Murat Ağırel, “Sarmal” adlı yapıtında, Türkiye Cumhuriyeti’nin Dinci derin yapılanmalar tarafından nasıl kuşatıldığını titiz bir çalışmayla ortaya koymuş. Ülkenin nasıl duvarlar, çizgiler içine alındığını gözler önüne sermeye çalışan çalışmalardan birine imza atmış. Kendisini kutluyoruz.

Ülkenin gerçek tarihini belli ölçüde buralardan okumaya, yazmaya katkı sunacak bir yapıt Sarmal. Yoğun bir emek ürünü, çok titiz, verimli bir araştırma.

Sarmal, dinci yapılanmalar, tarikatlar, vakıflar, kendilerine sivil toplum denemeyecek, ancak sivil alanda çalışan yapılanmalar üzerinden bir parça Osmanlı İmparatorluğu’nun, Türkiye Cumhuriyeti’nin yönetimini irdelemeye çalışıyor.

Murat Ağırel titiz, özgün çalışmasında, gözümüzü içine baka baka söylenen yalanları, arkadan oynanan oyunları ortaya koymaya çalışmış.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde Türkiye Cumhuriyeti’ne uzanan tarihsel süreçte, ülkenin siyasal, ekonomik yapısına hangi görüşlerin, kişilerin egemen oldukları ortaya serilmiş.

Sarmal’da, 1900’lü yılların başlarından günümüze dek uzanan zaman diliminde, ülkemizdeki siyasal, ekonomik yapılanmanın, dinci girişimler, tarikatlar, dernekler, vakıflar gibi kurumsal örgütlenmelerin işleyişleri üzerinden değerlendirilmesi ortaya konulmuş.

Milli Türk Talebe Birliği, Komünizmle Mücadele Derneği, İlim Yayma Cemiyeti, Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı, TÜRGEV, SETA, ENSAR VAKFI, OKÇULAR VAKFI, TÜGVA, PELİKAN (Boğaziçi Küresel İlişkiler Derneği) yapılanmaları gibi adı duyulan, duyulmayan birçok yapılanma, bunların çalışmaları, destekçileri titiz bir araştırmayla ortaya konulmuş.

Gerçekçi, somut veriler üzerinde yapılan değerlendirmeler, Ağırel’in çalışmasının değerini artırmakta.

Gerçek suçlular

Olayın devlet, siyasal partiler, bürokrasi ayağında nelerin nasıl döndüğüne ilişkin bilgiler yok. Önemli olan bu ayaklarda neler olduğunu bilebilmek. Buralara uzanmanın çok güç, neredeyse olanaksız olduğunun bilincindeyiz. Kendilerinden, ileride bu konuda çalışmalar beklemek isteğimizi boşa çıkarmayacağını umuyoruz.

Ülkemizde yaşananları tarikatlar üzerinden okuyarak, öteki güçlerin etkilerini görememek eksik, bütünü göremeyen bir yaklaşım olur.

Tarikatlar, vakıflar, dinci örgütlenmeler bunca oyunu oynarlarken “Solcuların nefeslerini dinleyen” o kocaman kulaklar, her şeyi gören gözler neredelerdi dersiniz? Murat Ağırel’in çalışmasında bu sorunun yanıtını verecek yeterli ipuçları yok. Bu çalışmanın siyasal partiler, bürokrasi, devlet yapılanması, Yargı ayakları ortaya konmadan eksik kalacağı düşüncesindeyiz. Sarmal yapıtında bunu düşündürecek sorular yok. Bu açıdan baktığınızda, bu çalışma burada kalırsa, “Hedef şaşırma, gerçek suçluyu gizleme” noktasından ileriye geçilememiş olur. Murat Ağırel’den belirtilen konularda yeni çalışmalar yapması dileğimizdir.

“Günümüzde siyasal İslam olgusu daima siyasi partiler üzerinden yorumlanmaya ve anlaşılmaya çalışıldı. Aslında bakılması gereken yer “kişiler” idi.) diyor Ağırel (s.26).

Murat Ağırel’in bu görüşüne katılamıyoruz. Kişilere yol verilmiş olmasa, kimsenin iki adım atmasının olanak dışı olduğu bir ülkede yaşadığımızı unutmamak gerekmekte. Bu gerçeklik siyasal partiler için de, buralarda etkin görevler üstlenmiş “kişiler” için de geçerli. Siyasal kişilerin, devletin değişik birimlerinde görev yapanların, verilen görevleri kişisel yetenekleriyle süslemenin ötesinde bir işlevlerinin olmadığı kanısındayız. Görevin özü değil yapılış yöntemlerinde, özü bozmayacak farklılıklar olabildiği açık gibi.

Murat Ağırel’in bu çalışması okunmaya değer bir çalışma. Ülke gerçeklerini öğrenmek isteyen başvuracakları kaynak yapıtlardan biri.

Sarmal’da anlatılanlar, ülkemizde yaşanan gelişmelerin bir rastlantı olmadığını, yoğun çalışmaların meyveleri olduğunu ortaya koymakta.

Türkiye Cumhuriyeti’nin gerçek tarihini öğrenebilecek bilgilerin toplanıp yorumlandığı bir yapıt. Okunması, üzerinde düşünülmesi gereken bir çalışma.

--------------------------------------------------

Ağırel, Murat, Sarmal, Kırmızı Kedi Yayınevi, 16. Basım, İstanbul, 2020