Türkiye bir tuzağa doğru çekiliyor, Kılıçdaroğlu ise buna alet oluyor. Tuzak ve alet meselesi şöyledir.

Erdoğan secim yapmayabilir. Seçimi yapar ve kaybederse, sonuçları kabul etmeyerek kaos denemesi yapacak. Bunu nereden biliyoruz? 06/07/2022 tarihinde Erdoğan'ın yaptığı konuşmadan biliyoruz. Medya konuşmayı "Erdoğan'dan 2023 mesajı: “Artık kaybedecek çok şeyimiz var" şeklinde verdi. Evet artık kaybedecek çok şeyleri var.

Kimin kaybedecek şeyleri var?

AKP'nin asimetrik yollar ile zengin ettiği kitlenin.

Başka

AKP ile dizayn edilen Türkiye Cumhuriyeti ordusu, polisi, istihbaratı, jandarması, bekçisi, özel güvenlik şirketleri.

Başka

AKP'nin oluşturduğu bürokrasi aygıtı.

Başka

AKP'nin atadığı savcı, hâkim, mübaşir, kâtip, yazı işleri ve bi cümle yargı mensubu.

Başka

Medya ve troller

Başka

Cemaatler. Bir tarihe sahip geleneklerden, merdiven altı cemaatlere dek. Silahlı radikal gruplardan, gündüz külahlı gece silahlı milise dönüşecek cemaatlere değin, hepsi.

Başka

SADAT ve benzeri kontrgerilla yapılanmaları

Başka

AKP'nin yol verdiği, göz yumduğu ve ikame ettiği küçük, büyük mafya grupları.

Radikal İslamcı göçmen hücreleri.

Başka! Dahası var lakin bu tür yazılar halkın gözünü korkutmaya dönüşür. Asla bu ceberut iktidarı yıkamayız algısına da dönüşür. Bu sebeple başlıca belalı odakları yazmak yeterli.

Düşünün Anadolu miras nedeniyle kardeş kavgaları ile meşhurdur. Mal, mülk, para, rütbe... Anadolu bu tür kan davaları ile doludur. Rejim ile bir güç elde eden kitleler, seçimde yenildik buyurun mu diyecekler? Asla!

Erdoğan'a rağmen çok çatışmalı süreçler yaşanacak.

Peki Kılıçdaroğlu bu meselenin neyi?

Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP çatışmaların sebebi haline dönüştürülmeye çalışılacak. CHP, Türkiye siyasetinde ve sosyolojisinde şeytanlaştırılmaya müsait partilerden biridir. Bunun haklı ve hâksız sebepleri vardır. Fakat bunlar mühim değildir. Önemli olan seçimden sonra rejimin bir çatışma ortamına zemin oluşturma isteğidir. Rejim taraftarları kaos çıkarırsa devletin ve halkın tavrı ne olacak? Bu soruyu bir kenara yazalım.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Alevidir ve önemli bir kesim için şeytanlaştırma sebebidir. Burası Türkiye ve bir Alevinin düşmanlaştırması, ötekileştirilmesi bir HDP'li Kürt'ten dahi on kat daha kolaydır. Hatta ve hatta ailesinde PKK'lı olan Kürt dahi Alevi'den daha kolay kabul görür bu ülkede. Hiç olmazsa bir cuma namazında aynı safta namaz kılınır, onunla referansı vardır bilinç altında.

En demokrat, en özgürlükçü ve en solculara yakın insanların dahi ne tür Alevi önyargısına sahip olduğunu hayal bile edemezsiniz.

Biz Alevileri severiz derken bile o ötekileştirici ve üstten kurmacı cümleleri bilemezsiniz.

Bir Alevi'ye çizilen görünür ve görünmez sınırın ne denli kalın olduğunu bilemezsiniz. DNA kodları gibi asla ve kata sekmeyecek bir önyargının ne güçlü olduğunu bilemezsiniz...

Ben sadece dostlarımdan, yol arkadaşlarımdan bilerek ve çoğu defa bilmeyerek yediğim defansları yazsam aklınız gider.

Burası Türkiye'dir. Öyle başka hayallere dalmaya hacet yoktur. Bir cumhurbaşkanı adayının Alevi olması Erdoğan rejimini kurtaracak bir can simididir. Kılıçdaroğlu aday olursa Alevilere tarihin en büyük fiziki ve itibari saldırıları olacaktır. Çünkü karşımızda tarihin en çürümüş, ilkesiz, ahlaksız rejimi var. Alevilik ise en kitlesel ve kolay ötekileştirilecek meseledir.

Ne ülke normal bir ülke, ne şartlar normal şartlardır. Kılıçdaroğlu'nun adaylığı rejim için bir can simidi olacaktır...

Yapmayın, etmeyin. Bugün rüzgârın Kılıçdaroğlu'ndan yana esmesi bir dizayndır. Erdoğan rejimine yarayacak bir dizayndır.

Bu rejimi sadece ve tek Ankara büyükşehir belediye başkanı Mansur Yavaş yenebilir. Ayrıca rejimin kaos senaryolarını yine ancak Mansur Yavaş engelleyebilir. Devleti ve geniş yığınları sakinleştirebilir.

Kemal Kılıçdaroğlu nasıl bir sorumsuzluk içinde ki faşizme ramak kala bu süreçte aklından cumhurbaşkanlığı adaylığını geçiriyor. Anlamak mümkün değil.