“Osmanlı’da oyun bitmez” özdeyişi, Osmanlı İmparatorluğu’nda sergilenen yönetim izlencelerinin bitmez tükenmez oyunlarla değiştirildiğini anlatabilmek için söylenen bir söz. Bir uygulama yöntemiyle yapmaya çalıştıkları işleri yürütebilmek için oyun içinde oyunun sergilendiği kıvrak yönetim uygulamalarını vurgulamak için ortaya atılmış bir kavram. Osmanlı İmparatorluğu bir yolunu bularak yapmak istediği işi yapar kavramını yerleştirmek için kullanılmış bir söylem.

“Osmanlı’da oyunlar da bitti, Osmanlı İmparatorluğu’nun kendisi de bitti. Param parça olarak 26 ulus devletin ortaya çıktığı bir çöküşle tarihe karıştı. Hem oynadığı oyunlar hem de kendisi yerle bir oldu.

Melih Bulu, 02 Ocak 2021 Cumartesi günü sabaha karşı yayınlanan Resmî Gazete’deki atama kararıyla Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne atandı.

Kendisini Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri, öğrencileri benimsemediler. Önce 1, 35 gün sonra ikinci bir yardımcı bulabildi. Kimseyi yanında göremedi. Yeterli sayıda Rektör Yardımcısı, Danışman olacak insanlar bulamadı.

Konuşması sırasında öğretim üyeleri sırtlarını dönerek kendisine tepki verdiklerini ortaya koydular. Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri, güçlünün yanında değil, hukukun, bilimin, kurumun saygınlığının yanında yer aldılar.

Öğretim üyeleri ve öğrencilerin haklı, onurlu direnişleri bir ayı aşkın süredir sürüyor. Direnişe ülkenin değişik illerinden, birçok dış ülkeden destekler geldi.

Bu haklı direnişe gösterilen tepkilere kulak kabartarak, kurumdan, halktan, dünya kamuoyundan gelen tepkileri dinleyerek akılcı bir çözüm üretmesi gereken yönetim, bunları duymazdan gelerek sopasını gösterme yolunu seçti.

Yönetim halkını dinleme yerine, halkıyla bilek güreşine tutuşma peşinde. Halkıyla kucaklaşma yerine güreşmeye çalışmakta. Bu yöntemle gidilecek yolun sonunun çukur olduğunu anlamak istememekte.

Direnişi kırma çabaları

Direnişi kırmak için türlü yollar denenmeye başlandı. Boğaziçi Üniversitesi’ne Hukuk ve İletişim Fakülteleri açıldı. Bu aşamada, bu fakülteleri açma girişiminin, direnişi kırma yöntemlerinden biri olduğu anlaşılmakta.

Bu fakülteler 3 ay önce ya da 1 yıl sonra kurulabilirdi. Zamanlama akıllara bu kuşkuyu getirmekte.

Biri de çıkmış Boğaziçi Üniversitesi’ne İlahiyat Fakültesi açılmasını öneriyor, bunun tadından yenmeyeceğini ileri sürüyor. Bunun da eli kulağında olduğuna şaşırmamak gerek.

Boğaziçi Üniversitesi’ne Hukuk ve İletişim fakülteleri açarak, buralara yandaşları doldurarak, rektörün bugüne değin bulamadığı rektör yardımcıları, genel sekreterlik, danışmanlık gibi görevleri üstlenecek insanlar yerleştirerek, kaleyi içerden kuşatma yoluna gidildiği görülüyor.  Yeni açılan fakültelere dışarıdan dekanlar, öğretim üyeleri atayarak, Dünya çapında saygınlığı olan bir yükseköğrenim kurumunu bitirme girişimlerinin ortaya konduğu görülmekte.

Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinin, öğrencilerinin sergiledikleri onurlu direnişi içerden yıkma çabası sergilendiği ortada. Bilimsel çalışmaları, yeterlilikleriyle saygınlık kazanmış insanları buradan kaçırarak, yerlerine bilindik tiplerin yerleştirilmesi çabalarına yeni bir uygulama.  Bu adım ülkede çok büyük gerginliklere neden olacak bir adım.

Boğaziçi Üniversitesi’nde yetişmiş nitelikli, donanımlı insanları oradan kaçırıp yerlerini daha önce birçok yerde nitelikleri ortaya çıkmış yandaş kuklalarla doldurup uluslararası saygınlığı olan bu kurumu Ortaçağ düşüncesinin medresesine çevirerek bitirme tasarımı sırıtıyor.

Dediklerini, istediklerini yapabilmek için sergiledikleri bir oyun.

“Osmanlı’da oyun bitmez” dedikleri bir düşün dünyasında, hem oyun hem de Osmanlı İmparatorluğu bitti.

Bu oyunlar biter, oynanan oyunlar kendileriyle birlikte çoklarını da bitirirler. İnsanlık tarihi bu gerçeğin milyonlarca örnekleriyle dolu.

Boğaziçi Üniversitesi’nin birikimi, kültürü, yükselttiği haklı tepki bu oyunları bozmaya yetecek düzeyde. Ülke karanlıklara sürüklenmeden bu tür oyunlar bozulamazsa, bundan bir avuç azınlık dışında herkes zarar görür.