Ursula Le Guin’in bir kitabını okuyorum bu aralar, orada diyor ki, eğlenmek için yazın.

Ritmik, sesleri kendinizin uydurduğu, senfonisi kendinize ait, en az bir paragraf ya da bir sayfa yazı yazın. Sonra da kendinize yüksek sesle okuyun.

Her gün eğlenmek için yazmaya oturmak istiyorum ama böyle bir alışkanlığım olmadığı için yazamıyorum.

En azından senfonik olmuyor. Hep mekanik sesler çıkarıyorum.

Bugün yazmak için oturmamın sebebi yine öfkeli olmam.

Bir duvarın önünde acı çekiyorum yine.

***

Kocaali’de bir fındık bahçesinde 5 yaşında bir oğlan çocuğu bulunmuş.

Küçük bedeni kanlar içindeymiş.

Büyük ihtimalle tecavüze uğramış.

Polis araştırma yaptığı için bilgi verilmiyormuş ama görenlerin anlattığına göre kanama şekli onun, büyüklerin kötülüğüne maruz kaldığını gösteriyor.

Çocuğu hırpalamışlar.

Bedenine teller batmış.

Çünkü bulunduğu yer tellerle çevrili.

***

Tanrı aşkına çocuklarınızı gözünüzün önünden ayırmayın.

Anneler kocanıza bile güvenmeyin çocuğunuz konusunda.

Kimselere emanet etmeyin çocuğunuzu gözü kapalı.

Şu memleketteki %40 ensest olayını ciddiye alın.

Kendi çocukluğunuzu düşünün. Arkadaşlarınızın size kısık sesle korkarak anlattığı hikayeleri.

Hatırlayın etrafınızdaki yılışık amca, enişte, dayı dokunuşlarını.

Bu 5 yaşındaki çocuğun olayında da aile yakınından iki kişi gözaltına alınmış.

***

Mersin’de yine 5 yaşında bir oğlan çocuğu bıçaklanarak öldürülmüş.

Suriyeli bir ailenin çocuğuymuş.

Çöpte bulunan Suriyeli çocuk gibi o da büyük ihtimal pedofili kurbanı.

Başka yolu yok.

Çocuklarınızı yanınızdan ayırmadığınız gibi onlara kimseyi yanlarına fazla yaklaştırmamaları gerektiğini öğretin.

Kimsenin kucağına oturmasınlar.

Yabancılardan hiçbir şey kabul etmesinler.

Lütfen işinizi gücünüzü bırakın çocuklarınızla birlikte olun.

Ya da çocuk falan doğurmayın.

***

Güzel günlerde görüşelim, hepsi iyiliklere vesile olsun.