İnsan sağlığıyla ilgili bir konunun gizlisi-saklısı olmaz. Covid-19 aşısı, insanın virüslerden korunmasıyla ilgili bir aşı. Salgınla baş etmemizin tek yolu bu aşıyı olmamızdan geçmekte. Yalnız Çin Halk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti yöneticilerini, halklarını değil tüm dünya ülkelerini ilgilendiren bir konu. Bulaşıcı virüsler sınır tanımdan tüm Dünya’yı dolaşmakta. Bu nedenle virüslerden korunma Yeryüzünde yaşayan herkesi ilgilendirmekte. İnsanlık bu virüsü birlikte yaşamak, virüsü birlikte yenmek ya da birlikte yok olmakla karşı karşıya. 8 milyara yakın insanı ilgilendiren bir konunun, Çin Halk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti devletleri arasında bir giz (sır) olmasının olanağı yok, bunu giz olarak saklamanın anlamı da, etik bir yanı da yok.

Silah alım-satımı olsa bile gizlilik içinde yapılmamalı. Devletlerin halklarından gizli-saklı işleri olmamalı.

83 milyonun sağlığı, tüyü bitmemiş yetimin hakkı söz konusu olan bir aşının alınmasını gizli saklı tutamazsınız.

Türkiye Cumhuriyeti neden yalnızca Çin halk Cumhuriyeti’nde üretilen covid-19 aşısı Sinovac’ı aldı? Dünyanın başka ülkelerinde üretilen aşıları almayı denemedi? Sinovac aşısının koruyuculuk oranı konusunda, değişik ülkelerde, farklı yüzdeler verildi. Henüz kesin değerlendirmeler yapmak için erken olduğu açık.

ABD, Çin Halk Cumhuriyeti’nde üretilen aşılarla aşılananları ülkesine sokmamayı tartışmakta. Bu tartışma AB ülkelerinde de başlayabilir. Bu doğrultuda bir kararın alınması durumunda, Türkiye Cumhuriyeti’nin önemli bir gelir kaynağı olan turizm çöker.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Ülkeler arası ticari sır olarak kalması gereken bilgilerin ifşa edildiğini görüyoruz. Ülkeler arasında bunun ilişkileri etkileyebileceğini ve ücret ve benzeri noktalarda bunun ticari sır olarak kalmasını sözleşmeye de konduğunu ve bu nedenle de fiyatı özellikle söylememiştim, ama şunu ifade etmiştim: Biz aşıyı dünyadaki bütün ülkelerin aldığı fiyattan en ucuza alan ülkeyiz. Altını çiziyorum, hiçbir şekilde aracı firmaya zerre kadar bir kuruş ilave verilmemiştir”(1) demişti.

Vatandaşların kendilerinden toplanan paraların nereye, nasıl harcandığını öğrenme hakkı var.

Sağlık Bakanının, kafa bulanıklığıyla yaşanan olayın üstünü örtme çabasında olduğu anlaşılmakta.

Aşıyı en ucuza alan ülkeysek, bunu yurttaşa yansıtmamız da böyle olmalı. En ucuza aldığımız aşının koruyuculuk durumu ne düzeyde? En ucuza alındığı söylenen aşının Dünya ülkelerinde üretilen, Dünya Sağlık Örgütü’nün onayında geçen aşılardan daha niteliksiz olduğu konusunda değerlendirmeler var.

Çok yerinde bir uyarıda bulunan, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Pınar Okyay, “En önemli konu aşının ve mümkünse farklı aşıların ülkemize getirilmesi. Bu konudaki gelişme ile risk gruplarına göre bir planlama hızla yapılıp hayata geçirilebilir” diyor.(2)

Ülkemize farklı aşıların getirilmesi daha yararlı bir çaba olur. Aşı yapmış olmak için aşı yapmak yeterli değil. Nitelikli (kaliteli), insanlarımızı daha iyi koruyacak aşı yapılması gerekmekte. Kaynakları silahlara, birilerinin ceplerini doldurmaya harcama yerine insanımızın sağlığını korumaya harcarsak bunun başarılmayacak yanı yok.

1 milyon doz parasız aşı dışında alınan aşıların kaça alınıp devlete kaça fatura edildiğiyle ilgili bilgilerimiz yok. Bunlar da devlet gizi kapsamında mı bilemiyoruz.

Çin'den ücretsiz olarak gelen 1 milyon doz aşının Keymen A.Ş. şirketi tarafından Devlet Malzeme Ofisi'ne her bir dozu 12 dolardan fatura edildiği, paranın devlet tarafından ilgili firmaya ödendi ortaya çıkmış durumda.

Çin Halk Cumhuriyeti’nden 1 milyon parasız aşı alınıp bir kuruş ödenmeden 12 milyon dolar ödenmiş gösterildiğine göre, 83 milyondan toplanan vergilerden, tüyü bitmemiş yetimlerin haklarından ödenen bu 12 milyon dolar para, kimlerin cebine girmiştir? Bunun ortaya çıkarılması gerekmekte.

Bu paralar, sırtında çuvalla fındık, buğday, odun taşırken burnu dizlerinin altına kadar inen, beli bükülen, evine ekmek götürebilmek için sokakları süpüren, çöp toplayan, alın teriyle tarlada, fabrikada çalışan insanların emeklerine el konularak toplana paralar.

Halkın canı, sağlığı üzerinden vurgun vurmaya çalışılan bir ülke durumunda olmamamızı istiyor insan. Hangi dalı tutsanız elinizde kalan bir ülkede bunu özlemek çok iyimser bir istek olsa da başka bir yolumuzun olmadığı açık.

---------------------------------------

(1) Artıgerçek.com.tr İnternet Gazetesi, CHP'li Emir: Aşı için aracı firmaya 12 milyon dolar ödendi, 26.02.2021

(2) Okyay, Pınar, COVID-19 varyantları ve aşılar, t24.com.tr Bağımsız İnternet Gazetesi, 28.02.2021