Hanzala, Arap-İsrail savaşı yüzünden henüz on yaşındayken ülkesi Filistin’den ayrılmak zorunda kalan bir çocuk. 1969 yılında Naci El Ali tarafından yaratılan bu karakter hiç büyümedi. El Ali’nin ifadesiyle, 'Hanzala kendi topraklarına döndüğü zaman büyümeye başlayacaktı.'

Aslında Naci El Ali’nin kendisidir Hanzala; fakat ne yazık ki El Ali 1987’de yaşamını yitirdi ve El Ali şahsında düşünüldüğü zaman, Hanzala on yaşında dünyaya geldi ve on yaşında öldü; hiç yaşamadı yani. Gel gelelim Hanzala sadece El Ali’yi temsil etmiyordu. On yaşında ülkesinden ayrılmak zorunda kalan El Ali ve Filistin şahsında bütün çocukların, bütün mazlum halkların isyanını ve öfkesini temsil ediyordu. Henüz on yaşında elleri arkadan bağlı, sırtı yamalı, kir-pas içinde ve saçları diken diken olan bu çocuk, işgalciye karşı öfkeliydi. İşgalciye sırtını dönmüş ve kendi vatanına tekrar dönene kadar da öfkesi dinmeyecekti.

Hanzala hala on yaşında Filistinli öfkeli bir çocuk, ama artık sadece Filistinli bir çocuk değil o. Dünyanın her bir köşesinde kendi topraklarından sürülen çocukların bir temsili, öfkenin, karşı koyuşun ve inancın en masum hali.

Hanzala 45 yıldır on yaşında.

Dün gece İsrail’in Gazze operasyonunda sekiz çocuk daha katledildi. Nasıl büyüsün Hanzala, nasıl öfkeli olmasın ve nasıl yüzünü bize dönsün? Lakin artık Hanzala’nın yüzü sadece işgalcisine dönük değil, Hanzala’nın yüzü hepimize dönük!

Hazala’nın yüzü; on gündür devam eden ve dün itibariyle kara operasyonuna dönüşen İsrail’in Gazze işgaline sesini çıkarmayan tüm dünyaya dönük.

Hanzala’nın yüzü; Ortadoğu’daki selefi İslamcı çetelere her türlü mali ve askeri yardımı esirgemeyen ancak Filistin’e kulaklarını tıkayan Arap ülkelerine dönük.

Hanzala’nın yüzü; Filistin’i politik pragmatizm ve kısa vadeli çıkarları için kullanan ya da İsrail’le ticaret hacmini arttıran, Irak petrollerini kendi toprakları üzerinden İsrail’e akıtan ve sınırsız askeri işbirliği yapan, komşusu Suriye’deki selefi çetelere her türlü desteği sunmaktan geri durmayan, öte yandan “İsrail’i kınıyoruz” minvalinde açıklamalar yapmakla yetinen Türkiye’ye dönük.

Hanzala’nın yüzü; on günlük İsrail saldırıları sonucunda 300’den fazla ölümü ve binlerce yaralıyı görmeyip, işgalciye direnen Filistinli gençlerin sapanlarını, taşlarını ve işgalciye atılan roketleri kınayan tüm uluslararası kurumlara dönük.

Hanzala’nın yüzü; beklide en kötüsü, dün gece sekizi çocuk 12 kişinin işgalciler tarafından katledildiği zaman diliminde, Türk Başbakanı ile etrafında şarkıcılarla birlikte sırıtık pozlar veren ülkesinin başkanı Mahmud Abbas’a dönük artık.

Hanzala’nın yüzü; Filistin için “dua etmek” dışında bir şeyin yapılamayacağını söyleyen ve Filistin üzerinden vicdan mastürbasyonu yapan herkese de dönük artık.

Özetle Hanzala’nın yüzü; hepimize dönüktür artık! Onun yüzünü ise ancak Rojava’dan Latin Amerika’ya kendi toprakları ve özgürlükleri için savaşan ve işgalcisine boyun eğmeyen dünya çocukları ve dünya halkları görebilir.

Hanzala on yaşında doğmuştu ve hala on yaşında, hiç büyümedi. Yaratıcısı öldü fakat Hanzala’yı bize bıraktı; onu yaşatmak da, öldürmek de bizim elimizde.