Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, Gelecek Partisi adında yeni bir siyasal parti kurdu.

Ahmet Davutoğlu, AKP’nin kuruluşundan buyana, Danışmanlık, Dışişleri Bakanlığı, Başbakanlık yapmış bir insan.

Başbakanlığı sırasında, AKP ve Erdoğan’la yolları ayrılan Davutoğlu, yeni partisiyle ne denli başarılı olacak henüz belli değil. Az ya da çok AKP’yi güçsüzsüzleştireceği açık.

Davutoğlu konuşamaz

Bir süredir Erdoğan’la atışmaları kamuoyuna yansıyan Davutoğlu’nun AKP ve Erdoğan’la ilgili bildiklerini açıklayacağı yönündeki açıklamaları kamuoyuna yansıdı. Kamuoyundan bildiklerini konuşması yönünde yoğun istekler dile getirildi, tartışmalar yapıldı.

Davutoğlu’nun geldiği yerlerde gördükleri, öğrendikleri çok bilgiler olabilir. Bundan hiç kuşku yok. Bunların tümünü açıklamasının olanağı yoktur. AKP ya da Erdoğan’dan çekindiği için değil, konuşacakları bilgilerin arkasındaki derin yapılardan korkacağı için konuşamaz. Konuşacakları yüzeysel, kervancı katırlarını ürkütmeyecek, kurulu sistemin tuğlalarını sökecek bilgileri açıklayamaz. Bu işi yalnız Davutoğlu değil, hiç biri yapamaz.

Demokrasi çıkmaz

Davutoğlu partisinin kurulmasının arkasından verdiği ilk resimde, ellerini kaldırmış dua ederken görülüyor. Din kaynaklı bir siyasal yapı örgütlemeye çalışacağı belli.

AKP döneminin Arap dünyasıyla tüm ilişkilerinin kurulmasında Davutoğlu’nun etkin bir görev aldığı, başarılı ilişkiler geliştirdiği bilinmekte. Bu konuda yine başarılı olabilir. Kitlelerin din duygularını okşayarak oy almanın yollarını bulabilir. Bu alanlardaki başarıları kendisine siyasal güç devşirmede yararlar sağlayabilir. Ancak böyle bir yönelimden, siyasal çabalardan demokrasi çıkmayacağı açıktır. Bu yapılanmanın Türkiye’nin önünü açamayacağı, yeniden Ortaçağ koşullarına doğru gidişle karşı karşıya kalınacağı bilinemeyecek bir giz değil.

Yönü geleceğe dönük olamaz

Davutoğlu dindar birisi. Kurduğu partinin de bu nitelikte olması kaçınılmaz gözükmekte. Herhangi bir dinin ilkelerine dayandırılacak siyasal yapılanmanın yönünü geleceğe çevirebilmesinin olanağı olamaz. Felsefesi gereği tutucu, yeniliklere karşı ürkek bir yol izlemekten kurtulamaz. Dayandığı seçmen tabanının bu doğrultuda adımlara onay vereceğini de unutmamak gerek.

Hukukun üstünlüğü sağlanamaz

Davutoğlu’nun felsefesiyle örgütlenecek siyasal yapının, din kurallarını aşarak evrensel hukuk kurallarını yaşama geçirme çabasının olamayacağını söylemek yanıltısı olmaz kanısındayız.

AKP’de bulunması başarısını engelleyecek

Ahmet Davutoğlu’nun AKP’de uzunca bir süre çalışması, bu partinin ortaya sergilediği olumsuzlardan kamuoyu tarafından sorumlu tutulacağı açık. Bir noktada ayrılmış olması, birlikte çalıştığı süreçlerdeki sorumluluklarını silmeye yetmeyecek.

Gelecek Partisi’nde izlenecek yol, Davutoğlu ve ekibinin AKP ve Erdoğan’la ilkelerde ters düşülmesinden mi, çıkarlarda uyuşulmamasından mı yollarının ayrıldığı ortaya çıkacak.

Bugünden söylenecekler için henüz erken. Yaptığımız yorumlar bir öngörü. Yanılmayı isteriz.

Demokrasi çıkma olanağı gözükmeyen, yönünü geleceğe çevirme olanağı olmayan, evrensel hukuk kurallarını yerleştirmeyi önceleyemeyecek bir siyasal yapının, Türkiye’nin yığınla sorununa çözümler getirmesi düşünülemez. Bu ülkenin gereksinimi olan, küresel hukukun üstünlüğüne dayanan sağlam bir demokratik yapının, bu tür yapılanmalarla yaşama geçemeyeceği ortada.

Bu yapıdan bilimsel değil dinsel eğilimler yeşereceğini görmemiz gerekmekte.

Gelecek Partisi ve Ahmet Davutoğlu ekibine başarılar dileriz. Yolları açık olsun.