Sivas mağdurlarının zaman aşımı konusundaki çığlıklarını duyan olmadı.  Davanın son beş sanığı hakkındaki dosyalar da 13 Mart’ta zamanaşımına uğrayacak.
Madımak Oteli’nin karanlık koridorlarında kurtulmayı beklerken “ateşe verilen” 37 aydının trajik sonunu aileler bu kez de sanıklar lehine yorumlanan hukukun labirentleri arasında kaybolarak, tükenerek yaşıyorlar.sona gelinmekte ve dosyalar açıldıkça 2 Temmuz 1993’te yaşanan katliamın sanıklarının “adalet”ten nasıl kaçtıkları ortaya çıkıyor.
Milliyet’in dünkü manşeti zamanaşımına giden süreçte yaşanan çarpıklıkları sergiliyordu.
Aziz Nesin yaşasaydı onlarca kara mizah öyküsü yazardı.
15 yıldır aranan sanık askere gitmiş, evlenmiş, çocuğunu nüfusa kaydetmiş, ehliyet almış. Firari sanık bu süre içerisinde aday olsa belediye başkanı ya da milletvekili seçilebilirdi.
Katliamın en önemli sanıklarından belediye görevlisi Cafer Erçakmak’ın yıllarca kırmızı bültenle arandıktan sonra öldüğü ve memleketine gömüldüğü açıklandı. kişinin gerçekte Erçakmak olup olmadığı belli değil.
Yurtdışındaki kimi sanıklar Türkiye’deki cezaların ağırlığı gerekçe gösterilerek iade edilmiyor.
Polonya’da yakalanan bir kişi de getirilemedi.
125 sanıkla başlayan davada olayın gerçek faillerinin oteli kuşatan, yakan, on binlerce kişi olduğu öne sürülmüştü.davada 33 idam çıktı. Yargıtay bu cezayı ağırlaştırılmış müebbet hapse çevirdi. Davalar uzadıkça kaçan sanıklarla ilgili zaman aşımına gelindi.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin “zamanaşımı beş kişi için geçerli. Bir kişi için bile olsa bu duyarlılığın gösterilmesi doğru bir şey. Ama sanki bu dava sanıklarından tamamı kurtuluyormuş gibi bir algı oluşuyor” dese de Sivas davası vicdanlarda kapanmıyor. Kanıyor. Bu dava böyle bitmez!
Onca insan “örgütlü bir kalkışma” sonucu can verdiler.
Devlet o katliamı seyretti.
Mağdur aileler 13 Mart’ta son sanıklar için zamanaşımı dolmasın diye çırpınıyorlar.
CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun verdiği yasa önerisinin TBMM gündemine alınması reddedildi.
Pınar Selek davasında savcı yeniden “ağırlaştırılmış müebbet hapis” cezası istemiş.
Onca bilirkişi raporuna karşın Mısır Çarşısı patlamasında yargı sürecini sanık lehine işletmeyen adalet mekanizması, Sivas davasında alabildiğine hoşgörülü olabiliyor.
Mağdur aileler, zamanaşımını önlemek, Madımak’ın hesabını sorabilmek uğruna hukukun labirentlerinde bir yol bulmaya çalışırken süreç sanıklar lehine işliyor.
Adalet Bakanlığı yetkilileri zamanaşımı kaldırılsa bile yasanın geriye işlemeyeceği düşüncesindeler.
Aslında Sivas davası Refah Partili Adalet Bakanı Şevket Kazan’ın sanıkları cezaevinde ziyaret ettiği gün bitmişti.
28 Şubat’ı sorgulayanlar nedense o günleri hatırlamazlar!
Susurluk’u “fasa fiso” diye geçiştirdikleri gibi...
13 Mart’a ne kaldı?!