Euroleague’de 13 maç geride kaldı. Bu da ilk yarının bitmesine 4 maç kaldı anlamını taşıyor. Yani, 4 maç sonrasında artık bazı şeylerin şakası hiç kalmayacak. Sezon başından beri söylediğim gibi bu sene son dönemin en zorlu ligi yaşanıyor. Mesela bu hafta 5 maç, 5 sayı altında farkla biterken 3 maç da 10 sayı altında farkla bitti. Ligin ilk 9 haftasında zirvede olan Milano, 4 maçtır kaybediyor ve son mağlubiyet Alba Berlin deplasmanı oldu. Zalgiris’in de yeni koç ve yeni transferlerle bir toparlanmada olduğunu eklersek kimse emniyette değil. Bu da basketbolseverler için iyi haber. Djordjevic eleştirilerinin gölgesindeki Fenerbahçe Beko, evinde Monaco karşısında temiz bir galibiyet alarak mağlubiyet serisine, Efes de haftanın marka maçında evinde Barcelona’ya uzatmalarda yenilerek galibiyet serisine son verdi. O zaman buyurun Euroleague haftanın menüsüne.

Fenerbahçe’ye Rahat Nefes

Fenerbahçe Beko, öncelikle karşısında Mike James’e çok bağımlı ve onun dışında üretemeyen bir Monaco buldu. Bu da iyi bir şanstı. James, sazı eline aldıkça takımın diğer parçalarının seviyesi onun 2 gömlek altında olduğu için takım ona bağımlı hale geliyor ve bu da günümüz basketbolunda olumsuz bir durum. Mike James, 31 sayı attı ama Monaco, maçın hiçbir sekansında kazanma iddiası koyamadı. Fenerbahçe tarafında ise Henry’nin 1 numarada özgüvenli duruşu, koçun Polonara’yı daha fazla kullanması ve elbette nihayet! takımın şutörü Guduric’in 4 üçlük sokmasıyla galibiyet geldi. Jan Vesely’nin 20 sayı ve10 ribaundluk double – double’ını alkışlarken kendisinin her maç ortaya koyduğu müthiş performans, işte bu şekilde, diğer parçaların hareketiyle galibiyete götürdü. Bir parantez de De Colo’ya açalım. Bu maçta Euroleague tarihinin PIR yani verimlilik puanı rekorunu kırdı ve zirveye ulaştı. Böylesine elit ve en üst düzey bir oyuncu olarak De Colo’nun takımın şu anki oyun yapısında daha az top istemesi ve akıcılığa katılması, aklıyla, patlayıcı şut ve birebirleriyle daha ekonomik bir enerjiyle takımı ileri taşıması gerekir. Yani Fransız yıldızdan beklenen oyun kuruculuk değil eşsiz bir 2 numara olarak aklını katması. Geride kalan 13 maçta 9 yenilgi alan Fenerbahçe, bu maçların 5’ini son toplarla kaybetti. O galibiyetler gelseydi şu anda ilk 8’deydiler. Bu maçı bile zaman zaman zora sokmayı başardılar. O zaman kazanmayı bilmek gerekiyor. O da bu sezon öncelikle topun kıymetini bilmek, anlamına geliyor. Fenerbahçe, bu maçta 16 top kaybı yaptı ve en az yarısı kadar gereksiz acele hücum gerçekleştirdi. Bana göre sarı lacivertliler için gelecek güzel ama buralara bakılması kaydıyla.


Yeniden hoş geldin Marko Guduric

Anadolu Efes ve Sertaç Şanlı

Geçen sezon Anadolu Efes ile şampiyonluk yaşayan ve ardından Barcelona’ya giden Sertaç Şanlı, şampiyonluk yüzüğünü aldığı maçta eski takımına karşı kariyer maçını oynadı ve kazandı. Ne hikaye ama di mi? 5’te 4 üçlükle toplam 24 sayı attı Sertaç. Ve daha da önemlisi ki bence şu an tek önemli kısım, Efes’in Sertaç’ın boşluğunu dolduramamış olması. Şimdi bazı istatistiklere bakalım: Efes’in aldığı toplam hücum ribaundu sayısı sadece 2! Barsa’nın ise 16. Larkin, Micic ve Moerman’ın toplam sayısı 56, Efes toplamda 93 attı. Dunston 13 dakika süre aldı verimlilik puanı 1, Petrusev’in 2. Sezon başından beri sürekli sorun yaşayan Singleton, maç kadrosunda yoktu. Özetle Efes’in pota altı şu anda Pleiss ve Moerman’a emanet, takım komple Micic ve Larkin’e. Simon’un oyun aklını elbette pas geçmiyorum ama zaman da geçiyor. Tıpkı De Colo gibi Simon da yaşlanıyor. Ve bu eksik dizaynla bile ligin 1 numaralı şampiyonluk adayı Barcelona’yı yeneceklerdi, ama olmadı. Dolayısıyla Micic – Larkin ekseninde var olan üst üste 2. Kez şampiyonluk adaylığı isteniyorsa yakın zamanda işleyen bir uzun transferiyle başta Bryant olmak üzere guard rotasyonunu da işler hale getirmek şart. Bir de tabi ki yazının başlığına karşılık yine topun kıymetini bilmek. Rakip hücumdayken yapılan bir top çalmayı yarı sahada kaybettiğinde bu kez ilk düzen de bozulduğu için daha kolay sayı yemek ya da geçiş hücumlarında takım öndeyken acele şut kullanmak gibi hastalıkların da azalması gerek.


Sinan Erdem’de dramatik bir akşam yaşandı

Euroleague’de Bu Hafta – Zirvede El Clasico Dansı

Euroleague, bu hafta yine tek maç haftasıyla geçecek, haftaya çift maç var. Fenerbahçe Beko, Perşembe günü 20:00’de haftanın açılış maçında 2 maçtır kaybeden Zenit’e konuk olacak. Ve bu maçta pota altı hücumu ile ön alan savunmasına her zamankinden fazla ihtiyacı var. Anadolu Efes ise yine Perşembe günü 20:45’te Bayern Münih deplasmanında olacak. Geçen sezon kaybettikleri bir deplasman ve Bayern’in psikolojisi de Efes’e çok benzer şu anda. Bu nedenle yine çok çekişmeli bir maç olacaktır. Bayern’in dış şut potansiyeline çözüm ve elbette boyalı alan savunması – hücumu belirleyici noktalar. Haftanın kapanış ve aynı zamanda büyük marka maçı ise şu anda zirveyi paylaşan iki İspanya devi, ezeli rakipler Barcelona ve Real Madrid arasında olacak. Alışılagelmiş Real Madrid kadrolarına göre daha dar bir kadrosu olmasına rağmen şu ana kadar kazanmayı bilerek gelen eflatun beyazlıların baş antrenörü Pablo Laso’yu kutlamak gerek. Barcelona’nın favori olduğu maç, Cuma saat 23:00’te başlayacak. Bu maçlar dışında Perşembe 22:05’te başlayacak olan Maccabi – Unics maçı da önerim olsun. Herkese iyi haftalar.