Euroleague’de bir çift maç haftası daha geride kaldı ve bu hafta oynanan maçlar sonrasında Anadolu Efes, 3 galibiyet; Fenerbahçe Beko da 3 mağlubiyet serisi yakalamış oldular. Çıkış ve iniş sekansları yakalayan bu iki Türkiye takımı, bu hafta Perşembe günü karşı karşıya gelecek. Daha ne olsun değil mi? Bu sezon Basketbol Süper Ligi’nde iki takım arasında oynanan maçta kazanan taraf Fenerbahçe Beko olmuştu. Bu kez maç yine Ataşehir’de olacak ama bu kez favori Efes. Aynı hikayenin benzeri, ilginçtir ki geçen sezon da yaşanmıştı. İki hikaye arasındaki farklılıklardan biri ise Fenerbahçe ‘nin baş antrenörü Sasha Djordjevic. CSKA galibiyeti sonrası yaşanan art arda 3 mağlubiyet sonrası da en çok konuşulan isim o. O halde biz de biraz onu, biraz takımı, tabi ki Efes’i ve genel olarak 11 maç sonrası Euroleague’in ne durumda olduğunu konuşalım bakalım.

Sasha için Yolun Sonu mu Başlangıcı mı?

CSKA deplasmanında alınan galibiyet, aslında o ana kadar olumsuz eleştiri yapanların da Djordjevic’e yeni bir kredi vermelerini sağlamıştır. Ancak farkla biten Milano mağlubiyeti sonrası Bayern ve Zalgiris deplasmanlarından da mağlubiyet gelince işler yine zorlaştı. Özellikle Zalgiris maçında 3.periyotta takımı taşıyan bir ritim bulan De Colo – Vesely ikilisinin aynı anda çıkarılarak bir türlü ritminin bulamayan Guduric’in oyuna alınarak yeniden geri düşülmesi, hakikaten anlaşılır gibi değildi. Bana göre Djordjevic, kimi zamanlar sonuç alan kimi zamanlar ise işlemeyen oyun planları konusunda çok muhafazakar ve kadro içinde alternatif arayışlarına ya girmiyor ya da zamanında yapmıyor. Şu anki oyunda direkt 1 numara oynayacak bir oyuncu eksikliği dillendirilse de Hnery – Şehmus – De Colo – Guduric – Melih – İsmet rotasyonundan böylesine etkin bir pota altı opsiyonu olan takıma guard alternatifleri bolca çıkacaktır. Gömülü ve etkin savunmadan hızlı sonuç alan hücum geçiş oyunu planı, evet maçların belli bölümlerinde işe yarıyor ama tek plan bu kalınca da hücumda maç, elinde top tutabilen isimlerin bireysel becerisine kalıyor. Dün ligde alınan Beşiktaş galibiyeti belki Fenerbahçe’yi yukarıya çekecek bir sürecin de başlangıcı olabilir ama şu anda Euroleague’de en azından sezon başı ritmine dönmek bile yeterli keza geçen zaman o oyunu da ileri taşıyacaktır.

Fenerbahçe Beko’da kahraman hep Jan Vesely!

Ergin Ataman’ın Makinesi Çalıştı

Geçen sezon şampiyon olan kadroyu Sertaç Şanlı hariç koruyan Efes’te Simon ve kısa bir süre Micic’in sakatlıkları, sezon başı formsuzluğuyla da eklenince ortaya gerçekten yetersiz bir görüntü çıkmıştı. Bu sırada transfer edilen Elijah Bryant’ın kişisel katkıları da pansuman niteliğinde kalmıştı. Simon ve Micic’in dönüşü ve Larkin’in ritim bulmasıyla Ergin Ataman’ın makinesi de nihayet marş bastı. Bu öyle bir makine ki Bryant’a yer kalmadı, çok iyi bir sezon geçiren Olympiakos’u başa baş götürüp son çeyrekte biletini kesti, Monaco’ya hiç şans tanımadı. Rodrigue Beabouis’a da her sezon yaptığı sıcak el periyoduna girdi. Bu haliyle Anadolu Efes, Final-Four’un doğa adayı ama bir yandan da rakipler için çok tahmin edilebilir bir takım. Diğer yandan pota altı yetersizliği de devam ediyor ve o bölgede Pleiss ve Petrusev’in maç içi dönem dönem etkileri ile Moerman’ın bu sezonki harika performansı açıkları kapatıyor ama şimdilik. Singleton ve Dunston’ın şu anki yokları oynayan hali devam ederse daha önce de söylediğim gibi transfer kaçınılmaz ki Ergin Ataman da bunu söylemiş.


Ergin Ataman’ın Efes Makinesi yeniden çalışmaya başladı

Milano Çarpıldı, Barça ve Real Tam Gaz

Euroleague’de bu sezon öyle bir rekabet ortamı var ki Fenerbahçe’nin 40 sayı fark attığı Unics, Fenerbahçe’ye 25 sayı atan lider Milano’ya 26 sayı fark attı. Aynı Milano, sonra da Zenit’e kaybedip liderlik koltuğunu Barcelona ve Real Madrid’e bıraktı. 9-2’lik bir performans sergileyen iki İspanya devinden özellikle Real Madrid ve Pablo Laso’yu tebrik etmek gerek. Belki nispeten iyi bir fikstürü geride bıraktılar ama kazanılması hedeflenen maçı kazanmak, lig mücadelesinde çok değerlidir. Takıma hala Anthony Randolph’ın da dönmediğini belirtelim. Barcelona’nın da geçen sezonki güçlü kadro’dan güçlü takıma dönüştüğünü de daha önce belirtmiştik. ASVEL gibi gerçekten çok zorlu bir deplasmandan 20 sayı farklı galibiyetle dönmek, şampiyon adayı takıma yakışan bir sonuçtu. Olympiakos’un da Efes deplasmanından yenilerek yorgun döndükten sonra evinde ligin formda ve iddialı takımı Maccabi’yi 17 sayı farkla yenmesi de kırmızı beyazlıların ciddiyetini gösteriyor. Olympiakos’u bu sezon Final-Four’da görürseniz şaşırmayın.


Pablo Laso, takımını zirveye taşımayı biliyor

Fenerbahçe – Efes Türk Derbisi Ne Olur?

Euroleague Türk Derbisi ya da Türk gecesi olarak geçen Fenerbahçe – Efes maçlarında bu sezonki ilkini Perşembe akşamı izleyeceğiz. Efes’in planları, yazıda da belirttiğim gibi net ve çok değişiklik olmayacaktır. Bu noktada aslında Djordjevic için daha geniş bir taktik rotasyon seçeneği var. Efes’in iştahlı bir adam değişme savunması yapıp Fenerbahçe’nin gömülü savunmasına Micic – Larkin – Beabouis – Simon gibi şutörleri ile dış şutlarla yanıt vererek ilk yarıda farkı açması halinde Mavi Beyazlılar, güle oynaya maç kazanır. Fenerbahçe Beko’nun savunmada Efes’i ilk toplarda bozması ve hücumda da hem pota altına ikili oyun hem de sete – sette spacing yani boşluk bulacak sabırlı top çevirmeleri yapması halinde de ibre sarı lacivertlilere döner. 25 Kasım Perşembe 20:45’te başlayacak Fenerbahçe Beko – Anadolu Efes maçı dışında haftanın diğer marka maçı da Cuma 22:30’da başlayacak olan Milano – Olympiakos mücadelesi. CSKA – Bayern ve sorunlu Mike James’in takımı Monaco ile Asvel arasında oynanacak Fransa derbisi de seyir zevki yüksek maç önerilerim. Herkese iyi haftalar.