türkiye ve Fransa’nın derbiler haftasıydı geçen hafta. Ve bu derbilerde parkeye çıkan 4 takım da maçların adına yakışır mücadeleler sundu. Dolayısıyla bir basketbolsever olarak Fenerbahçe Beko, Anadolu Efes, Monaco ve Asvel’i tebrik ederim. Maçlarda neler oldu? Fenerbahçe ve Efes’in kıran kırana maçı, son periyotta Shane Larkin’in sahne almasıyla Efes lehine biterken Monaco ve Asvel ise son saniyeye kadar kafa kafaya geldi ve William Howard’ın inanılmaz yarı saha üçlüğü ile kazanan taraf Asvel oldu. 12. Maçları geride kalan ligde şu anda Zalgiris Kaunas dışında hiçbir takımı, dışarıda bırakamıyorum ve bu da ayrı bir keyif. Söz gelimi, Fenerbahçe’nin tırnak içinde Maccabi hariç büyük takımlarla ilk yarı maçları bitti ama kalan Monaco -  Asvel – Baskonia – Zenit maçlarını kolay görmek mümkün mü? Geçen sezonki gücünden daha geride olduğu söylenebilecek Bayern Münih, tüm eksikleri dönmüş CSKA’yı, Moskova’da yenmek üzereydi mesela. Ya da İstanbul’da Fenerbahçe’ye 25 sayı fark attığında evine liderliğini sürdürerek dönen Milano, 3 maçtır üst üste kaybediyor. Bu hatırlatmaları, hem bu mücadeleyi izlemekten memnun olduğumu belirtmek hem de son yılların en çekişmeli bu sezonunda Efes ve Fenerbahçe’yi de bu gözle değerlendirmek gerektiği için yaptım.

Djordjevic Problem mi? Zannetmem!

Fenerbahçe Beko’nun imzayı attığından beri tartışılan baş antrenörü Sasha Aleksander Djordjevic ya da kısaca “Sale”, Efes maçına takımını sürerken bazı muhafazakar hareketlerini değiştirmiş olarak başladı. De Colo, ilk beşteydi mesela. Devamında Polonara’yı daha uzun süre izledik,  Henry daha etkiliydi (4 top çalma ile bu alanda haftanın lideri oldu), savunmadaki sertliği hücumda daha fazla top çevirerek yani “pace and space” ile tamamlamaya çalışan bir takım gördük. Shayok, şutör rolünü üstlenen ekstra katkı verdi. Son haftaların formda ismi Şehmus ile Metecan, milli takıma gittiği için, Pierre de sakatlığı nedeniyle yoktu, Barthel de yoktu. Belki birileri Barthel ve Metecan’ın yokluğunu önemsemeyebilir ama Fenerbahçe’nin Efes’e kurduğu üstünlüğü rotasyon süreçlerinde kaybettiğini düşünürsek aynı anda takımın iki 4 numarasının olmayışının o oyuncuların katkısının ötesinde bir anlamı olduğunu kabul etmeliyiz. Tüm bu ahval ve şeraitte bazı sekanslarda parkede yer alan 5’lerin dengesizliği dışında Djordjevic’in bu maça kendisini ve takımını iyi hazırladığını söyleyebilirim. Son şampiyon ve milli takıma giden Buğrahan, Tolga ve Erten dışında eksiği olmayan, son 3 maçını kazanarak formda ve moralli olan Anadolu Efes’i, elini kolunu sallayarak yenmesini umarım kimse beklemiyordu. Maçın kazanılma noktasına gelmişken maç sonunun kötü oynanarak kaybedilmesi eleştiriliyorsa o halde maçı kazanma noktasına getirenin de aynı koç olduğunu belirtmek isterim keza bu maçın açık favorisi Efes’ti. Ama maçı, nedense bu sezon “kızınca” oynamaya karar veren Shane Larkin’in ekstra çabasıyla kazanabildiler. Bu keyifli derbinin koçları ile ilgili söyleyeceğim final cümlesi şu olur: Ergin Ataman kendi yarattığı makineye sahip çıkma, Djordjevic de böyle olumsuz bir ortamda umut yaratma konusunda başarılıydılar.


Her iki baş antrenöre de teşekkürler

Haftanın Öne Çıkanları

Yazının girişinde değindiğim Fransa derbisinde son saniye “Clutch” şutu sokan William Howard, 33 PIR ile haftanın MVP’si olurken Barcelona’dan ise Nick Calathes’in şok sakatlık haberi geldi. Bana göre şu anda şampiyonluğun 1 numaralı adayı olan Barça’da yıldız point guard 6 hafta olmayacak. Yeni transfer gelir mi, şu aşamada Jokubaitis ve Laprovittola ile çözerler diye tahmin ediyorum. Tam kadro halini alan CSKA, Bayern’i zar zor yendi ve Trinchieri’nin Bayern’ine de bir alkış gitsin buradan. Ligin bu yılki en flaş takımı diyebileceğim Olympiakos ise müthiş istikrarı ve dengeli ritmini, Milano deplasmanında da sürdürürken eksikleri artan Milano’da ise Messina’ya yeni ödevler çıktı. Son 3 yılın en dengesiz takımı Panathinaikos, kendi podcastimde de tahmin ettiğim gibi evinde ligin dişlilerinden Zenit’i yenerken kendini hala toparlayamayan Baskonia, zirve ortağı Real Madrid’e evinde direnemedi.


Calathes 6 Hafta Yok!

Yeni Haftanın Menüsünde Finalin Rövanşı Var

Süperstar Mike James’in dert mi değer mi olduğu tartışmalı Monaco, İstanbul’a Fenerbahçe ile oynamaya geliyor. İki takımın Yugoslavya’dan vatandaş koçları; Mitroviç ve Djordjevic için de özel öneme sahip bir maç olacak. Anadolu Efes ise haftanın marka maçında Barcelona’yı konuk edecek yani geçen yılki Euroleague finalinin rövanşını izleyeceğiz. Haftanın diğer marka maçı ise Moskova’da CSKA ile Panathinaikos arasında olacak. Bir başka önemli kapışma da Madrid’de Real Madrid -  Maccabi arasında oynanacak. Dopdolu bir menü sonrasında yeniden görüşmek üzere, hoşça kalın.