5 Ekim günü Dünya ülkelerinde, “Dünya Öğretmenler Günü” olarak kutlanmakta. Bu önemli günde, halkların, insanlığın geleceğini biçimlendirme görevi üstlenen eğitimcilerin, çağın gereklerine uygun nitelikte, yetenekte olup olmamalarıyla yüzleşme, bu konuyu sorgulama çalışmaları yapılması gerekmekte.

Eğitimcilerimiz, bilimin, teknolojinin, yapay zeka alanındaki gelişmelerin, çağın eğitimcisi olma niteliğinin çok uzağındalar. Bu onların suçları değil. Öyle olmaları istendiği için bu durumdalar. Eğitim sistemimiz, kitle iletişim araçlarımız, toplumsal kültür birikimimiz de böylesi bir gerilik düzeyinde. Felsefe, Mantık, Biyoloji derslerini kaldırıp yerine Din Dersi koyan bir ülkenin eğitimcilerinin bugün olduğundan farklı bir yerde olmaları olanaksız. Özellikle yönetim basamaklarına Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerinin, İmam-Hatip Okulu bitirenlerin getirilerek eğitimi dinselleştirme, bu doğrultuda biçimlendirme girişimlerinde koşar adım ilerlemeye çalışan bir eğitim sisteminin, laik, bilimsel eğitim alanında yetkinleşen eğitimciler istemeyeceği, bu alanlarda kendisini yetiştirmeye çalışanları dışlayacağı açık. Yakın geçmişimiz bu gerçekliğin acı örnekleriyle dolu.

Değişimler, toplumsal dönüşümler genellikle eğitim yoluyla gerçekleşmekte. Eğitimi verecek olan öğretmenler, tüm toplumun yaşam boyu eğitimini gerçekleştirecek olan kitle iletişim araçları, değişik yayınlar bu gelişmişlik düzeyini yakalamaya yardımcı olamadıkları, kendileri bu düzeyde olamadıkları sürece ileriye doğru adımlar atılamaz. Bu gerçekliğin açmazında kıvranmaktayız.

Çağın koşullarına ayak uydurup değişimi yakalayabilmek için, bunu başaracak olan eğitim kurumlarına, eğitimcilere, yaşam boyu eğitim süreçlerini gerçekleştirecek araçlara gereksinim var. Bunların dinsel eğitim düzeni içinde yapılamayacağı açık.

Eğitimciler, eğitim sistemi verilecek eğitimin içeriğini, yöntemlerini çağdaş algılara uygun, insanlığın geldiği gelişmişlik düzeyinin araç-gereçleriyle vermekle karşı karşıyalar.

“Eğitimcilerin de nitelikleri artık değişmektedir. Bilgiye hakîm kişilerin, beyinlerindeki bilgileri öğrencilere aktardığı tipteki eğitmenler artık yavaşça tarih sahnesini terk etmektedir. Endüstri 4.0'ın eğitimcileri, çok bilgiye sahip olan değil, bilginin nerede olduğunu bilen, araştırma yapabilen ve bilgiyi kullanıp, işleyebilen, birlikte çalıştıkları öğrencileri ve eğitmen arkadaşlarını motive edebilen, yaratıcılığı ön plana çıkarmasını bilen kişilerden oluşacaktır.

Günümüzün soru/cevap yönetimine dayanan sınav sistemi tarih olurken, bilginin yaratıcı projelere dönüştüğü, takım çalışmasının, ortak aklın öne çıktığı yeni dönem başlayacak. Eğitimciler artık öğrencilerine, bilgiyi kullanarak proje yapma yollarını yaratmayı / keşfetmeyi öğreteceklerdir. Öğrencilerin bilgiyi edinme ve öğrenme süreçleri ise kendi başlarına, ağırlıklı olarak internet üzerinden yapacakları öğrenim ve araştırmalarla gerçekleşecektir. Yürütülecek projelerde öğrenciler, projenin ihtiyaç duyduğu bilgileri edinmiş olarak eğitimcinin karşısına gelecek ve eğitimci, projenin tasarımı, yürütülmesi ve kullanılacak yöntemler konularında öğrencilere yol göstereceklerdir”.(1)

Eğitimcilerimizin yüzde kaçı bu yetkinliktedir? Çağın gelişim düzeyini değil, 1700 yıl gerilerde kalan dinsel algıları egemen kılmaya çalışan bir ülkede, eğitimcilerde bu yetkinliği aramanın anlamsızlığı ortada.

Bu tıkanıklığın aşılması kaçınılmaz bir zorunluluk olarak karşımıza dikilmiş bulunmakta.

Verilecek eğitimin içeriği, insanlığın tarih boyunca biriktirdiği deneyimleri, bilimin ulaştığı bilgileri vermekle zenginleşebilir. Eğitimciler de bu nitelikte ilerleyecek eğitim süreçlerinin kolaylaştırıcıları olarak çağdaş eğitimcilik görevlerini yerine getirebilirler.

Eğitim insanlığın gelişmişlik düzeyinin eğitimi, eğitimciler de tüm insanlığın birikimlerinin önüne düşen, geniş ufuklu, çoğulcu, ileri görüşlü eğitimciler olmak zorundalar.

İnsanlığın küresel değerlerini, çağın gelişmişlik düzeyini daha ilerilere taşıyacak eğitimciler aramaktan, yetiştirmekten başka çözüm yolu yok.

Bilimsel bilgiyi yol gösterici olarak önüne katıp geleciği biçimlendirme çabasında olmayan eğitimcilerin, eğitim sisteminin, ülke yönetimlerinin kendi halklarına, insanlığa yarar sağlayamayacakları, zarar verecekleri unutulmamalı.

İnsanlığı duvarlar içine tutsak etmeye, gerilere taşımaya, bilinçsizlik denizinde boğulmasına çabalayanlar yitirmiş, ileriye, özgürlüklere taşımaya çalışanlar kazanmıştır. Doğa yasaları böyle çalışmaktadır.

------------------------------------------

(1) Cem, Hayri, Endüstri 4.0'da eğitimin temel özellikleri, T24.com.tr Bağımsız İnternet Gazetesi, 04.09.2020