"Siz ne demek istiyorsunuz?" diye sormak lazım Kara Yazı dizisinin senaryosunu yazan senarist iki kadına ve diziyi yayınlayan televizyona. Bu kadınların mail kutusunun itiraz maillerinden patlaması lazım. Kanalın önüne gitmeli kadınlar ve hesap sormalı, siz bizim ahmak kocalarımıza nasıl bir ayar vermeye çalışıyorsunuz? Hadi bu senarist kızlar bir yerden ekmek kapısı açmış onu kanırtmakta, Karagül misali bir dizinin peşine düşmüşler, peki sizin canımızla derdiniz ne? O baba karakteri ne demeye her ağzını açtığında otu boku namusa bağlıyor? Bunu sormaları gerek. 

Diziyi seyretmedim. Sadece fragmanları ve bir girizgahını seyretmek yetti bana. Adamın kızı hapse girmiş. Kızı bir adamın yanında olduğu için adam namusum diyor başka bir şey demiyor. Gerzek bir doktor ya da polis, kızınız zaten bakire değilmiş diyor. Adam feleğini şaşırıp kızından vaz geçiyor. 

Kendimizin dışında başka ülkeleri her şeye örnek vermek ya da eleştirirken onu baz almak eziklik, ama ezik ve aciz olduğumuz konularda örnek göstermekten başka da yapabileceğimiz bir şey yok. 

Amerika’da seri katilleri araştırıp, cani insanların cinayetlerini dizilerine konu eden ve yıllardır süren dizi var. Taciz ve tecavüzün konu edildiği ayrı bir dizi var. Ama hiç birinde cani katil ve tecavüzcüler baş rolde değil. Onlar övülerek, hayatın merkezine alınarak konu işlenmiyor. Tacizcinin, tecavüz edenin karşı tarafta bıraktığı hasar baz alınıp hikaye işleniyor. 

Seri katilin cinayeti ele alınırken onun psikolojik durumuna, neden kafayı sıyırdığına mutlaka değiniliyor. 

Bizim projelerimiz hazırlanırken baz alınan B ve C grubu insanlar ve özellikle kadınlar olduğu düşünülüyor ve onlara hayatlarının ne boktan olduğu kanırtılarak bir daha ekrandan gösteriliyor. Karnını kaşıyıp karısına emirler vererek dışarının tüm ışıklarını söndürüp gelmiş kocaya, kendisinden başka etraftaki herkesle ilgilenen kötücül kadınlara alternatifler sunuluyor. Kötü fikirlerin de bir şöylesi var, şekerim niteliğinde iğrençliklerin sunulduğu senaryolar yazılıyor. Peki ne yapılmak isteniyor?

Müge Anlı’yı cumhurbaşkanı bile tanıyor. Polisler sabah açıp programını izliyor. Onun programına konu olup ölen kadınlar var. Bunlardan bahseden hiçbir haber göremiyor insanlar. 

Beş senelik bir davayı gündeme getirmişti Müge Anlı. Burada ailenin yengesi kaynına aşıktı. Adamı kardeşleri öldürdü. Ya da başkası. Aile, kardeşimizin katilini öğrenmek istiyoruz diye kanala çıktı. Yengenin aşkı yeniden gündeme geldi. Yengenin amcaoğulları bir gün kadının evine gittiler. Çocuklarının gözü önünde kadını infaz ettiler. Müge Anlı o gün programı bittikten sonra atv haberin konuğu oldu. Köpeği ile çıkıp nasıl programa hazırlandığını anlattı. Neşeli melek pozlarındaydı. Kimse o program yüzünden ölen kadından bahsetmedi. Oğullarının katilini arayan aile de bir daha programa çıkmadı. 

Küçük kızları mahallenin eskicisi tarafından tecavüz edilip öldürülen adam hapse girdi yine aynı programda. Müge Anlı’ya itiraf etti suçunu, beni akıl hastanesine yatırsınlar diye ricada bulundu. Çocukları öldürülen ailenin babası bir süre sonra program devam ederken karısı hakkında söylenen yüzünden belki karısını ve kızını öldürdü. O da şimdi hapiste ama kimse programda bundan bahsetmedi. Ya da ben görmedim. 

Bugün bir haberde iki kadının evinden zorla alınıp bir tarlada tüfekle akrabaları tarafından infaz edildiği haberini okudum. Büyük ihtimal yine kadınlar namus yüzünden, davranışları aileleri tarafından tasvip edilmediği için öldürüldü. 

Peki bu bolca para kazanan senaristler, cumhurbaşkanı davetlerine katılan Müge Anlı, fiyakalı hayatlar süren bu insanlar ne istiyor sıradan hayat süren bu dar görüşlü düşük bütçeli insanlardan?

Tükenmelerine katkıları olsun diye mi üretiliyor bu projeler, amaçları ne?

Hazırlayanların dışında kimseye fayda getirmeyen, bu zeka yoksunu projeleri biri savunsun bana. 

Ben de varlıklarına bir anlam vereyim. 

Güzel günlerde görüşelim, iyilikle.