Slav tarihinin ilk anayurdu olan Kiev’de bugün Nato ve Avrasya devletlerinin en büyük savaşlarından biri gerçekleşiyor. İki kardeş Slav ulusu olan Ukraynalılar ve Ruslar arasında ki gerilimin tarihsel kökeni bir yana günümüze yansıyan siyasi ve politik sorunlar ile  devam ediyor. İki kardeş Sovyet ülkesi bugün savaş durumunda bu savaşın sebeplerini ve kurulan iki defacto ülke olan Luhanks Halk Cumhuriyeti ve Donetsk Halk Cumhuriyetini anlatmaya çalışacağız.

SSCB’nin kuruluşu sonrası devrimin önderi Lenin Sovyet uluslarına bağımsızlık hakkı vermiş yüzyıllardır Rus Çarlığı altında ezilen Ukrayna halklarına SSCB yönetimi altında bağımsızlık hakkı tanımıştı. Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kurulmuş ama bu bile SSCB ve USSC arasındaki sorunları çözememiş özellikle Josef Stalin döneminde Sovyet Tarım Kolektifleşmesine karşı bir dizi ayaklanma çıkmıştı. 2.dünya savaşında Ukrayna’da SSCB’ye karşı yoğun Nazi Almayası propagandası sonucu bir çok Ukraynalı SS birliği kurulmuş o dönemden bu döneme bu iki Slav ulus arasında ideolojik ve politik bir ayrımında en büyük kırılmalar gerçekleşmişti. Ukrayna’nın  Nazi Almanya’sı işgalinde kaldığı dönemde sivil halk bir çok kanlı katliam ile yüzleşmiş bunlar içinde olan Stepan  Bandera, Taras Bulba ve Andrey Melnik gibi isimler bugün ulusal kahraman ilan edilecek kadar yoğun bir kutuplaşmanın temeli olmuştu. Ukrayna, batılı emperyalistler tarafından her zaman Sovyetlerin yumuşak karnı olarak görülmeye başlamış SSCB’nin Ukraynalı sekreteri Kruçev döneminde bugünkü ismi ile Donbass bölgesi Ukrayna SSC bağlanmıştı. SSCB’nin dağılması sonrası dönemde ayrılıkçı tarafta yer alan Ukrayna yönetimi ve Rusya Federasyonu arasında çok değişken bir politik hat izleniyor olsa da genel olarak çok kırılgan bir ikili ilişki belirlendi. Bunda Avrupa ve NATO’nun doğuya yayılma planlarında hem nüfus hem de Rusya’ya yakınlığı ile dikkat çeken Ukrayna’da iç ve dış müdahaleleri de etkili olmuştu.

SSCB mirası ve sonrası

Sovyetlerin dağılışı sonrası hem Rusya hem de Ukrayna arasında bir çok uzlaşılmayan konu gün yüzüne çıktı. Bu konular;

  • Ukrayna’da ki nükleer silahlar
  • Odessa limanında ki egemenlik
  • Kırım’ın statüsü
  • Donbass’ın statüsü
  • Ukrayna’da yaşayan Rusların siyasi temsiliyeti
  • Ortadoks kilisesinin dini otoriterliği

Temel olarak böyle başlıklar arasında sıralanacak bu problemlerin çözülmesi için Ukrayna hiç bir zaman güçlü bir siyasi otoriteye sahip olamadı. Ülke sık sık turuncu devrimler ile siyasal rotasını sürekli değiştirmek zorunda kaldı.  2013 sonunda başlayan olayların bir çok kez benzerini daha öncede Ukrayna halkı yaşamıştı.

Bir meydandan ötesi Maidan’ı anlamak

İsmi aslen Bağımsızlık Meydanı olan başkent Kiev’de ki Maidan alanı Ukrayna’nın en sancılı dönemlerinin yaratıcısı olan bir yer. 1989 yılında Granit protestoları ile Ukrayna SSC karşı öğrenci hareketi olarak adlandırılan eylemler ile ismi Sovyetler dağılınca Bağımsızlık Meydanı olan bu alan 2001 yılında gazeteci Georgiy Gongadze ölümü ile o dönem devlet başkanı Leonid Kuçma’ya karşı, Kuçmasız Ukrayna protestolarına sahne oldu. O dönem hükümeti olayları şiddet yolu ile bastırmış olsa da 2004 Turuncu Devrimini yaratacak siyasi kimlikleri çıkarmış oldu. 2004 Turuncu devriminin kalbi de Maidan olmuştu. Avrupacı ve Amerikancı muhalefet 2004 te Rusya yanlısı  Viktor Yanukoviç’in seçimleri kazanması ile başladı ve Turuncu devrim gerçekleşti. Bu devrimler ve devrim girişimleri Ukrayna’yı 2013’e taşıyan sürecin başlattı.

2013 Maidan Eylemleri

Euromaidan ismi ile sosyal medyada yayılan ve bir kesimin Ukrayna Baharı olarak adlandırdığı bir kesiminde Ukrayna NATO darbesi olarak isimlendirdiği protestolar 29 kasım tarihinde başladı. Olayın iç yüzü 2012 yılında AB ile Ukrayna arasında imzalanan ticari ve diplomatik anlaşmaların AB tarafından hukuk üstünlüğünün garantisi meselesi ile askıya alınmasıyla başladı. Viktor Yanukoviç AB ile bir çok diplomatik temas kurmuş olsa da başarısız olmuştu. Bunun üzerine Viktor Yanukoviç, Rusya ile yakın diplomasi kurmaya başlayınca Ukrayna’da ki bir dizi örgüt ve muhalefet partileri Maidan protestoları başlattı. Ukrayna polisi ilk başlarda müdahalede bulunmaz iken başta Sağ Sektör örgütü ve Kiev belediye başkanı Vitali Klitschko’nun kendine bağlı milisleri ile şiddet tırmanmaya ve artmaya devam etti. Süreç içerisinde Maidan’da Nazi liderlerine saygı törenleri gerçekleştirildi. Stefan Bandera posterleri açılmaya başlar iken yeni faşist organizasyonlar türemeye başladı bunlardan en dikkat çekeni Ulusal Meclis isimli örgüttü. Rusların etnik temizliğini savunan bu örgüt zamanla Maidan’da silahda  kullanmaya başladı. 2013 sonlarında gösterilere katılım azalmaya başlarken Noel öncesi sonrada ABD Kiev büyükelçisinin dahli olan kanlı bir olay gerçekleşti. Bu durumda Viktor Yanukoviç için süre daralıyor, medya dezenformasyonu baş edilemez hale geliyordu. 2014 şubat ayında ise çatışmalar kontrolden çıkmıştı. 23 şubatta Viktor Yanukoviç’in Rusya’ya gitmesi ile Ukrayna’da istikrarsızlık başladı. 27 şubatta Andry Yatsencuk devlet başkanı ilan edildi.

Maidan’a karşı Anti-Maidan

 Ukrayna’da Anti-Rus ve Anti-Komünist söylemler kısa süre sonra Maidan karşıtı eylemleri başlatmaya başladı Viktor Yanukoviç’in Bizim partisi gibi Symonenko’nun Komünist partisi bu eylemlerin içinde yer alıyordu. Rusların yoğun olarak yaşadığı Donbass, Kırım, Harkov, Odessa ve Herson gibi şehirlerde kitlesel büyük eylemler şubat ayının başlarında başladı. Maidan göstericilerinin etnik olarak Ruslara yaptıkları saldırılar ve Komünist partiye yönelik saldırıları sosyal medyada büyük yankı uyandırmış ve anti maidan eylemleri başlamıştı. Nüfusun neredeyse tamamının Rus ve Tatar olduğu Kırım’da özerk yönetim en kalabalık protestolara sahne olurken Kırımda hükümete ait binalar ve orduya ait binalar ele geçirilmeye başlamış 27 şubatta Rus askeri desteği ile Kırım’ın nerede ise tamamında Ukrayna’nın varlığı kaldırılmıştı. 11 Mart’a Kırım tek taraflı bağımsızlık ilan eder iken 16 Mart tarihinde Kırım referandum ile Rusya Federasyonuna bağlanmayı %96 ile kabul etti.

Bir diğer ayaklanma şubat-mart tarihlerinde Donbass’ta başladı devlet kurumlarını işgal eden halk büyük protestolarda Ukrayna askerlerinin silah kullanması ile silahlı eylemlere baş vurdu. 6 nisan tarihinde önce Donetsk Halk Cumhuriyeti, mayıs ayında ise Luhansk Halk Cumhuriyeti bağımsızlık ilan etti. Ukrayna bu iki devleti terör örgütü olarak ilan eder iken günümüze kadar süren askeri savaş başlamış oldu.

Harkov, Summy, Odessa gibi şehirlerde yer yer silahlı çatışmalar olsa da Ukrayna bu şehirlerde kontrolü kaybetmedi.

Maidan ve Anti-Maidan eylemleri döneminde Ukraynalı bir çok paramiliter faşist grup ortaya çıktı başta 1 mayıs Odessa sendika binası katliamı olmak üzere bir çok katliama sahne oldu. Bugün bu gruplar devlet kontrolünde faaliyet göstermeye devam ediyor.