Neden derseniz; cahil, cahil olduğunu bilmez.

Hatta tam tersine kendine güveni, âlimlerden çok daha fazladır.

Ayrıca cahil, bilgili ve değerli birisini anlayamaz, kavrayamaz.

Bu yüzden, gerçekten korkarım cahillerden.

İki gün önce çok sevdiğim bir arkadaş bu görüşleri destekleyen bir e-posta yollamış. Amerika’da Dunning ve Kruger adlı iki psikiyatri uzmanı bu işi merak edip araştırmışlar. Cehaletin, gerçek bilginin aksine, kişinin kendine olan güvenini nasıl artırdığını incelemişler ve şu sonuçlara ulaşmışlar:

1. Cahil insanlar cahil olduklarını fark etmezler

2. Cahiller kendilerini abartma eğilimindedirler

3. Cahiller, nitelikli insanları anlamaktan acizdir

Cornell Üniversitesi’ndeki öğrenciler arasında bir test yapmışlar, sınavdan sonra “Nasıl geçti?” sorusuna öğrencilerden yanıtlar istemişler.

Soruların yüzde 10’una bile yanıt veremeyenler “testin yüzde 60’ına doğru yanıt verdiklerini” düşünüyormuş, Soruların yüzde 90’ından fazlasını doğru yanıtlayanlar ise “en alçakgönüllü” deneklermiş.

Bütün araştırmalar bir araya getirilmiş ve Dunning-Kruger Sendromu’nun metni yazılmış: “İşinde çok iyi olduğuna” yürekten inanan ‘yetersiz’ kişi, kendini ve yaptıklarını övmekten, öne çıkmaktan ve aslında yapamayacağı işlere talip olmaktan hiçbir rahatsızlık duymaz! Aksine her şeyin hakkı olduğunu düşünür! Ancak bu ‘cahillik ve haddini bilmeme’ karışımı mesleki açıdan müthiş bir itici güç oluşturur. ‘Eksiler’ kariyer açısından ‘artıya’ dönüşür. Sonuçta, ‘kifayetsiz muhterisler’ her zaman ve her yerde daha hızlı yükselirler... Bu arada, gerçekten bilgili ve yetenekli insanlar çalışma hayatında ‘fazla alçakgönüllü’ davranarak öne çıkmaz, yüksek görevlere kendiliklerinden talip olmaz, kıymetlerinin bilinmesini beklerler... Tabii beklerken kırılır, kendilerini daha da geriye çekerler... Muhtemelen üstleri tarafından da ‘ihtiras eksikliği’ ile suçlanırlar...”

***


Bana bu araştırmayı gönderen dostum, Bertrand Russel’ın şu sözünü hatırlatıyor:

“Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır.”

Ne kadar doğru değil mi!