Van’da kurtarma çalışmaları sona ermiş.

Şimdi enkaz kaldırma başlayacak.

Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın son verilerine göre can kaybımız 575, yaralı sayımız 2 bin 608, enkazdan sağ olarak çıkarılanlarımızın sayısı da 187 olarak açıklandı.

Enkaz kaldırma işlemleri sürdükçe can kaybının daha da artacağı öngörülüyor…

Van depreminin karnesinde şunlar var:

1-    Depremin şiddeti Kandilli tarafından önce 6,6 olarak açıklandı. Böylece depremin etkileri konusundaki algı ve tahminler buna göre yapıldı. Saatler sonra 7,2 şiddetinde olduğu açıklanabildi. Oysa depremde ilk gün ve ilk saatler hayati önemdeydi...

2-    Dünya ülkelerinden gelen dayanışma önerileri “ihtiyaç yok” gerekçesiyle geri çevrildi. Ancak 3 gün sonra yardım için çağrı yapıldı. Oysa depremde ilk gün ve ilk saatler hayati önemdeydi. Hemen dibimizdeki deprem konusunda acı deneyimler yaşamış ve tecrübeli ekipleri olan komşumuz Ermenistan ve daha birçok ülke kurtarma ekiplerini göndermek için başvuru yapmıştı. Kabul edilmedi...

3-    Bakanlar Hüseyin Çelik, Beşir Atalay ve Başbakan Erdoğan ilk gün başarısızlık olduğunu kabul ettiler. Oysa depremde ilk gün ve ilk saatler hayati önemdeydi...

4-    Erciş’te 3 kat sınırı varken inşaatlara önceki Belediye Başkanı tarafından 6-7 kata kadar izin çıkarıldığı ortaya çıktı, bu binaların çoğu da yıkıldı. Erciş’te 7 yıl Belediye Başkanlığı yapan o kişi, şu an AK Parti Van milletvekili olan Fatih Çiftçi idi...

5-    Yıkılan binalara ilk anda hızlı ve yeterli kurtarma ekibi sevkiyatı yapılamadı. Ardından da yeterli çadır sevkiyatı ve dağıtımı olmadı...

6-    Koordinasyonsuzluk nedeniyle bölgeye gönderilen yardımlar dağıtılamadı, insanlar uzun kuyruklarda saatlerce bekletildi. Depremzedeler yardımları kendileri dağıtmak zorunda kalınca da yağmacı ilan edildi...

7-    Marmara Depremi’nden sonra olası depremlere hazırlıksız yakalanmamak, gerekli tedbirleri almak için, deprem vergileri ile toplanan paraların başka yerlere harcandığı ortaya çıkarıldı, bu durum Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından kabul edilmek zorunda kalındı...

8-    Marmara depreminin ardından gündeme gelen “Yapı Denetim Kanunu”nun sadece 19 pilot ilde geçerli olduğu ortaya çıktı... Şöyle ki: Marmara depreminin ardından gündeme gelen yapı denetimi için ilk olarak 2000’de kanun hükmünde kararname çıkarılmış, ancak Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmiş. 2001’de ise 4708 sayılı “Yapı Denetim Kanunu” yürürlüğe girmiş. İlk etapta 27 pilot il belirlenmiş. Deprem uzmanlarının riskli bölge olarak gördükleri Van ise pilot iller arasına alınmamış. Daha sonra pilot il sayısı 19’a düşürülmüş. Bunların dışında kalan yerleşim yerlerinde “teknik uygulama sorumluluğu” sistemi uygulaması devam etmiş. 2009’da pilot illerin sayısı artırılınca Van da uygulamaya dahil edilmiş. Pilot uygulamanın ardından Yapı Denetimi Kanunu’nun yaygın uygulaması ise 2011 Ocak ayında yürürlüğe girmiş. Yani Van’da Yapı Denetimi Ocak 2011’de başlamış...

Evet, Van depreminin karnesinde bunlar var…

Peki bu karneyi kime vereceğiz şimdi?

Sorumluluğu kim üstlenecek?

‘Doğal afet’, ‘takdiri ilahi’, ‘kader’ deyip geçecek miyiz?

‘Ölen ölür kalan sağlar bizimdir’ mi diyeceğiz?

Yoksa sorumluluğu her zaman olduğu gibi medya ve muhalefete mi yükleyeceğiz?

9 yıldır bu ülkeyi kim yönetiyor?

Yüzsüzlüğün, arsızlığın, pişkinliğin sırası değil şimdi…

Van depremindeki plansızlıkların, hataların, yanlışların, sorumsuzlukların hesabını verin Sayın Başbakan?

Daha kaç deprem yaşamamız, kaç canımızı kaybetmemiz gerekiyor, depreme hazırlıklı bir ülke haline gelebilmemiz için?

Kaç?