Düşünsenize kayınvalidenizin olması zaten saçma bir durum. O da seri katil. Hem de en namlısından.

En azından benim için saçma bu çakma anne durumu.

Çünkü ben hep ağaç kavuğundan çıkmış bir adamla evlenmek istedim. Aile ilişkilerinden hiç hoşlanmadım, özellikle de suni olanlarından.

Şimdi bir kayınvalide düşünün özellikle de çok sevdiğiniz kocanızın annesi bu, ama kadın seri katil.

Kocası dahil dokuz kişiyi öldürmüş.

Peygamberdevesi olarak anılıyor.

Bir dönem Paris kentinin korkulu rüyası olmuş.

Olaya senarist olarak baktığımdan herhalde, böyle bir kayınvalide beni heyecanlandırıyor.

Sıradan cahil bir koca annesi yerine, böyle kendine has kötülüğe sahip koca annesine sahip olmak, nefesimi keserdi doğrusu.

Size bir Fransız polisiye dizisinden bahsetmek istiyorum.

Seri katilin işlediği cinayetleri konu alan dizi film altı bölümden oluşuyor ve kendi alanında yapılmış son zamanların en iyi dizisi olarak geçiyor adı anıldığı yerlerde.

En büyük özelliği tane tane katilin neden bu yolu seçtiğini açıklıyor olması.

Hiçbir şey oldu bittiye getirilmiyor bu hikayede.

Uzun zamandır polisiye dizileri seyretmeyi seviyorum.

Bu dizide nefesimi kesen seri katilin oğlunu çok seven bir anne olması.

Bir anne nasıl özenle, itinayla insanları öldürür, hikaye buna nasıl bir neden yaratmış çok merak ederek bir nefeste seyrettim diziyi.

Önce peygamberdevesinin gerçek hayattaki özelliklerinden bahsetmek istiyorum.

Bu hayvan özellikleri yüzünden sıra dışı bir hayvan, sabırlı, zarif ve narin cüssesine rağmen güçlü bir yaratık, dişisi erkeğinden çok daha heybetli ve iri, çiftleşmeden sonra erkeğinin başını yermiş dişi olan, bu da çocuğuna ne kadar önem verdiğini gösteriyormuş.

Bizim hikaye kahramanımız Peygamberdevesi ise peşindeki dedektifin onu bir cinayetinden yakalaması sonucu onunla bir anlaşma yapıyor. On yaşındaki oğlunun soyadının değiştirilmesi başka bir kimlikle hayatına devam etmesi karşılığı işlediği sekiz cinayeti itiraf ediyor. Ve 25 sene ceza alıyor.

Oğul ise dedektif ve dedesinin bildiği olayın dışında kendisine yeni bir hayat kuruyor.

O da polis oluyor, evleniyor ve asla çocuk yapıp genlerini başka bir insana geçirmeyi düşünmüyor.

Karısına annesinin on yaşındayken uçak kazasında öldüğünü söylüyor. Babası da o çok küçükken evi terk etmiş. İçki içen oğluna kötü davranan biriymiş.

Büyük babası oğlanı yetiştirmiş.

Kadının tüm bildiği bunlardan ibaret.

Ama kadın, yakışıklı kocasından çocuk istiyor. Daha önce evlenmiş bir kızı var. Küçük kız yeni kocasını öz babasından daha çok seviyor ama kadın sevdiği adamdan çocuk istiyor ve bir yandan kafası adamın geçmişi hakkında söylediklerine yatmıyor.

O da kendi başına adamın ailesini araştırmaya karar veriyor.

Bu arada seri katil annenin hayranları, gerçekten sevenleri de var.

Kadının komşusu boş mezara sürekli çiçek bırakıyor mesela, oğlu kadını annesinden daha çok seviyor. Çünkü öz annesinden daha iyi davranırmış komşu seri katil anne. O yüzden 25 senedir yasını tutuyor komşu oğlan.

Dizinin hikayesi yeni seri katille başlıyor aslında. Peygamberdevesini taklit eden bir katil üç kişiyi öldürüyor, ilkinin aynı cinayet sıralaması ile. Üstelik bu katil hiç kimsenin bilmediği özel bilgilere de sahip.

Başka görevde olan oğul bu taklitçi seri katil yüzünden annesi ile diyaloğa geçmesi için bu işin başına getiriliyor. Çünkü hapisteki anne sadece oğlu ile görüşmek şartı ile bu yeni cinayetlerde onlara yardım edeceğini söylüyor.

Genç adam annesi ile diyaloga geçmekten hoşlanmıyor. Çünkü 25 sene boyunca onu hapiste ziyaret etmemiş. Ama babasına ne olduğunu merak ediyor.

Bir de sonuçta bir zamanlar çok sevdiği annesinden geri duramıyor sanırım.

Bu sefer konusunun detaylarını kesinlikle anlatmayacağım. Lütfen bu tarz dizileri sevmeyenler dahi oturup bir baksın. Çünkü oldukça kaliteli ve duygusu olan bir iş.

Beni en çok etkileyen yer ise siz de tümünü seyrettiğinizde anlayacaksınız ne demek istediğimi:

Bazen koca bir ömür yaşarız ama o ömrün içinde bir saat vardır, işte o 60 dakikadır aslında dolu dolu yaşadığımız. Sadece bize ait olan ve özgür irademizle her saniyesinin hakkını verdiğimiz.

Bize ait olan hayat o 60 dakikadır.

Ve o zamandan kalan duygunun, geriye kalan tüm ömrümüze yettiği bir ömür yaşarız.

Öyle bir an yakaladım ben o kadının hayatında, umarım siz de fark edersiniz.

Güzel günlerde görüşelim ve görüşmelerimiz iyiliklere vesile olsun.