“Yağmurla Dans”, Hidayet Demirel’in öykülerinden oluşan bir yapıt.

Hidayet Demirel bu çalışmasıyla deneme türü ağırlığı olan bir yapıta imza atmış. 8 başlık altında yazılan yazılarda, köyden kente göç, kent yaşamına uyum, ulaşım, işçilik, iş bulma, İşsizlik, insan ilişkileri, öğretmen öğrenci, öğretmen çevre ilişkileri, aşk ilişkileri gibi farklı konular sanatsal bir anlatımla işlenmiş. Yapıtta gerçek yaşam öyküleri sergilenmiş. Kent yaşamına uyumda yaşanan sıkıntılar örnekleriyle anlatılmış.

Tekil kişi anlatımı, yapıtta yazarın yaşamından izler bulunduğunu sezinletmekte.

Yalın, sürükleyici bir anlatım var. Hidayet Demirel bu yapıtında, Türkçe’yi etkili biçimde kullanmış.

Bakış açısı, yorumları mantıklı, tutarlı sorgulamaları var.

Okuma-yazma bilmeyen, bilimle, bilim insanlarıyla hiç tanışmamış insanların doğayı gözlemleme çabaları, doğayla ilgili bilimsel gerçeklere ulaşmalarını sağlamakta. Doğayı gözlemleyerek, onun gizlerini çözerek, nasıl doğa olaylarıyla karşılaşabileceklerini, bunlara karşı ne gibi önlemler almaları gerektiğini anlatan, halk bilgesi insanların gerçek öyküleri anlatılmaya çalışılmış.

“Yağmurla Dans” adlı öyküde, doğayı gözlemleyerek yaşamı kolaylaştırma çabası içinde olan bu insanların, yağmur, soğuklar gibi doğal olaylar karşısında kendilerince ne tür önlemler geliştirdiklerini, halk bilgesi bir kadının eylemlerinden anlayabiliyorsunuz.

Hidayet Demirel, bir eğitimci, gözlemci, yazar olarak bu insanlarla buluşmuş. Onların sorunlarıyla ilgilenmiş, insanlara ışık olma görevini üstlenmeye çalışmış, halkla kucaklaşmayı başarabilmiş.

Kırsal alanda yaşayan, okuma-yazması olmayan, olsa bile yeterli bilgi edinme düzeyini yakalayamamış, doğadan bilginin tohumlarını almayı başaran bilge insanlar yaşarlar. Bu insanların deneyimleriyle, doğayı gözlemlemeleriyle, el yordamıyla elde ettikleri bilgiler, doğanın gerçek bilgileri, toplumsal yaşamın, insan yaşamının en tutarlı bilgileri olmada bilim insanlarıyla yarışırlar.

Yapıttaki anlatılarda, toplumsal ve siyasal gerçeklerle ilişkili ipuçları bulmak olanaklı.

Hidayet Demirel’in öykülerinde yaşamından izler bulunmakta.

Öğretmenlik, öğrencilik anıları, öğretmen öğrenci ilişkileri, öğretmen toplum ilişkileri konusunda yapmış olduğu değerlendirmeler, yapıta öğreticilik niteliği kazandırmakta.

“Yağmurla Dans” yapıtında toplumsal gerçekleri sergileme çabası, toplum yaşamının ilişkileri içinden süzülen gerçeklikleri vurgulayan anılar, öyküler var.

Öykülerin yaşandığı ortamların, Kars, Iğdır, Kağızman, İstanbul, Amasya, Yozgat, İzmir, Manisa gibi illerimizin belli yerleriyle ilgili bilgilerden buraları bir parça tanıma olanağı bulunuyor. Büyük kentlerdeki yapılaşmayla ilgili bilgiler de edinebiliyorsunuz.

Yapıtın yazıldığı dönemin toplumsal, ekonomik, siyasal nitelikleri sergilenmeye çalışılmış.

Hidayet Demirel yaptığı çalışmada, bölünmüş ailelerde çocukların yaşadığı acıklı olayları, yaşamlarının nasıl kararıp gittiğini gözlemlemiş, bunları öykülerinde dile getirmiş.

Yapıtta, yoksulluk, geçim sorunu nedeniyle çocukluğunu yaşayamayan, öğrenimini sürdüremeyen, sağlık sorunlarını çözemeyen insanların acıklı öyküleri var

Ülkesinde çalışma, yaşama olanağı bulamadığı için yabancı ülkelerde çalışmak zorunda kalanların duyguları, ülkelerine, yakınlarına duydukları özlemler dile getirilmeye çalışılmış.

Okunması gereken bu yapıta yazardan yenilerini eklenmesini beklemekteyiz.

--------------------------------------------

Demirel, Hidayet, Yağmurla Dans, Günizi Yayıncılık/Babıali Kitaplığı, İstanbul, Haziran 2014