“Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanı Ayhan Oğan, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği'nin (TÜSİAD) "iktisat bilimi kurallarına hızla dönülmesinin gereği açıktır “ çağrısına yanıt olarak, "Emperyal hedefler ve sömürü paradigması üzerine kuruludur. Yırtıp attık, Milli iktisat ve Milli siyaset politikasıyla tarih yazıyor, yeni bir dünya kuruyoruz” ifadelerini kullandı”.(1)

Borçla yaşayan, ülkesinin topraklarını satarak bir ülkenin, “Milli İktisat”, “Milli Siyaset” izlenceleriyle tarih yazmak, yeni bir dünya kurmasının olanağı olur mu? Ülkesinin halkını geçindirmek, ülkede yaşamın sürmesini sağlamak için 2 ürün alıp bir ürün satarak, sürekli borç sarmalında yaşayan, dış borçları ulusal gelirinin %60’larına dayanan bir ülke, “Milli Ekonomi” uygulayarak yeni bir dünya kurabilir mi? Dünya mal ve hizmet üretiminin 0.7’sini üreten, binde birini bile üretemeyen bir ülke, Milli Ekonomi”, “Milli Siyaset”le yeni bir dünya kurmayı başarabilir mi?

Dünya, Sanayi 4.0’ı aşıp “yapay zeka” aşamasına geçmekte. Sanayi 4.0’ın “S”inde, yapay zekanın “Y”sinde adı geçmeyen bir ülke nasıl yeni bir dünya kuracak?

Halk arasında “kısa kes de sobalık olsun” derler. Konuştuğun söz akla, mantığa uysun anlamına söylenen bir söz. Bir parça alçaktan uçuverin de nasıl uçtuğunuzu görsünler (!)

İslam Dini’nin kendisine özgü bir ekonomi politikası mı var? Bırakalım insan hak ve özgürlüklerinin yaşandığı, demokratik yönetimleri yaşama geçtiği ülkeler olmalarını, ekonomik yönden gelişmiş bir İslam ülkesi var mı? Bilimsel yönden gelişmiş tek bir İslam ülkesi var mı? İslam ülkelerinin uyguladığı ekonomi yöntemi, kapitalist ekonomi modeli. Öykündüğümüz dünya böyle bir dünya. Ekonomik sömürü üzerine kurulu bir dünyadan kopup din sömürüsü üzerine kurulan başka bir dünyaya eklemlenmenin insanımıza getirisi ne olabilir?

Türkiye Cumhuriyeti’ni gelişmiş dünya ekonomilerinden kopararak, geri kalmış ülkelerin değiş-tokuş ekonomilerine sürüklemenin adı “yeni bir dünya kurmak” olamaz.

Dünya ülkelerine teknoloji ürünleri satan bir sanayiniz, bilimsel buluşlar yapan, patentler alan üniversiteleriniz, dünya hukuk sistemine katkı sağlayacak bir hukuk düzeniniz, geleceği tasarlayan bir eğitim sisteminiz yoksa “Yeni Bir Dünya” kurma düşleriniz uçup yok olmak zorunda kalır.

“Yeni Dünya”, günümüz dünyasından daha yeni, daha gelişmiş bir dünya anlamına gelir. Bunu kurmak için ekonomik, teknolojik, bilimsel güç, bilgi birikimi gerekir. Kurusıkı atarak, dünyayı, yaşamı yenileştirmenin, güzelleştirmenin olanağı yoktur. Toplumu olduğu yerden daha geri bir konuma getirerek yenilik yaptığınızı söyleyebilirsiniz. Kendi algılarınıza göre toplumun, insanların daha iyi yaşadığı bir sistem kurduğunuzu ileri sürebilirsiniz. Bunların hiçbiri, daha iyi, daha gelişmiş, daha iyi yaşanan bir dünya kurduğunuzun göstergesi değildir.

Ekonominiz, sanayiniz, geçiminiz dışa bağımlıysa “Milli Ekonomi” kurmanız, küresel düzeyde “Milli Politika” üretmeniz boş sözler olarak kalacak demektir.

Ülke içinde, ülke dışında inanların yaptığınız işlere, uyguladığınız yöntemlere güvenleri kalmamışsa, ekonomi hiç gelişemeyecek duruma agelmiş demektir. Bu durumda bırakın Milli Ekonomi masallarını, küresel düzeyde işleyen ekonomik Dünya sistemiyle işbirliği, uyum içinde yaşamanız bile ortadan kalkmış demektir.

Yurttaşları bir simit alamayıp yarım simit almaya başlayan bir ülkenin uzaya uydu göndermesinin, Ortadoğu’da oyun kurucu olmaya soyunmasının olanağı da, anlamı da yoktur. Milli ekonomi kurmak, yurttaşları yarım simit almak zorunda bırakmak anlamına geliyorsa söylenecek söz yok.

---------------------------------------------

(1) Artıgerçek.com.tr İnternet Gazetesi, Cumhurbaşkanı danışmanı Oğan: Tarih yazıyor, yeni dünya kuruyoruz, 20.12.2021