Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati, Londra’da Uluslararası banka yöneticileriyle, yabancı fon yatırımcılarıyla görüştü. Ülkeye para gelmesinin, yatırımlar yapılmasının yollarını aradığı anlaşılmakta. Basına yansıyan bilgilerden anlaşıldığına göre, beklediğini bulamadığı görülmekte. Nebati, burada yaptığı açıklamada:

“Bloomberg'in iddiasına göre Nebati yatırımcılara enflasyonun yabancıların kültürel olarak anlayamayacağı sebepten yükseldiğini söyledi”.(1)

Nebati bu sözleriyle, Türkiye Cumhuriyeti’nde yapılan zamların suçunu, ülke halkına, halkın suskunluğuna yüklemiş oldu. Yanlış uygulamalar sonucu tıkanan ülke ekonomisindeki yıkımın suçunu halk yığınlarının sırtına yükledi. Bu suç halk yığınlarının değil, ülkeyi yönetimlerin sorumsuzca yaptıkları harcamalar sonunda ortaya çıkmış bir sonuç. Bunu ülke halkının Avrupalıların anlayamayacakları, bizim de ne olduğunu pek anlayamadığımız ülkemiz halkının bilinmeyen özelliğine, ülkenin anlaşılamayacak niteliğine bağlamak, ne konuşacağını bilememekle açıklanabilecek bir durum.

Yabancıların kültürel olarak anlayamayacaklarının ne olduğunu anlatmış değil.

Yabancılar bu ülke insanının eğitim durumunu, kültürel yapısını, üretim becerilerini, tüketim alışkanlıklarını bizden daha iyi bilmekteler. Bu ülkeyi her yönüyle bizden daha iyi tanımaktalar. Dünya’da hiçbir şey gizli saklı değil.

Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yaşayan halkların, batılıların anlayamadıkları, tanıyamayacakları nitelikleri neler olabilir? Bu ülkenin Batılıların anlayamayacakları kültürel dokusu ne olabilir? Bu ülke insanı, fiziksel yapı olarak tüm dünyada yaşayan insanlara benzemekteler. Tüm insanlar gibi yerler, içerler, uyurlar, severler, sevilirler. Yeterli besin alamayınca sağlıkları bozulur. Çalıştıkları işlerde emeklerinin karşılığı almayınca, açlığın, susuzluğun, acısını çekerler. Tükettikleri ürünlerin fiyatları yükselince açlık, yokluk çekerler. Bu ülke halkı, “Biz tükettiğimiz mal ve hizmetlere zam yapılmadan yaşayamayız” diye yalvarmakta mı ülke yöneticilerine? Ülke yöneticileri de halk yığınlarını mutlu edebilmek için sürekli zam üstüne zam mı yapmaktalar?

Fiyat artışları, ruhsal yapı, biyolojik kimlik, kültürel değerler gibi etkenlerden çok ekonomik nedenlerle ortaya çıkan sonuçlardır.

Tüm Dünya ülkelerinde mal ve hizmetlerin fiyatlarının artması, özde ekonomik etkenlerle açıklanabilecek bir iştir.

Bir ülkede fiyat artışları, insan yaşamı için gerekli olan mal ve hizmetlerin üretimi, paylaşımının eşitsiz dağılımı, o ülkede uygulanan ekonomik sistemin niteliğiyle, yapılan iç, dış sömürünün düzeyiyle ortaya çıkan değerlerdir.

Yabancı yatırımcı güven, küresel hukuk düzeni arar

Hazine ve Maliye Bakanı, yabancı yatırımcı, para aramakta. Daha çok arayacaklar, bulamayacaklar. Artık yabancıların Türkiye Cumhuriyeti’ndeki yönetime güvenleri kalmadı. Hazine ve Maliye Bakanına Londra’da ekonomistler çok daha açık konuştu. Ekonomist Timoty Ash’ın, “Seçim sonuçlarını tanıyacak mısınız?”(2) diye sordu. Böyle bir sorunun sorulması, seçim sonuçlarının tanınmaması olasılığının olması kaygısı ürkütücü bir durum. Bu kaygıları taşıyan insanlar, bu ülkeye yatırım yapmazlar.

Akşamdan sabaha neyin nasıl olacağının belirsiz olduğu bir pazara yabancı yatırımcı gelmez, yabancı para akmaz.

Yabancılar para kazanmak için gelirler. Para kazanmanın güvencesi, gittikleri ülkede küresel bir hukuk sistemi olmasını ararlar. Demokrasi ararlar. Hukuk olmayınca yatırım yapmanın, para kazanmanın bir güvencesi olmadığını bilirler.

Ekonomik kurtuluş savaşı veriyorlardı, ne oldu? Ekonomik kurtuluş savaşı Londra’da para dilenerek mi veriliyor?

Doğu Akdeniz’de, Azerbaycan’da, Suriye’de, Libya’da varlık göstermek, Londra’da borç para aramakla mı sonuçlandı?

Ülkenin bilinmeyen niteliği ne?

Nurettin Nebati, “enflasyonun yabancıların kültürel olarak anlayamayacağı sebepten yükseldiğini” söylerken ne anlatmak istediği belli değil. Buraya bir açıklık getirilmemiş durumdfa.

Nureddin Nebati’nin, Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayanlar, ne yapılsa gerekli, yeterli tepki vermeden, yapılanları sineye çeker gibi bir savları varsa, bu noktada haksız sayılmazlar. Bu topraklarda yaşayan insanlar, acımasız baskıların altında demokrasiyi, hak alma bilincini yeterli düzeyde yeşertememişler.

Hazine ve Maliye Bakanı, Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yaşayanlar, Kazakistan Cumhuriyeti’nde yaşayan insanlar gibi zam yapılınca başkaldırmazlar, İran İslam Cumhuriyeti’nde yaşayanlar gibi %5 zam yapılınca sokaklara dökülmezler, Tunus Cumhuriyeti’nde kendisini yakan el arabasıyla ürünler satan Muhammed Buazizi gibi kendisini yakan insanlar olmaz mı demek istiyor?

Bu tür suskunlukların sonsuza dek süreceğinin bir güvencesi yok.

Romanya’da bilgisi dışında kuş uçurmayan, ülkesini demir yumrukla yönetmeyi başaran, 1965-1989 tarihleri arası Romanya Komünist Partisi Genel Sekreteri, 1967 yılından itibaren Devlet Konsülü Başkanı ve 1974-1989 yılı arası da Romanya Cumhurbaşkanı olan Nikolay Çavuşesku, bir tören sırasında çıkan karışıklıkta 3 saat geçmeden kurşuna dizildi. Romanya halkı, güvenlik güçlerinin insanlarını testerelerle kesti.

Fiyat artışlarıyla acımasızca sömürülen, baskılarla sesi soluğu kesilen halk yığınlarının biriken öfkelerinin nerede patlak vereceği kolayca anlaşılamaz.

--------------------------------------------------

(1) Sözcü Gazetesi, Bloomberg: Nebati Londra’da ‘Enflasyon yabancıların kültürel olarak anlayamayacağı sebepten yükseldi’ dedi, 08.02.2022

(2) Gündoğdu, Ozan, Londra’da şok yaratan soru, BirGün Gazetesi, 11.02.2022