ABD merkezli sivil toplum örgütü Freedom House, birçok ülkedeki politik gelişmeleri takip ederek, demokrasinin dünyadaki seyrini göz önüne sermek amacıyla raporlar hazırlıyor. Bu raporlardan biri de her yıl 60’dan fazla ülkedeki gelişmeleri izleyerek oluşturdukları İnternette Özgürlük Raporu.  Kasım ayında yayınlanan İnternette Özgürlük 2018 Raporunun başlığı Dijital Otoriterliğin Yükselişi oldu.

Freedom House raporlarına göre son sekiz yıldır dijital özgürlükler küresel düzeyde düşüşte. Ancak bu yılki düşüş geçtiğimiz yıllara nazaran çok daha dramatik oldu. Raporda üzerinde detaylı bir şekilde durulan Çin’deki internet sansürleri ve kurulan kapsamlı gözetim sistemleri, Facebook’taki kullanıcı verilerinin Cambridge Analytica adlı bir şirket tarafından suiistimal edilmesi, sosyal medya üzerinden yayılan dezenformasyon ve propaganda, yalan haberlerle mücadele bahane edilerek devletlerin ağır sansür ve kontrol mekanizmaları kurmaları bu büyük düşüşün temel nedenleri oldu.

Raporun büyük bir bölümü Çin’e ayrılmış. Bilindiği gibi Çin, gelişmiş yüz tanıma teknolojileri, yapay zekâ destekli veri analiz sistemleri ile 1,4 milyar vatandaşını takip eden, çeşitli toplumsal kıstaslara göre kredilendiren ve düşük kredi puanlı vatandaşlarını ulaşım, barınma, çalışma gibi temel insan haklarından mahrum bırakan bir sosyal kredilendirme sistemini uygulamaya koydu.

Sistemin 2020 yılında tüm Çin’de uygulanacağı planlanmakla beraber geçtiğimiz yılda da çeşitli uygulamaları görüldü. Örneğin Liu Hu adındaki bir gazeteci uçak rezervasyonu yaptırmak istediğinde hiç beklemediği bir durumla karşılaştı. Attığı bazı tweetler yüzünden ‘güvenilmez insanlar’ listesine alınan Liu Hu’nun uçağa binmesi yasaklanmıştı.  Üstelik resmi makamlardan özür dilemesine karşın yasak kaldırılmadı.

Sigara içilmeyen alanda sigara içmek, kırmızı ışıkta karşıdan karşıya geçmek, hükümeti eleştiren bir tweet atmak ya da komşunuzu rahatsız etmek… Bunlar ve diğer birçok davranış sosyal kredi puanının düşmesine sebep olabiliyor. Çin mallarını tüketmek, yaşlılara yardım etmek, toplum hizmetlerinde bulunmak vb. davranışlar ise puanı arttırabiliyor.

Çin’deki muhalifler ise sistemin sadece sosyal davranışları kontrol etmekle kalmayacağı, iktidara muhalif sesleri de kesmeyi amaçladığını iddia ediyor. Üstelik Sosyal Kredi Sistemi’nin yapacağı puanlamaya bir itiraz sürecinin olmaması da vatandaşları korkutuyor. Ancak bundan daha önemlili Çin’in bu uygulamayla diğer ülkeler için de bir rol model teşkil etmesi. Nitekim Çin’i Rusya, İran ve diğer totaliter rejimler takip ediyor. Örneğin Rusya,  çeşitli uygulamalarda vatandaşlarıyla ilgili depolanan tüm verilerine ulaşabilme hakkı talep ediyor. Bir anlık mesajlaşma uygulaması olan Telegram, sakladığı kişisel verilere ulaşma talebini reddettiği Rus Devleti tarafından geçtiğimiz yıl yasaklandı. Mısır ve İran, sahte haberler ve veri skandallarını bahane ederek, Çin’i model alan gözetim ve denetim mekanizmaları kurmak için harekete geçtiler. 2018 yılında Bangladeş, Hindistan, Sri Lanka ve Myanmar'da, internet üzerinden yayılan sahte haberler ve nefret dolu propaganda söylemi ile etnik ve dini azınlıklara karşı şiddet salgınları arttı.

Sadece totaliter rejimler değil, demokratik olduğunu iddia eden Avrupa ve ABD’de de internet üzerinden yayılan söylemler göçmen karşıtlığının, ırkçılığın ve bu tür söylemlere sahip olan siyasi akımların güçlendiği bir yıl oldu. Cambridge Analytica skandalı ile Facebook’un şirketlere sattığı veriler üzerinden ABD, Meksika, Filipinler ve Türkiye’de seçmenlerin manipüle edildiği ortaya çıktı. Batılı uluslararası şirketlerin, kötü insan hakları siciline sahip olan hükümetlere telekominikasyon donanımı, gelişmiş yüz tanıma teknolojisi ve yapay zekaya dayalı veri analiz araçları sağlayarak, dijital gözetim toplumunu teşvik ettiği bir yıl oldu 2018. 

Bir tarafta sosyal medya üzerinden yayılan nefret söylemi ve yalan haberler ile kutuplaşan halklar, etnik ve dini azınlıklara yönelik şiddet eylemlerine dönüşen toplum mühendisliği çabaları; diğer tarafta bununla mücadele adı altında giderek kısıtlanan özgürlükler ve güçlenen gözetim mekanizmaları. İnternet bugüne kadar benzeri görülmemiş bir denetim mekanizmasının aracı olma yolunda. Yıl 2018, gözetim toplumu yüklendi.