Erdoğan rejimi düzenli periyotlar ile kendine düşman oluşturuyor. Bu düşmanlar ile toplumu sorumsuz bir şekilde bölüyor. Özellikle kendi taraftarlarını bu üretilen düşmanlar sayesinde hem aktif hem de kindar duygularını diri tutuyor. Bu rejim artık politika üreterek ve demokratik hassasiyetleri gözeterek varlığını sürdürme niyetinde değil. AKP içinde bu durumu gören ciddi bir kesim var. Lakin onların da eli kolu bağlı. Zira öyle bir despot mekanizma kurulmuş ki, toplumdan çok onlar korkuyorlar.

Erdoğan rejimi öğrencilere önce terörist, sonra LGBT, sonra dini değerlerimize saygısızlık yapıyorlar dedi. Bu propagandanın hiçbiri toplumda ve yasalar karsısında karşılık bulmadı.

Evet bu söylemler rejim taraftarlarını coşturdu, kendine kenetledi, baltalarını biledi. Dolayısıyla rejim buradan da karlı çıktı.

Demokrasi ve hukuk bağlamında meseleleri konuşamıyoruz. Troller, polisler, medya hazır kıtalar gibi Erdoğan'a karşı isen teröristsin damgasını vurup linç ediyorlar. Peki bu yolun sonu ne olacak? Rejim meseleyi nereye getirecek?

Başörtüsü eylemlerini hatırlayın, üniversiteler önünde direnen Müslüman öğrencileri hatırlayın. Eğer ortada adaletsiz bir durum varsa direnmek haktır. Bu hak size hak da diğerine hak değil mi?

Bundan sonra yazacağım satırlar aklı başında vicdan sahibi Müslümanlara yöneliktir.

Bu yol yol değildir. Zalimleşiyorsunuz. Bugün Erdoğan rejimini tehdit eden hiçbir odak yoktur. Düşman üreterek demokrasiden uzaklaşıyorsunuz. Tarihinizde saygı duyulacak ne varsa onlara ters davranıyorsunuz.

Bunca kitap okudunuz, bunca yazı, bunca entelektüel çaba içindeydiniz bir zamanlar. Şimdi neye ciro ediyorsunuz? Değer mi? Kıymeti var mı bu kazanımlarınızın? Farkında değil misiniz lümpen apolitik vasat taraftar güruhlar ile kol kola girer duruma düştünüz. Okuduğunuz kitaplara saygınız olsun.

Tüm devlet, ordu, bürokrasi, ekonomi sizin olsun, alın tüm makamlar sizin olsun, değer mi? Farkında değil misiniz ne kadar yalnızlaştığınızın? Nereye varacak bu yolun sonu düşündünüz mü?

“Bunlar Müslüman hak yemez”den, “bunlar Müslüman aman ha uzak dur, rejimlerini korumak için her yol mübah”a doğru gittiğinizin farkında değil misiniz? Bu muydu sizin ütopyanız?

Bir şair, bir dergi, bir yayınevi, bir alim, bir filozof, bir yönetmen, bir sanatçı, her kesimden kabul gören bir kurum dahi üretemediniz bunca paraya imkana rağmen.

Geldiğiniz kültürel değerler noktasına bakın! 20 yıl önce neredeydiniz şimdi neredesiniz?

Nereye gidiyorsun, politik inancıma göre demokratik Türkiye inşasında ittifak yapabileceğim Müslüman, nereye?

Şimdi yavaş yavaş sureti kaybolan bir yüze benziyorsun...