“Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?
İşin kolayına kaçmadan ama
Gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil
Ne de ak örtüde elmaların
Ne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolanan kırmızı balığınkini
Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?”

Nazım Hikmet

Mutluluğun resmini Abidin de yapmadıysa kim yapacak? Ellerin ressamı Abidin Dino, Nazım’a resimle değil de şiirle yanıt verdiğine göre mutluluğun resmi ne zaman kim tarafından yapılacak? Ya da “işte bu mutluluğun resmi diyebileceğimiz” resimler var mı? Mutluluğun resmi değilse de acının, inkarın, baskının, işkencenin ıstırabın, felaketin resimleri yapıldı. Edward Munch “Çığlık”ı yaptı, Picasso “Guernica’yı. Bu resimler nice şiirler yazdırdı.

Ağıtlar yakılan bir coğrafyada yaşıyor olmak, ağıtların dünde kalmadığı, bugün hala ağıtlar yakılan bir coğrafyada yaşamak “kader” deyip geçilecek bir durum mudur? Coğrafyanın sorunları dertleri edebiyatın sanatın konusu olmuştur hep, daha da olacağa benziyor.

Duvar resimlerinin sanat olup olmadığını söylemek benim işim değil. Ancak insanların dilinden önce var olduğu da bir gerçek olsa gerek. Dil önce sözlü edebiyatı; masalları, destanları şiirsel bir üslupla yaratarak yazıyla birlikte günümüze kadar değişse de çeşitlendirerek ulaştırdı. Şiirin kolay ezber edildiği, akılda kalıcılığı ve etkileyiciliğinin rolü yadsınamaz kanısındayım. İnkarın, baskının, diktatörlüğün, hapisliğin, inadın, inancın, özlemin, özgürlüğün, direnişin, barış ve savaşın şiirleri yazıldı yazılacak daha.

Yazılan şiirlerin resimleri de yapılıyor. Şair yazar Gülsüm Cengiz'in nisan 1994 yılında yayınlanan “Kamber Ateş Nasılsın”(1) şiirinin resmi 2022 yılında yapıldı. Ressam Burhan Kum, bu yıl içinde zamanın mahpusu Kamber Ateş’in annesinin yaşamını yitirmesi üzerine Gülsüm Cengiz’in “Kamber Ateş Nasılsın” şiirini “Kamber Ateş Nasıl Mı 2022” adıyla tuval üzerine karışık teknikle resmetti.

Şiir ve resme geçmeden önce antrparantez açarak bir anımı aktarayım: Sene 80’li yılların sonu, Kars şehrinde İnsan Hakları Derneği ( İHD) kurulmuş bir salon etkinliği düzenlemişti. Etkinlikte gençler tarafından oynanan bir skeçte hapishaneye ziyarete gitmiş bir Kürt anasının Kürtçe konuştuğu için kolluk güçlerinin ana ve mahpusa saldırısında oyuncuların amatörlüğünden olsa gerek komik bir sahnenin ortaya çıkmasıyla bir grup izleyici genç kızın gülmesi üzerin en önde oturan yine bir mahpus anası Lemiye teyzem ayağa kalktı, geriye döndü ve sinirli bir halde kendine özgü Terekeme ağzıyla; ”ne gülürsüz uruspular, men özüm gördüm, balamı ziyarete getdiğimde” demesiyle salonda kopan alkışı hiç unutmadım...

Goethe’nin ,”Şiir gökyüzüne çizilmiş resimdir” sözünden hareketle Gülsüm Cengiz’in gökyüzüne çizdiği resmi okuyalım şimdi:

Yedi yıl görmediği cezaevindeki oğluna görüşe gittiğinde, kendi diliyle konuşması yasak olduğu için, yolda öğretilen bir cümleyle konuşabilen bir Kürt ana ve dili yasaklı bütün insanlar için yazılmıştır.

KAMBER ATEŞ NASILSIN?

Dilim tutuklu oğlum
seninle konuşamam.
Sana diyeceklerim
gözlerimin derininde,
bir de yalnız şu cümle
dudağımda tekrarlanan;
yüreğimdeki duygu
ses tonuma yansıyan:
– Kamber Ateş nasılsın?

Dilim tutuklu oğlum
seninle konuşamam.
Gözlerimde bulursun
içimdeki özlemi,
acıyı ve sevgiyi.
Oğlum, özledim seni.
– Kamber Ateş nasılsın?

Dilim tutuklu oğlum
seninle konuşamam.
Gözlerimde çiçeklenir
kavuşmanın sevinci.
Çiçeklenir de
girer hücrene
bizim oralardan getirdiğim
kekik kokuları dağların,
bağlardaki menekşeler,
sana ördüğüm çorabın renklerinde.
Oğlum, bir istediğin var mı?
– Kamber Ateş nasılsın?

Dilim tutuklu oğlum
seninle konuşamam.
Gözlerime iyi bak
sözlerimi anlarsın.
Gözlerimin derininde
kaç uykusuz geceler,
kaygılı bekleyişler
duyduğum haberlerden.
Sana zulüm yaptılar mı?
– Kamber Ateş nasılsın?

Dilim tutuklu oğlum
seninle konuşamam.
Gözlerimden gözlerine
akıyor büyüyerek
yüreğimdeki çığlık
beynimdeki düşünce.
Öğüdümdür sana oğul,
direncini yitirme
sakın başını eğme,
teslim olma yenilgiye.
– Kamber Ateş nasılsın?

Dilim tutuklu oğlum
seninle konuşamam.
Gözlerime iyi bak,
sana veda ederken.
Hüznünde gözlerimin,
o masmavi gökyüzü
başı dumanlı dağlar,
kırlardaki çiçekler
çağlayan ırmaklar var.
Uğrunda savaştığın
o sevgi ve özgürlük.
Oğulcuğum, hoşça kal.
Kamber Ateş nasılsın?

“Resim kelimeleri olmayan bir şiirse“ eğer, Burhan Kum’un "Ellerin ressamı Abidin Dino" gibi ellerle, işaret diliyle çizip boyadığı “Kamber Ateş Nasıl Mı 2022” şiirini birlikte okuyalım:

 kamber-ates