04.08.2020 günü akşam saat 18:00'i birkaç dakika geçtiğinde Lübnan Cumhuriyeti’nin Başkenti Beyrut’un Limanı'nda şiddetli, yıkıcı bir patlama oldu. Yazının hazırlandığı sırada bu patlamada ölenlerin 135, evsiz kalanların 250.000 kişi olduğu, 300.000 evin patlamadan etkilendiği bilgileri verildi.

Lübnan Cumhuriyeti

“Doğu Akdeniz kıyısında bir Arap ve Orta Doğu ülkesi. Başkenti Beyrut'tur. Tarihteki Fenike uygarlığının vatanı Lübnan ve kıyılarıdır. Kuzeyinde ve doğusunda Suriye, güneyinde İsrail yer alır. Yüzölçümü 10.452 km², nüfusu 4.224.000'dir. Lübnan'ın ulusal ve resmî dili Arapça’dır.

Arap dünyasının en uygar, özgür ve eğitimli kesimlerinden birini oluşturmakla övünen Lübnan'da, 15 yaş ve üstü nüfusta okuma-yazma oranının 2003 yılına göre %87,4´dir. Bu oran erkekler arasında %93,1, kadınlar arasında ise %82,2'dir.

Lübnan Cumhuriyeti’nde yaşayanların oranları şöyle: %93 Arap, %6 Ermeni, %1 diğer. Ülkede Arapça (Lübnan Arapçası), Ermenice, Fransızca dilleri konuşulmakta”.(1)

Lübnan Cumhuriyeti, sorun yaratacak düzeyde karmaşık bir nüfus yapısı, dil farklılığı olmayan, Arap ülkeleri arasında eğitimli bir insan yapısı olan bir ülke. Dünyanın az bulunur güzellikte yeryüzü koşulları olan küçük bir ülke.

1970 yılında başlayan Lübnan sorunu ve 1975 yılında başlayan Lübnan iç savaşı, çeşitli aşamalardan geçti. İç savaş Lübnan'da çok ağır parasal (maddi) yıkıma, can kaybına yol açtı. Savaş 1991 yılında resmen sona erdiğinde Lübnan ve Beyrut bir yıkıntı yerine dönüşmüştü,150.000 Lübnanlı can vermişti.

Geçmiş sorunlar

“Ülke istikrarı, Arap-İsrail çatışması sonucu Lübnan'a gelen Filistinliler'in çoğalmasıyla bozulmaya başladı. Özellikle 1970'lerden itibaren Müslümanlar, demografik üstünlüğü elde ettiler ve bu üstünlüğü egemenlik faktörüne yansıtarak ülke yönetiminde Hristiyanlar kadar söz hakkı alma mücadelesine başladılar. Böylece ülkede başlayan Müslüman-Hristiyan mücadelesi, 13 Nisan 1975'ten itibaren iç savaşa dönüştü. Ordu ülkedeki kontrolünü neredeyse tamamı ile kaybetti. Bölünmenin eşiğindeki ülkede darbe girişimine ve istifa çağrılarına maruz kalan Cumhurbaşkanı Franciye'nin yardım çağrısı üzerine Suriye, Nisan 1976'da Hristiyanlar lehine iç savaşa müdahil olmuş. Diplomatik arabuluculuk girişimleri sonuç vermeyince 1 Haziran'dan itibaren eski müttefikleri Lübnan Ulusal Hareketi ve FKÖ karşısında askeri çatışmalar başlamıştır”.(2)

Bu gelişmelere bakıldığında, Lübnan Cumhuriyeti’nin “Uygarlıklar Çatışması”nın erken yaşanan ülkelerden biri olduğu anlaşılmakta. Irkçılık, milliyetçilik, din çatışmaları gibi toplumları içten içe kemirip eriten etkenlerin, bu ülkeyi, yıkımlara sürükleyen noktalara taşıdığı görülmekte.

Bu yıkım, belirtilen etkenler varlıklarını sürdürdükleri sürece Orta Doğu topraklarında barış içinde, insan hak ve özgürlüklerine dayalı bir yaşamın kurulamayacağının göstergesi.

Patlama nasıl olmuş olabilir?

Beyrut Limanı’nda ortaya çıkan patlamanın kesin nedenleri henüz açıklanmış değil. 2.700 ton amonyum nitrattan kaynaklandığını ileri sürülmekte.

“Amonyum nitrat tehlikeli mallar olarak sınıflandırılır ve kullanımının tüm yönleri sıkı bir şekilde düzenlenir. Ülkemizde de Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından nitrat içeren gübrelerin satışı ve taşınmasına yasak getirilmiştir”.(2)

Bu denli ölümcül 2.700 ton amonyum nitratın, kişilerin, küçük çaplı örgütlerin girişimiyle, Lübnan Cumhuriyeti Devleti’nin gözünden kaçarak, bir yerde depolanmasının olanağı olamaz. İç destekçileri olmadan otaya çıkması oldukça güç bir olay. Olayın önemli bir gücün kurgusu olduğu açık.

“Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Beyrut’ta (otaya çıkan) patlamada 2 bin 750 ton amonyum nitratın İstanbul Boğazı'ndan 6 yıl önce geçtiğine dikkat çekerek Kanal İstanbul’u savundu”.(3)

6 yıl önce bu ülkeyi başka bir parti mi yönetiyordu diye sormak gerekiyor.

-----------------------------

(1) Vikipedi Özgür Ansiklopedi

(2) Çağlar, Sibel, Beyrut’taki Patlamaya Neden Olan Amonyum Nitrat Nedir? Matematiksel, 05.08.2020

(3) Artıgerçek.com.tr İnternet Gazetesi, Bakan, Beyrut patlamasını Kanal İstanbul’a bağladı: 2 bin ton amonyum nitrat Boğaz’dan geçti, 05.08.2020