Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görev süresini 7 yıl olarak karara bağladı.
Gül, 2014’te süresi dolduktan sonra isterse 5 yıl için yeniden aday olabilecek.
Yüksek mahkeme ilk kararı oy çokluğuyla ikincisini oybirliğiyle almış.
Böylece AKP lideri Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkmak istemesi halinde geçmişte partiyi birlikte kurdukları Gül’ün de potansiyel olarak adaylığını koyması önünde engel kalmadı. Cumhurbaşkanı, 2007’de gerçekleşen Anayasa gereği 2014 yılında halkoyuyla seçilecek. Erdoğan’ın “tek aday” olarak seçime katılması Abdullah Gül ile “uzlaşması”na bağlı olacak. Ancak 2007’de Gül’e adaylık yolunu açan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adayı olması halinde Gül’ün yarışa girmesi beklenmiyor. “Putin-Medvedev formülü” uzak ihtimal.
CHP’nin iptal başvurusunu karara bağlayan Anayasa Mahkemesi, 2007 Cumhurbaşkanlığı krizinde “e-muhtıra”nın da etkisiyle sürüklendiği yanlışa bu kez düşmedi.
1982 Anayasası’nın ilgili maddesi değişmeden TBMM tarafından seçilen Gül’ün görev süresinin 7 yıl olduğuna karar verdi.
Muhalefet ise seçim yöntemi ve süresi değiştiği için Gül’ün görev süresinin 5 yıl olması gerektiğini düşünüyordu.
Anayasa Mahkemesi 2007’de zorlama bir yorumla Cumhurbaşkanı turları için, yoklamada “367 oy” gerektiğini savunmuştu.
Oysa Özal, Demirel ve Sezer, ilk iki turda üçte iki çoğunluğun arandığı oylamaların devamında salt çoğunluğu aşan sayıda milletvekili desteğiyle Cumhurbaşkanı seçilmişlerdi.
Parlamento ordunun baskısı ve Anayasa Mahkemesi’nin “367 darbesi”yle Cumhurbaşkanı seçimini tamamlayamadan adeta fesholarak seçime gitti. 2007 seçimlerinden AKP yüzde 47 ile çıktı, MHP oylamaya girdi ve “kriz” aşıldı.
Anayasa Mahkemesi, Gül’ün süresini 5 yıl olarak karara bağlasaydı bu yaz yine bir “seçim” kriziyle karşı karşıya kalacaktık.
Artık tablo netleşti.
Cumhurbaşkanlığı seçimi 2014’te yapılacak.
Gül 5 yıldır görevde ve Çankaya’yı polemiklerin dışında tutmaya çalışıyor.
Tayyip Bey’in özlediği “Cumhurbaşkanlığı modeli” Gül’ün konumuyla uyuşmuyor.
Erdoğan, Özal’ın 1989’daki “sendromu”nu yaşıyor.
Çankaya’ya “tek adam” olarak çıkmak istiyor.
Yeni anayasayla başkanlık rejimine geçilmesinden yana, “partili Cumhurbaşkanı” olarak görev yapmayı tasarlıyor. Başbakan olarak bugün kullandığı “yetki”leri Çankaya’ya taşıyacak, böylece (5+5) 2023’e dek Türkiye’yi yönetecek. Düşlediği model bu! Ancak bunu gerçekleştiremezse “iktidar gücünü” bırakıp Çankaya’ya çıkmak istemeyebilir. Nitekim, Özal ve Demirel gibi “vitrin süsü” olmak istemediğini söyleyen de kendisi. Özal sonrası ANAP’ın hali malum.
AKP’nin geleceği de Tayyip Bey’in kararına bağlı.
Öte yandan partinin kurucu kadroları, tüzük gereği seçimlere katılamayacaklar.
2014’e dek köprülerin altından daha çok sular akacak.
Dengeler değişebilir.