Bir roman okumuştum orada korkuyu anlatıyordu, insanların sevişirken bile korkuyla birbirlerine dokunduklarına, o korkunun ana rahmine düşen bebeğe bile geçtiğini, doğan bebeklerin dünyadan onlara nakil olan korkuyla doğduklarını anlatıyordu.

Ben ne zaman çok kızsam küfürlerim tıkansa ana rahmine düştüğü an da bir problem var bu insanın derim. Sadece an da değil o rahmin dölleyenin de kimyası önemli.

Bugün bir telefon konuşması yaptım. Belgeselimin ilk hikayesi olan Muhterem Göçmen’in ailesi ile görüştüm. Annesini arayıp oğlunun avukatının numarasını almaktı niyetim etik olarak karısının hikayesini anlatırken onun da rızasını almaktı amacım. Derdimi anlatmama izin vermedi kadın, benim kim olduğumu sakladığımı, aslında niyetimi bildiğini, beni kimlerin arattığını bildiğini, kesinlikle telefon numarası falan vermeyeceğini, belgesel falan da istemediğini söyledi Peki dedim, kapattım ama tekrar aradı Muhterem Göçmen’i iş yerinde bıçaklayarak öldüren kocasının annesi ve bana yine kim olduğumu bildiğini oğlu ile konuşmasına izin vermeyeceğini yeniledi, sinirlendim. İlk bu kadar çabuk sinirlendim. Zaten avukatlarda bu telefon alma konusunda beni çok uğraştırmıştı, kadının bu hırçın hali kontrolümü kaybetmeme sebep oldu. Siktir git dedim kadına. Seninle bir işim yok oğlunun imzasını da istemiyorum. Ben oğlunun belgeselini çekmeyeceğim. Ne düşündüğün de umurumda değil.

Ben belgeselim de öldürülen kadının ailesi bu vahim olaydan sonra ne hissetmiş, kocanın şiddeti karşısında yaşadıkları çaresizlik karşısında haklarını zamanında bilmişler mi? Hangi kurumlardan yardım almışlar? Bunları bilmek istiyorum.

Şayet katil kocanın annesi ile konuşabilseydim düzgün, kelimelerim ona ulaşsaydı ona sormak isterdim. Oğlun evden bir bıçak alıp karısını almaya giderken onu neden durdurmadın, polisi arayıp en azından oğlunun başı derde girmesin diye uyarmadın?

Birlikte yaşadığınız gelinini oğlun döverken ona engel oldun mu? Kenara çekip çocuklarının annesine eziyet etmemesi konusunda uyardın mı diye sormak isterdim.

Muhterem’in ailesi kocadan bahsederken katil diyor, ben de onlar gibi söylemek istiyorum. Katilin anne ve ablası gelinleri dayaktan kaçıp annesine sığındığında sürekli arayıp gelinlerini tehdit etmişler. Kendilerini boşanmış olmasına rağmen bizim ailemizin gelinleri boşanamaz deyip evine dönmesi gerektiği konusunda göz dağı vermişler.

Evden ayrılıp yeni düzen kurmaya çalışan Muhterem annesinin evine yakın kuaför dükkanında işe başladığında katil koca onu arayıp korkutmaya devam etmiş. Konuşmakta ısrar edince Muhterem kabul etmiş onunla görüşmeyi ve bir tokatla sonuçlanmış konuşma.

Bu tehditler arasında uzaklaştırma almasına rağmen hatta yakınına geldiği için 10 gün hapis yatması gerekirken mahkemede serbest bırakıldığının ertesi günü gidip karısını öldürmüş adam.

Bu cinayete en yakın olan aile bireyi küçük bir kız çocuğu, teyzesinin çığlığını duyduğunda adamın önce boğazından bıçakladığını sonra göğsünden üç kez bıçakladığını teyzesinin ona güldüğünü sonrada öldüğünü anlatmış sonrasında.

Kız kardeşi o sabah tehdit edilen kardeşine gitme işe diye yalvarmış. Nereye kadar demiş Muhterem, nereye kadar kaçacağım.

Kız kardeşi bizi teselli etmek için kaderi böyleymiş diyorlar, hayır benim kardeşimin kaderi böyle değildi. O kocasının karaktersizliği yüzünden bunları yaşamak zorunda kaldı ve öldü. Onunla severek evlendi, kaçtığı gün beni arayıp, abla ben evleniyorum, onu seviyorum demişti. Kocası onu dövermiş, sürekli karakoldaymışlar. Sonunda öyle kötü dayak yemiş ki polisler karakoldan direk annesinin evine göndermişler. Olay olduktan sonra avukatlar evrakları almak için karakola gittiklerinde, hiç şaşırmadık ondaki kayınvalidenin böyle bir sonu hazırladığı belliydi demişler.

Böyle bir yazı yazmak istemezdim. Biraz önce beni kardeşlerinin, kendisinden boşandığı için önce boğazından sonra göğsünden bıçaklayıp ömür boyu hapse mahkum olduğu adamın ablası aradı. Üç avukatları varmış. Beni kimlerin arattığını biliyorlarmış Mahkemeye vereceklermiş beni. Sizinle bir işim yok ne isterseniz yapın dedim baktım kadın susmuyor yine küfür ettim. Numarasını engelleyince bana mesaj atmış. Yine mahkemeye vereceğinden bahsetmiş.

Küfür ettiğim için utanmıyorum bunu yazarken anladım. Beni bu kadar çabuk çileden çıkaran onların enerjisi. Bazı insanlar vardır dünyanın en kötü insanı olsanız da sizin ömür hayatınızda bir saniyeliğine de olsa iyi yanınızı otaya çıkarırlar. Öyle insanlar da vardır ki onlarla karşılaştığınızda içiniz de uyuduğunu bilmediğiniz canavar sizi esir alır şaşar kalırsınız

Tanrı iyi insanlarla karşılaştırsın.

Güzel günlerde görüşelim.