Fiyat artışlarının ekonomideki adı: Enflasyondur. “Dolanımda bulunan para miktarıyla, malların ve satın alınabilir hizmetlerin toplamı arasındaki açığın büyümesi nedeniyle ortaya çıkan ve fiyatların toptan yükselişi, para değerinin düşmesi biçiminde kendini gösteren ekonomik ve parasal süreç” (1) olarak tanımlanır.

Bir başka tanım: “Fiyatlar genel düzeyinin sürekli ve hissedilir artışını ifade eden bir durumdur. Diğer bir tanımı nominal (2) millî gelirin, bu gelirle satın alınan mal miktarına nazaran artması yani şişmesi demektir”.(2)

Fiyat artışlarıyla birileri yoksullaşır, başka birileri varsıllaşır. Ulus devletler bu süreçlerin düzenleyicisi, uygulayıcısıdırlar.

Fiyat artışları geniş halk yığınlarının kötü koşullarda yaşamasına neden olur. Şu bilgi, bu gerçeği doğrulamakta:

“Yüksek enflasyon, TL’deki değer kaybı ve ekonomide normalleşmeyle artan talep bireylerin kredi kartı ve kredili mevduat hesabının da artmasına neden oldu. Kredi kartı harcamaları 9 ayda yüzde 30,4, KMH yüzde 41,3 artarken BDDK’nın takibe atma esnekliğine rağmen bireysel kredilerde takipteki alacak miktarı da yüzde 21,88 yükseldi”.(3)

Halk yığınları arasında “devlet fiyat artışlarını denetlemeli” gibi, yanlış algılara dayalı bir beklenti görülür. Devletler fiyat artışları oranında daha çok vergi toplarlar, dayandıkları toplumsal kesimlere kaynak aktarırlar. Bu nedenle fiyat artışlarının karşısında değil yanında olurlar. Devletlerin fiyat artışlarına karışmaları, serbest piyasa kurallarına karışma, dolayısıyla ekonomik sistemin kendi kurallarına göre değil, devletlerin isteklerine göre işlemesi sonucunu doğurur.

Türkiye Cumhuriyeti, Avrupa ülkelerinden daha çok hizmet mi sunuyor ülkesine, halkına?

Halkından Türkiye Cumhuriyeti’nde toplanan verginin onda birinden az vergi toplayan Avrupa ülkeleri, halklarına daha az mı hizmet sunmaktalar?

Bu sorular, halkından, tüm ülkelerden, yeryüzü ölçülerinin üzerinde bir oranla toplanan vergilerin nerelere harcandığının sorgulanmasını gündeme getiriyor.

El koyma oyunu

Bir ülkede üretilen mal ve hizmetler azalmaz, artarken, piyasalarda bunların fiyatları neden artar?

Ekonomi biliminde, bir mal ve hizmet azalırsa fiyatının yükseleceği ileri sürülür. Bir ekonomide geçen yıl 100 kg. domates üretiliyor, bir yıl sonra 120 kg. domates üretilmesine karşın, domatesin fiyatı geçen yılın üç katına çıkıyorsa, burada ekonomi bilimi dışında başka oyunlar oynanıyor demektir.

Deprem, sel, yangın gibi doğal yıkımlar yokken, mal ve hizmetler üretimi artarak sürmekteyken fiyatların artması değil azalması gerekir. Üretimlerin artmasına, ürünlerin, hizmetlerin bollaşmasına karşın fiyatlar yükseliyorsa, üretilen, piyasalara sürülen mal ve hizmet fiyatları üzerinde kirli eller dolaşıyor demektir.

Ülkemizde bu gerçeklik somut bir örnek olarak karşımıza dikilmekte.

Enflasyon, fiyat artışları geniş halk yığınlarının varlıklarına, ürettikleri ekonomik, kültürel değerlere, emeklerine el koyma oyunudur.

Bir ekmek alabilmek için dün bir saat çalışırken, bugün bir buçuk saat çalışmak zorunda kalıyorsak, birileri ekmeğimizle, sağlığımızla, beslenmemizle, yaşamımızla oynuyor demektir.

Sessiz, örgütsüz, savunmasız, suskun geniş halk yığınlarından toplanan paraların, halk yığınlarını soymak için örgütlenmiş çetelere aktarılması, insanlığın hiçbir döneminde barış, esenlik, mutluluk getirmemiş, gelişme sağlayamamıştır.

Geniş halk yığınlarının, kendilerinden toplanan vergilerin oranlarının saptanmasında, bu vergilerin nelere harcandığının kararlarının alınmasında söz söyleme, oy kullanma hakkını elde edemedikleri toplumlar, demokratik toplumlar olarak adlandırılamazlar. Bu tür toplumlarda insan hak ve özgürlüklerinin yaşama geçmesi olanaksızdır.

Fiyat artışları, yöneticilerin yaşamlarını, güvenliklerini daha çok güvenceye alırken, halk yığınlarının yaşamını güçleştirir, güvenli yaşama koşullarını azaltır.

Çıkış yolu, bu oyunların bozulmasını sağlamaktan geçmekte.

-----------------------------------------------

 (1) TDK Sözlük

(2) Nominal Değer, Para, çek, senet, hisse senedi, tahvil, pul vb. menkul (taşınabilir) kıymetlerin üzerinde yazılı olan değerdir. İlgili kıymetin reel değerinden ayrımı, kıymetin piyasadaki gerçek değerini yansıtmaması, sadece sayısal ifade odaklı olup alım gücünü belirtmemesidir. Vikipedi Özgü Ansiklopedi

(3) Vikipedi Özgür Ansiklopedi

(4) Turhan, Şebnem, Vatandaşın borcu da arttı takibi de, Dünya Gazetesi, 03.11.2021