“Eğer birileri oturduğu koltuktan kalkmakta sıkıntı yaşıyorsa, kesin altına pisletmiştir.”
Hindistan Atasözü

Yerel yönetimler, Merkez yönetimin etkisinden kurtularak, yörelerinde yaşayan insanların sorunlarını çözecek özgürlüğe kavuşamamaktalar. Merkezin yerellerde atanmış bir görevlisi konumuna düşmekten kurtulamamaktalar.

İstanbul Büyük Şehir Belediyesi seçimleri, AKP ve Erdoğan’ın hiç düşünemeyecekleri biçimde sonuçlanıp el değiştirmesi gündeme gelince ne yapacaklarını şaşırdılar.

Kazanınca herkes demokrat

Seçimlerden önce, Dünyanın en demokratik, hilesiz seçimlerini yaptıklarını ileri sürenler, seçimleri kazanamayınca her türlü karalama girişimleriyle ortalıkta dolaşmaktalar. Seçimlerde hile olduğunu, organize oy çalmalar görüldüğünü ileri sürmekteler.

Kazanınca, herkes dürüstlükten yana. Kendileri kazananınca seçimlerde diz boyu oyunlar dönse hiç seslerini çıkarmadan koltuklara oturmakta, seçimleri yitirince Kazananlara her türlü çamuru atmaktan geri kalmamaktalar. Kazanınca yurttaşın oylarına saygılı olduğunu ileri sürenler, kazanamayınca ortalığı yıkmaktalar.

Buradan geçinenler, hiç belediyeye uğramadan maaş alanlar, sonuçlar karşısında düş kırıklığına uğramış durumdalar.

Demokrasi çıkarlarıyla sınırlı. Bir eylem, bir seçim sonucu çıkarlarına uygunsa, kendilerine yarar sağlamaktaysa alkışlayıp tersi oluyorsa aşağılama, karalama yolları birbirini izlemekte.

Demokrasiyi kendi çıkarlarına göre ölçüp biçmeye çalışanların olduğu yerlerde gerçek demokrasiyi kurma olanağı olmaz.

İstanbul seçimini yitirmek sonun başlangıcı

İstanbul’u yitirmek, yönetimde olanların artık çökmeye doğru gittikleri yolun başlangıcı, önemli bir kırılma noktası oldu.

İstanbul, 40 Afrika ülkesinden büyük bir Pazar. Bu büyüklükte bir pazarın yitirilmesi hükümet ortaklarının belini bükmüş olmalı. Bu nedenle her türlü yola başvurarak koltuğu bırakmama uğraşı içindeler.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 22 milyar dolar borcu var. Bu paraların nerelere harcandığını üstü açılırsa durumlarının kötüye gideceği kaygısı yaşadıkları anlaşılmakta.

Seçimleri yenileme çabaları

31 Mart 2019 Yerel Seçimlerinde olduğu gibi, olası bir kazanamama durumunda seçimlerin yenilenerek kazanma yolları aramanın gerekçeleri önceden ayarlanmış olsa gerek.

Bu olumsuzlukları kendileri yapıp belgeleyerek, seçimi yitmeleri durumunda seçimleri yenilemeye gerekçe gösterme çabasında olup olmadıklarını bilemiyoruz.

Zaman kazanmasa

AKP, kendilerini kazançlı çıkarak bir sonuç elde edemeyecekleri açık olmasına karşın, tüm olanakları kullanarak zaman kazanma peşinde olduğunu gözler önüne sermekte. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde, Nisan 2019 ayı içinde 13 ihalenin yapılmasını sağlama peşinde oldukları bu durumun kanıtı.

Gerçek satın alınamaz

Kamuoyunu doğru, gerçek bilgilerle bilgilendirmesi gerek kitle iletişim araçları, yanlı, gerçek dışı bilgilerle yönlendirmeye çalışarak yönetimin çıkarlarını koruma aracı durumuna düştüler. Yönetimi elinde bulunduran güçler bu durumdan yararlanarak “Gerçeği satın alıp” yerine, gerçek dışı, uydurma, “yapay bilgiler” sunarak egemenliklerini sürdürme yolunda ilerlemeye kalkıştılar. Belli ölçüde başarılı olan bu yöntem, gerçeğin tümüyle satın alınmasını sağlayamadı. Gerçek eninde sonunda yolunu bularak, gerçek dışı bilgileri, düşünceleri yenilgiye uğratmayı başarmaktadır. 31 Mart 2019 Yerel seçimlerinde bu bir kez daha kanıtlanmış oldu.

Seçimlerdeki hilenin sorulusu kim?

İstanbul’da belediyenin teslim edilecek bir durumu olmaması kuşkusunu doğurmakta gerek. Kirli çamaşırların ortaya çıkmasından korktukları açık.

Yönetim karşıtlarının hile yapma düşünceleri, niyetleri olsa da bunda başarılı olmaları olanaksızdır. Seçimlerin güven içinde, sağlıklı biçimde yürütüp sonuçlandırılması ülke yönetimini elinde bulunduranların görevidir. Bu görev gereği gibi yapılmamışsa, karşısında olanları suçlamanın yakışıksız olduğu açık.

Seçimlerde türlü yanlışlıklar yapılmışsa, bunların ilk sorumlusu Yürütme erkinde olanlardır. Seçimlerin güven içinde, dürüst bir biçimde yapılmaları onların görevleri.

İmamoğlu’nun sözlerini çarpıtma

AKP Sözcüsü Ömer Çelik: “CHP'nin İstanbul adayı medya gruplarına sahip olan aileleri tehdit etmiştir.”açıklamasını yaptı.

Karalama, yıpratma denemeleri başlamış durumda. Bu tehditler yapılırken siz uykuda mıydınız?

“Ekrem İmamoğlu, medya gruplarıyla ilgili şunları söylemişti: “Medya insanların bilgi alma haklarını korumak zorundadır. Bazı medya kanallarını anladık, onları bir kenara koyuyorum. Anadolu Ajansı da dahil” diyen İmamoğlu şöyle devam etti: “Ama bazı aileler, bazı iş insanları var ki onlarca yıl ailelerinin büyüklerinin kurduğu, bugüne getirip taşıdıkları soyadlarıyla Türkiye’ye örnek olmuş iş insanları var. Ben onların patronluğunu yaptığı medya kanallarında sesimin kısılmasını, onlar adına değil, geçmişleri adına, aileleri adına, üzüntüyle takip ediyorum. Rakibimiz adına 10 kişi konuşuyor, her birini naklen veriyorlar. Benim de onlara cevabım var, beni neden göstermiyorsunuz? Ben basın açıklaması yapıyorum, rakibimiz adına konuşanların cevabını yayınlıyor benimkini yayınlamıyor. Benim söylediğimi insanlar duymazsa o insanın bana verdiği cevaptan ne anlayabilir? Böyle adalet olur mu? İsim veriyorum; NTV’yi, Habertürk’ü, Ciner ailesini, CNN Türk’ü, Demirören ailesini takip ediyorum… İş dünyasına yaptıkları katkılardan dolayı kendilerini uyarmayı kendime hak gördüğüm için uyarıyorum. Gün gelir isimlerini anmaktan bile vazgeçerim. Bizi daha fazla dünyaya rezil etmeyin.”

Hürriyet ve CNN Türk de bu sözlere “İmamoğlu’nun medyayı tehdidini üzüntüyle takip e diyoruz” başlığıyla yanıt vermişti. (HABER MERKEZİ)”

Bu sözlerde hiçbir tehdit görülmüyor. Uygar biçimde yanlı yayın yapan Tv’ler. Gazeteler uyarılıyor. Eğer bir yıldırma girişimi varsa, bunu Tv.’lerin gazetelerin yetkililer yasal yollara başvursunlar. AKP sözcüsü bunların avukatlığına soyunarak Ekrem İmamoğlu’nu yıpratmaya çalışması şık bir tutum değil. Bu tür karalamalarla İstanbul büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanma yolları aramaktaysalar, boşuna uğraşıyorlar.

------------------------------------------------------

(1) T24.com.tr Bağımsız İnternet Gazetesi. 08.04.2019

(2) Gazeteduvar.com.tr İnternet Gazetesi, 08.04.2019