Ankara’da Alevilerin kutsal ayı olan Muharrem ayının oruç tutulan ilk gününde Alevilere, kurumlarına ve ibadethanelerine saldırılar düzenlendi.

Muharrem Orucu’nun ilk günü olan 30.07.2022 günü, Ankara’da başka Alevi kurumlarına da saldırı gerçekleşti. Tuzluçayır Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), Ana Fatma CemeviGökçebel Köy DerneğiTürkmen Alevi Bektaşi Derneği, Batıkent Serçeşme Cemevi saldırıya uğradı.

Ankara’nın 3 ilçesinde, eş zamanlı saldırıların bireysel, sıradan bir saldırı olmadığı, önceden tasarlanarak yapıldığı ileri sürülüyor.

“Cemevi ibadet yeri değildir”, “camiden başka ibadet yeri yok, Aleviler camiye gelin” zihin algısı, Sünni-Alevi çatışmasını sürekli canlı tutmakta.

Senin inanç sistemin yanlış, eksik, benin inanç sistemimi benimse uzlaşalım mantığını aşarak, “Sünnilik”, “Alevilik” çatışmalarını bir yana bırakarak, herkes istediği inanç sistemini yaşasın, kimse kimsenin inancına karışmasın, laik, demokratik bir uzlaşma ortamı oluşturalım aşamasına geçilememekte.

Ekonominin önlenemeyen olumsuz gidişi, yönetimde bulunanların giderek yıpranmalarını, yapay gündemler oluşturarak geçiştirme çabaları, bu tür saldırıların temel nedenleri olsa gerek.

Ülkemizi kana bulamak için, tetikçileri ve güdümlü katilleri kullanan Derin Devlet güçlerinin sergilediği kıyımlar, Koçgiri, Dersim, Maraş, Çorum, Sivas, Gazi, Gezi, 10 Ekim'den, Reyhanlı, Suruç’tan ve onlarca benzer olaylardan biliniyor.

Sünnilikle Aleviliği yarıştırma, bunları aşarak demokratik ortama geçmeyi önleme çabaları, bu topraklarda oynanan temel oyunlardan biri.

“Cemevlerine saldırı, farklılıklara tahammülsüzlüğün dışavurumudur. Bu tahammülsüzlüğü üreten politikaların, toplumsal kutuplaştırmaya sığınanların nasıl bir kin ve düşmanlık ürettiğini, beslediğini ve kolladığını göstermektedir. Alevilerin ne kadar ciddi ve büyük bir tehdit ve tehlike altında olduklarını bir kez daha gözlerimizin içine sokarcasına göstermiştir.

Bu saldırıların gerçek sorumlularının sadece saldırıyı düzenlediği için gözaltına alınan kişi olmadığının, bu türden saldırılarının ortaya çıkmasına ortam ve iklim hazırlayan, cesaretlendiren, bu saldırıların üzerine yeterince gitmeyen, cezasızlık ilkesini uygulayan, bu türden saldırıları örtbas etmek isteyen ve sorumluluklarını yerine getirmeyen herkes bu saldırıların suç ortağıdır”.1

İzmir'de bulunan Alevi örgütleri, Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde açıklama yaptı.

Açıklamayı yapan Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Merkez yöneticisi Gülbahar Kaplan“Bilsinler ki, bizi demokrasi, özgürlük ve eşitlik mücadelesinden koparamayacaksınız. Çünkü biz, baskıya zorbalığa ve her türlü şiddet politikalarına boğun eğmeyiz. Savaş çığırtkanlığına ve her türlü çatışma diline karşı barışın ve kardeşliğin saflarında yer alırız. Biz Aleviler, tarih boyunca her türlü provokatör tertibinin karşısında ve bize yönelik her saldırıya rağmen 72 millete bir nazarla bakmaya devam ettik. Hakları kendi içinde kutuplaştıran, ötekileştiren, çatıştıran, gerilimden ve şiddetten beslenen politikaların karşısında durduk ve durmaya da devam edeceğiz” dedi.2

Konuyla ilgili açıklama yapan HDP:

“Bu saldırılar siyasal iktidarın Alevileri ötekileştirmesi, inançlarını yok sayması ve Alevi karşıtlığı üzerinden siyaset yapmasıyla doğrudan ilgilidir.

İçişleri Bakanlığı’nın olayla ilgili bir kişiyi gözaltına almış olması olayı aydınlatma çabası değil bilakis olayın üstünü kapatmaktır. Zira bu kadar organize ve eşzamanlı bir saldırıyı bir kişinin yapması mümkün değildir” 3 görüşünü savundu.

Dersim Barosu tarafından imzaya açılan, 75 baro tarafından imzalanan açıklamada Alevi kurum ve cemevlerine yapılan eşzamanlı saldırılar "Provokasyon girişimi" olarak nitelendirildi, dikkatli olunması çağrısı yapılarak şu görüşlere yer verildi.

“Ülkenin seçime gittiği bir süreçte kaostan ve çatışmadan beslenmek isteyen karanlık güçlerin harekete geçmesine zemin hazırlayan bu saldırıların daha büyük ve acı bir sonuca varmaması için başta siyaset kurumu olmak üzere diğer kurumlara ve herkese büyük görev, sorumluluklar düşmektedir. 

Yetkilileri bir kez daha seçim odaklı kutuplaştırıcı ve ötekileştirici dilden vazgeçmeye davet ediyor, toplumu kutuplaştırmaya çalışan bu provokasyon girişimlerinin arka planıyla yargı organlarınca bir bütün olarak aydınlığa çıkarılmasını ve ilerde telafisi imkansız zararların doğmamasını talep ediyoruz" denildi.

Nefret ve Ayrımcılık Söylemi Şiddet Üretir. Alevilerin ötekileştirilmeleri inanç sistemi üzerinden yürütülmüş, bu olumsuzluk yine sürdürülmekte. Bu kısır döngü kırılmadan, Alevilerle Sünnilerin bir arada yaşama olanakları ortadan kalkıyor.

-----------------------------------

1. Muharrem orucunda gelen alevi nefreti https://www.birgun.net › Güncel

2. Alevi örgütlerinden ortak tepki: Azmettiren ve örgütleyenleri ... https://artigercek.com › haberler ›

3. HDP: Alevilere dönük organize saldırıyı bir kişinin yapması ... https://www.artigercek.com › haberler › hdp-alevilere-v..

4. 75 barodan Alevilere yönelik saldırılara dair ortak açıklama https://www.artigercek.com › haberler › dersim-barosu-..